Çok faydalılar, Evren hakkında çok fazla şey öğrendik onlardan. | TED | إنها مفيدة جداً، لقد عرفنا الكثير عن الكون منهم. |
O mor renkli kartlara vale park park hizmeti verildiğini öğrendik. | Open Subtitles | إذن اكتشفنا أنّ خدمة صفّ السيّارات تأتي مع هذه الشارات الأرجوانيّة. |
Yani şimdi bunu öğrendik peki bununla nasıl mücadele edeceğiz? | TED | لذلك الآن هذا ما نعرف عن ذلك، كيف يمكننا مكافحته؟ |
Fakat sistematik mağara kaşifliğinin yüz sene önce başlamasıyla birlikte, aslında bu mağaraların, dünyanın her kıtasında bulunduğunu öğrendik. | TED | ومع ذلك، منذ أن بدأ استكتشاف الكهوف الممنهج منذ مايقرب من قرن من الزمان، نعلم أن الكهوف موجودة في كل قارة حول العالم. |
Bugün öğrendik ki, aslında, kirlilik ve emisyonu azaltma kâr getiriyor. | TED | تعلمنا اليوم أنه في الواقع تخفيض التلوث والغازات الملوثة يولد الربح |
Ama bu sabah, Rodin ile diğer ikisinin Roma'da olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | لكننا إكتشفنا هذا الصباح بان رودين و الإثنان الآخرين في روما. |
Tam tersi. Çoktan çok çok önemli bir şey öğrendik. Gel benimle. | Open Subtitles | بل على العكس تماماً، فلقد تعلّمنا شيئاً مُهماً جداً جداً، تعالي معي. |
Bunun ardından neden kitaplarınızı Hindistan'a göndermediğinizi öğrendik. | TED | و عنئذ عرفنا لما لا تريد ارسال الكتب للهند |
Ama sabahtan bu yana, kaynaklarımız sağolsun, adlarını öğrendik. | Open Subtitles | ولكن خلال الصباح ومن خلال مصادرنا عرفنا اسميهما |
Morrison'un senden 20 bin kazandığını ve gitmek istediğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد عرفنا ان موريسون ربح منك حوالى 2000 دولارا وكان يريد الرحيل |
Kocanızın bunu kredi teminatı olarak ev kredinizde kullandığını öğrendik. | Open Subtitles | اكتشفنا أنّ زوجكِ وضعها كضمانات ضد الرهن العقاري على منزلكم. |
İnfaz edilmesinden kısa bir süre sonra erişimi bile olmaması gereken yüz binlerce bilgisayar dosyasını çalıp bir yere sakladığını öğrendik. | Open Subtitles | وبعد وقت قصير من إعدامه، اكتشفنا أنّ الرجل سرق مئات الآلاف من ملفات الكمبيوتر والتي لم يكن من المفترض اطلاعه عليها، |
Kate, kadın ortağın Alex tarafından kaçırıldığını öğrendik, ama konuşmuyor. | Open Subtitles | كايت.لقد اكتشفنا ان الشريكة التي خطفها أليكس لكنها لا تتكلم |
Oksijene ne olduğunu öğrendik. Oksijen yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | نحن نعرف ما حدث للاكسجين لا يوجد شيىء هنا لصنعه |
Neden dünyanın en iyi yazarı olduğunu öğrendik şimdi. Büyülü kalem, hile sayılır. | Open Subtitles | بتنا الآن نعرف لمَ هو أعظم كتّاب العالم، قلم سحريّ، ذلك يُعدّ غشًّا. |
Bu araştırmadan, kadın polislerin güç kullanma veya aşırı güç kullanmakla suçlanma ihtimalinin daha az olduğunu öğrendik. | TED | بفضل ذلك البحث، نعلم أن الشرطيات هن أقل عرضة لاستعمال القوة وأقل عرضة لأن يُتهمن باستخدام القوة المفرطة. |
Ve şehirden kaçırmış. Dünyalı kızdan öğrendik. | Open Subtitles | و هرب من المدينة نحن نعلم هذا من فتاة الارض |
Bunu kutladık, çünkü büyük hizmetkârlar olmayı öğrendik, ilk büyük hizmetkârlar olmayı. | TED | واحتفلنا، لأننا تعلمنا كيف نصبح مقدمين أفضل للخدمة، مقدمين أفضل للخدمة أولاً. |
-bir zamanlar New York ve Paris'te bizim gibi büyük hırsızlarla çalıştığını öğrendik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا أن هذا البروفيسير كان من أعظم اللصوص في شانجهاي ونيويورك وباريس |
Biz bunu nesneler için yapmayı öğrendik, ancak burada, daha önce hiç tanışmayan insanlar arasında kuvvetli bir güven sağlama amacındayız. | TED | تعلّمنا تطبيق ذلك على أشياء ملموسة ولكن هنا، كنا نهدف إلى بناء ثقة حقيقيّة بين أشخاصٍ لم يسبق لهم التعارف. |
Sonunda otizmli çocukları sadece bu okulun kabul ettiğini öğrendik. | Open Subtitles | وأخيراً وجدنا هذه المدرسة التي تقبل الأطفال ذو التوحّد الذهني. |
Geçtiğimiz gün herkesin bilgisayar oyunları hakkında sağlam bir görüşü olduğunu öğrendik. | TED | سمعنا سابقا أن الكل لديه رأي قوي عن ألعاب الفيديو |
Sadece bir sayı, Higgs bozonu kütlesi, ama yine de, bu sayıdan çok şey öğrendik. | TED | رقم واحد فقط, كتلة جسيم هيقز بوزون, و مع ذلك, من هذا الرقم نتعلم الكثير. |
Evlerine gittiğimizde, iki haftadır tatilde olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | عندما قمنا بالأتصال بهم, أكتشفنا بأنهم في أجازة لمدة أسبوعين |
Sundata'nın bugün köyde konuşacağını öğrendik. | Open Subtitles | لقد تَعلّمنَا ذلك اليوم ساندوتا ، كان يَتكلّمُ في قريةِ. |
Başkan ve Başkan Yardımcısı'nın zarar görmediğini öğrendik. | Open Subtitles | و لقد علمنا أن سيادة الرئيس و نائبه بخير |
- Okulda kültür tarihi dersinde öğrendik. | Open Subtitles | لقد تعلمناها في مادة تاريخ ثقافتنا في المدرسة |
Ve şunu öğrendik ki dersleri yeniden tasarlama üzerine kafa yormalıyız. | TED | وما تعلمناه كان أننا نحتاج الى إعادة تصميم المقررات التعليمية. |