"öğrettiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • علمتني
        
    • علمته
        
    • علمتنى
        
    • تعليمي
        
    • علمتها
        
    • علمتيني
        
    • علمتِنا
        
    • علّمتنا
        
    • لتعليمي
        
    • علمتكم أن تفكروا
        
    • علّمتِني
        
    Bana öğrettiğin tek şey önemli olan tek galerinin buradaki olduğu. Open Subtitles اسمع ان علمتني شيئا ان المعرض الوحيد المهم هو الموجود هنا
    Bana hep öğrettiğin şey ise, eğer bir şeyin yapılmasını istiyorsan kendin yapmalısın. Open Subtitles علمتني دائماً إذا أردت أن تفعل شئ حقاً أفعله بنفسك
    Ama yine de öğrettiğin gibi her baktığım şeyde bir fırsat görüyorum. Open Subtitles ولكني ما زلت كما علمتني فأنا أرى فرصة في كل شئ
    Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. Open Subtitles الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة
    Bana öğrettiğin becerileri kullandım. Gazetede senin için çalıştığım zamanki. Open Subtitles استخدمت المهارات التى علمتنى إياها عندما عملت لديك فى الجريده
    Diğer insanlara öğrettiğin kadar zor olmaz. Open Subtitles ربما لا يكون من الصعب تعليمي كالأشخاص الآخرين
    Ben yoldayken kaç defa bana öğrettiğin şeyleri düşünüp durduğumu sana anlatamam. Open Subtitles .. لا استطيع ان اوصف كم مرةً عندما اكون على الطريق افكر بالأشياء التي علمتني إياها
    Bana yapmayı öğrettiğin şeyi yapıyorum.Komiser. Open Subtitles اعمل بما علمتني فعله, كابتن. اتابع غرائزي.
    Ya tamamen bana öğrettiğin gibi sadece olayları izlersem? Open Subtitles لو عملت تماماً كما علمتني و قمت فقط بالمراقبة؟
    Sadece bana öğrettiğin gibi yetki protokolünü izliyorum. Open Subtitles ألتزم ببروتوكولات نطاق الصلاحية مثلما علمتني أن أفعل
    Ama bana öğrettiğin en iyi şey bir prens olmaktı. Open Subtitles ولكن أفضل ما علمتني إياه... ماذا يعني أن تكون أميراً
    Evet. Kapıcıyken bana öğrettiğin tüm yetenekleri kullanıyorum. Open Subtitles نعم, أنا أستخدم كل المهارات أنتَ علمتني كبوّاب
    Son altı ay içinde bana öğrettiğin her şey için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لكَ على كل شيء علمتني إياه في الستة أشهر الأخيرة
    Seni hak etmediğimi söylerdim ama bana öğrettiğin bir şey varsa o da herkesin aşkı umudu ve güveni hak ettiğidir. Open Subtitles كنت ساقول اني لا استحقك لكن اذا كنت علمتني شيء واحد فهو الجميع يستحق الحب
    Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. Open Subtitles الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة
    - Bana öğrettiğin şeyleri hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر ما علمته لى ، لم أعتقد أنه يجب علىّ أن أستخدمه أبداً
    Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim. Open Subtitles لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص حسنا..
    Bana sadakati ve dostluğu öğrettiğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك على تعليمي معنى الوفاء، والصداقة.
    Gitmeden önce Liv ona öğrettiğin gibi bir saat boyunca bunları işaretledi. Open Subtitles نعم. قبل أن تغادر ليف أمضت ساعة في غرفة الخرائط تتأمل كما علمتها.
    - Hareket etmemesini söyledim! - Gözümle, bana öğrettiğin şeyi yaptım! Open Subtitles أخبرتهابألاّتتحرك، فعلت أمر العين ذلك كما علمتيني.
    Sadece bize öğrettiğin şeyi yapıyordum. Open Subtitles أنا فقط كنت أقوم بفعل ما علمتِنا إياه
    Aynen bize öğrettiğin gibi çirkinliğe battıkça battın. Open Subtitles غرق بعمق أكثر شدّة إلى القبح، مثل علّمتنا لنعمل.
    Belki de diğerlerine öğrettiğin kadar zor olmayacak. Open Subtitles انه لن يكون من الصعب جدا لتعليمي كالشخاص الاخرين, كما ترى؟
    -Nasıl ne? Nasıl bu işe karışmayın dersin? -Bize öğrettiğin... Open Subtitles أبى , أظن أنك علمتنا - . لقد علمتكم أن تفكروا بوضوح -
    Ama evet, bana öğrettiğin şeyler ilk sınıf konusu. Open Subtitles لكن أجل، الأمور التي علّمتِني إيّاها تعلّمتها في المرحلة الأولى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more