| - çantalarımı burada bırakmamın sakıncası olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون الأمر على ما يرام لو تركت حقائبي هنا ؟ |
| Santiago öldü. Pis, yalancı, kara maymun! Seni pis hırsız, çantalarımı çaldın, değil mi? | Open Subtitles | سانتياغو مات ايها القرد الاسود الكذاب ايها اللص القذر لقد سرقت حقائبي اليس كذلك ؟ |
| Eğer bir zenci çantalarımı taşıyacaksa takımımda olmasını istemem. Şimdi-uh... | Open Subtitles | لذا لا أمانع أن يكون هناك زنجي فى فريق العمل إن كان سيحمل حقائبي |
| Siz gidin. Ben çantalarımı eve götürüp etrafa bakacağım. | Open Subtitles | امضى بعيدا, أنا سآخذ حقائبى إلى المنزل وأقوم بدورة حوله |
| Umutsuzca kaçmak istedim, ...çantalarımı toplayıp, tüymek. | Open Subtitles | كنت أتوق بشدة للهروب... لحزم أمتعتي.. والفرار |
| çantalarımı yukarıdan getirip, arabaya koyar mısınız, lütfen. | Open Subtitles | هل يمكن أن ترى أذا كانت حقائبي تم أنزالها و وضعها في سيارتي,لوسمحت؟ |
| Ben gidip çantalarımı açayım ve büyük gün için dinleneyim. | Open Subtitles | حسنا ، من الأفضل أن اذهب وافرغ حقائبي وأرتاح من أجل اليوم الكبير |
| çantalarımı al, eve götür ve yerleştirmeye başla. | Open Subtitles | احضري حقائبي ارجعيهم الي المنزل وابدأي في ترتيبهم باماكنهم |
| Maddi sıkıntılar yüzünden tüm çantalarımı satmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | نعم؟ لقد بعت جميع حقائبي في هذه الأزمة المالية |
| Evet, anne babama bile söylemedim, çantalarımı hazırlayıp otobüse bindim. | Open Subtitles | نعم , أنا لم أخبر والدي أنا فقط وضبت حقائبي , وركبت الباص |
| Mahremiyetten yoksun olmayı mı? çocuklarımın günün sonunda eve geri dönüp dönmeyeceklerini bilmemeyi mi özleyeceğimi düşünüyorsun? Dedi ki "bana 10 dakika versen çantalarımı hemen toplardım." | TED | هل تعتقدين أنني سأفتقد عدم معرفة إذا ما كان أطفالي سيعودوا الى المنزل في نهاية اليوم؟ وتقول " إذا أعطيتني 10 دقائق ستكون حقائبي جاهزة للمغادرة." |
| Öğleden sonraki bu konuşmama bir tür Hollywood sonu veriyorum. Şöyleki: Birkaç ay önce, başka bir kitap turuna çıkmaya hazırlanıyordum ve çantalarımı toplamıştım. | TED | ولدي نهاية هوليوودية لحديثي هذا المساء ، الذي يكون قليلا مثل هذا. وقبل بضعة أشهر، كنت أستعد للذهاب لجوله إخرى لكتابي ، و قد قمت بتحضير حقائبي. |
| çantalarımı da aynı şekilde avukatıma gönderin. | Open Subtitles | و حقائبي أرسلهم إلى المحامي الخاص. |
| Chris,kibar ol da çantalarımı içeri taşı | Open Subtitles | كريس كن قويا و احضر حقائبي الى الداخل |
| çantalarımı toplar giderim. | Open Subtitles | فقط قولي هذا ، وسأخرج سأوضب حقائبي |
| çantalarımı Jamie'nin evine götür. Hizmetçi kapıyı açacaktır. | Open Subtitles | "خذ حقائبي إلى "جيم الخادمة ستفتح الباب لك |
| Kendi çantalarımı taşıyabilecek kadar gencim. | Open Subtitles | دعيني آخذ هذا - لا .. لا - لا زلت شابه ، استطيع حمل حقائبي حمداً لله ، فلنذهب |
| Çalışmama döndğm ve saat 8'de çantalarımı okul minibüsüne taşıdım 8.05'te minibüste oturuyordum. | Open Subtitles | عدت الى مكتب دراستى وأخذت حقائبى الى حافلة المدرسة الصغيرة عند الثامنة وكنت جالسا فى الحافلة عند الـ8: 05 |
| Bunları okuduğumda çantalarımı topladım, Oxford'u bırakıp Amerika'yı terk ettim. | Open Subtitles | عندما سمعت هذا ، حزمت حقائبى وغادرت اكسفورد" وأتيت مباشرة إلى أمريكا" أمريكا المُنحـلّة |
| çantalarımı taşıyabilirim. | Open Subtitles | استطيع حمل حقائبى |
| Ben çantalarımı açayım. | Open Subtitles | سأذهب لأفرغ أمتعتي |
| Ben de eve gittim, çantalarımı topladım. | Open Subtitles | فعدت إلى بيتي، وحزمت أمتعتي.. |