Bana öğrettiğin tek şey önemli olan tek galerinin buradaki olduğu. | Open Subtitles | اسمع ان علمتني شيئا ان المعرض الوحيد المهم هو الموجود هنا |
Bana hep öğrettiğin şey ise, eğer bir şeyin yapılmasını istiyorsan kendin yapmalısın. | Open Subtitles | علمتني دائماً إذا أردت أن تفعل شئ حقاً أفعله بنفسك |
Ama yine de öğrettiğin gibi her baktığım şeyde bir fırsat görüyorum. | Open Subtitles | ولكني ما زلت كما علمتني فأنا أرى فرصة في كل شئ |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
Bana öğrettiğin becerileri kullandım. Gazetede senin için çalıştığım zamanki. | Open Subtitles | استخدمت المهارات التى علمتنى إياها عندما عملت لديك فى الجريده |
Diğer insanlara öğrettiğin kadar zor olmaz. | Open Subtitles | ربما لا يكون من الصعب تعليمي كالأشخاص الآخرين |
Ben yoldayken kaç defa bana öğrettiğin şeyleri düşünüp durduğumu sana anlatamam. | Open Subtitles | .. لا استطيع ان اوصف كم مرةً عندما اكون على الطريق افكر بالأشياء التي علمتني إياها |
Bana yapmayı öğrettiğin şeyi yapıyorum.Komiser. | Open Subtitles | اعمل بما علمتني فعله, كابتن. اتابع غرائزي. |
Ya tamamen bana öğrettiğin gibi sadece olayları izlersem? | Open Subtitles | لو عملت تماماً كما علمتني و قمت فقط بالمراقبة؟ |
Sadece bana öğrettiğin gibi yetki protokolünü izliyorum. | Open Subtitles | ألتزم ببروتوكولات نطاق الصلاحية مثلما علمتني أن أفعل |
Ama bana öğrettiğin en iyi şey bir prens olmaktı. | Open Subtitles | ولكن أفضل ما علمتني إياه... ماذا يعني أن تكون أميراً |
Evet. Kapıcıyken bana öğrettiğin tüm yetenekleri kullanıyorum. | Open Subtitles | نعم, أنا أستخدم كل المهارات أنتَ علمتني كبوّاب |
Son altı ay içinde bana öğrettiğin her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكَ على كل شيء علمتني إياه في الستة أشهر الأخيرة |
Seni hak etmediğimi söylerdim ama bana öğrettiğin bir şey varsa o da herkesin aşkı umudu ve güveni hak ettiğidir. | Open Subtitles | كنت ساقول اني لا استحقك لكن اذا كنت علمتني شيء واحد فهو الجميع يستحق الحب |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
- Bana öğrettiğin şeyleri hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر ما علمته لى ، لم أعتقد أنه يجب علىّ أن أستخدمه أبداً |
Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim. | Open Subtitles | لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص حسنا.. |
Bana sadakati ve dostluğu öğrettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على تعليمي معنى الوفاء، والصداقة. |
Gitmeden önce Liv ona öğrettiğin gibi bir saat boyunca bunları işaretledi. | Open Subtitles | نعم. قبل أن تغادر ليف أمضت ساعة في غرفة الخرائط تتأمل كما علمتها. |
- Hareket etmemesini söyledim! - Gözümle, bana öğrettiğin şeyi yaptım! | Open Subtitles | أخبرتهابألاّتتحرك، فعلت أمر العين ذلك كما علمتيني. |
Sadece bize öğrettiğin şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط كنت أقوم بفعل ما علمتِنا إياه |
Aynen bize öğrettiğin gibi çirkinliğe battıkça battın. | Open Subtitles | غرق بعمق أكثر شدّة إلى القبح، مثل علّمتنا لنعمل. |
Belki de diğerlerine öğrettiğin kadar zor olmayacak. | Open Subtitles | انه لن يكون من الصعب جدا لتعليمي كالشخاص الاخرين, كما ترى؟ |
-Nasıl ne? Nasıl bu işe karışmayın dersin? -Bize öğrettiğin... | Open Subtitles | أبى , أظن أنك علمتنا - . لقد علمتكم أن تفكروا بوضوح - |
Ama evet, bana öğrettiğin şeyler ilk sınıf konusu. | Open Subtitles | لكن أجل، الأمور التي علّمتِني إيّاها تعلّمتها في المرحلة الأولى. |