"çantamı" - Traduction Turc en Arabe

    • حقيبتى
        
    • حقيبة
        
    • محفظتي
        
    • حقائبي
        
    • بحقيبتي
        
    • شنطتي
        
    • حقيبتي في
        
    • محفظتَي
        
    • بحقيبة
        
    • أمتعتي
        
    • أغراضي
        
    • محفظتى
        
    • لحقيبتي
        
    • حقيبتيّ
        
    • محفظة
        
    çantamı kaybettiniz ve içinde 2 karatlık elmas yüzük var! Open Subtitles لقد أضعتم حقيبتى و بداخلها خاتم ماسى عيار 2 قيراط
    Acele et, ben çantamı alırken sen battaniye getir. Open Subtitles اسرع واحضر البطاطين, ريثما احضر حقيبتى من هناك
    Kabin çantamı yerden alıp banda koyacak kadar güçlü değilim ben. TED أنا لست قوية كفاية لأنقل حقيبة ظهري من الأرض إلى حزام الأمتعة.
    Gladstone çantamı almadan kalkıp Amerika'ya geldim... ve üniversiteye girdim. Open Subtitles أقلعت لأمريكا؛ بدون حقيبة احجار الذهب بتاعتي وشغلت طريقي خلال الكلية
    İyiliğin için açık büfe olsun çünkü çantamı kamyondaki herife kaptırdım. Open Subtitles من أجل مصلحتك، من الفضل أن يكون الشراب مجانياً، لأني نسيت محفظتي بالشاحنة.
    çantamı sonra almak üzere buraya bırakabilir miyim? Open Subtitles هل بامكاني ترك حقائبي هنا؟ سأتي لاخذها لاحقا
    Oh, günümü tuz çantamı getirmedim! Open Subtitles يحدث هذا في اليوم الذي لا أحضر به نشادر بحقيبتي
    Hayır , o bir kilit .. böylece başka insanlar çantamı açamazlar. Open Subtitles لا, إنه قفل و لذلك أشخاص غيرى لا يستطيعون فتح حقيبتى
    çantamı alan sorumsuz bir salak yüzünden ekmeğim San Francisco'da kaldı! Open Subtitles لكن لوجود بعض الحمقى أحد المتهوريين السذج أخذ حقيبتى لقد فقدت الخبز فى سان فرانسسكو
    Ya eğer çantamı unutmamış ve Michael'ın o binaya girdiğini görmemiş olsaydım? Open Subtitles ماذا لو لم أنسى حقيبتى أو أرى مايكل يدخل ذلك المبنى فى ذلك اليوم؟
    Projemin yerini tespit ettim ve alet çantamı istiyorum. Open Subtitles لقد حددت مشروعى و اطلب حقيبة ادواتى ظهر السفينة , هنا الغواص الاحمر
    Beslenme çantamı, okuldan önce tellerin üzerinden atacağım. Open Subtitles سارمي لك حقيبة الطعام من السياج قبل المدرسة
    Karın bölgesinde bıçak yarası var. Bana tıbbi çantamı getirir misin? Open Subtitles لديه طعنة في بطنه هل تحضري لي حقيبة الإسعافات؟
    Evet ve kredi kartımı ararken bilgisayar çantamı yere bıraktım. Open Subtitles ومن ثم أبتعدت عن المكتب الأمامي لأني لم أستطع أن أجد محفظتي
    Benim randevu çantamı kullanmak istersen çekinme. Open Subtitles حسنٌ، يُمكنك أن تستعملي محفظتي للمُواعدة.
    çantamı arayabilirsiniz. Hemen şimdi getiririm. Open Subtitles يمكنكِ ان تفتشي محفظتي سأذهب وآتي بها حالاً
    - çantamı hazırlayayım. - Fazla şey alma. Safariye gitmiyoruz. Open Subtitles سوف احزم حقائبي لا تحزم الكثير ,نحن لسنا في رحلة سافاري
    Yemin ederim, çantamı dışarı atacağım. Open Subtitles أقسم سأرمي بحقيبتي في الخارج
    Bu kadar ekmek getireceklerini bilseydim ben de büyük çantamı getirirdim. Open Subtitles ولو كنت عالماً انهم يحضرون كل هذا الخبز لأحضرت شنطتي الكبيرة
    çantamı barda bırakmışım. Open Subtitles تركت حقيبتي في الحانة أنا سأنضم إليكم في دقيقة واحدة، يا حبيبي
    Bu harika, çünkü küçük sol baş parmağı, sol mememin üstünde, çantamı da sağ tarafta taşıyorum, sorun yok demektir. Open Subtitles هذا عظيم لأن إبهامَه اليسارَ الصَغيرَ اليسرى "lactating" على بقعةِ وأنا أَحْملُ محفظتَي على جانبي الأيمنِ، لذلك أنا مستعدة للذهاب
    Birileri benim makyaj çantamı kurcalamış. Open Subtitles شخصٌ ما كان يعبث بحقيبة مستحضرات التجميل الخاصة بي
    Hemen çantamı toparladım ve buraya iki üç hafta kalmaya geldim. Open Subtitles حزمت أمتعتي بلا تفكير وجئت إلى هنا لأسبوعين أو ثلاثة
    Burada daha fazla kalamam. Bekleyin, çantamı alayım. Open Subtitles لن أبقى هنا بعد الآن، دعوني أحزم أغراضي.
    Sadece çantamı alabilir miyim? Open Subtitles هل من الممكن فقط ان احصل على محفظتى
    - Tamam, çantamı odama bırakayım. - Vakit yok. Open Subtitles أحتاج الوصول لحقيبتي في المكتب لا يوجد وقت
    Bir defasında çantamı karıştırırken yakaladım. Open Subtitles . مرة من المرات، وجدته يبحث في حقيبتيّ
    Tamam, randevu çantamı hazırladım. Open Subtitles حسنًا، لقد وضعتُ محفظة الخروج بالموعد معًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus