Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
Sürdürülebilirliği dikkate alan şirketler finansal olarak gerçekten iyi durumdalar mı? | TED | هل تحقق الشركات التي تأخذ الاستدامة بعين الاعتبار أرباحا مالية حقا؟ |
şirketler çeşitliliği şart koşabilir ama kapsayıcılık işlenerek ortaya çıkarılır. | TED | تستطيع الشركات أن تلزم بالتنوع لكن عليهم أن يزرعوا الشمول. |
Bu yüzden eğer şirketler gerçekten hesap verebilirlik istiyorsa zaten verildiğini farz etmeliler. | TED | لذلك إذا كانت الشركات حقًا تريد المساءلة، عليهم الافتراض أنه أمر مسلم به. |
Şu anda TransCanada gibi şirketler polisin şiddet içermeyen eylemleri nasıl terörist gibi gösterdiği hakkında kısa bilgilendirmeler veriyor. | TED | لكن الآن، شركات مثل ترانس كندا تحيط الشرطة في عروض مرئية مثل هذا عن كيفية محاكمة المتظاهرين السلميين كإرهابيين. |
Şimdi, bu gerçek bir teklif ve gerçekten bu yatırımı sunan şirketler var, ama beni ilgilendiren tarafı çok farklı. | TED | الآن، هذا اقتراح جدِّي، وهناك العديد من الشركات التي تقدم مثل هذا الإستثمار، ولكن ما يثير اهتمامي بالأمر مختلف تمامًا. |
Bugün, blok zincirine arazi tapuları koymak adına, şirketler hükûmetlerle beraber çalışıyor. | TED | لذلك تعمل الشركات اليوم مع الحكومات لوضع عناوين الأراضي على سلسلة الكتل. |
Bu vizyona sahip çıkan bazı geniş şirketler var, büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar, fakat onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar. | TED | هناك بعض الشركات الضخمة التي رأت هذه الرؤية انهم يذهبون باتجاه الرقمنة على نطاق واسع و لكن يقفلون النطاق العام |
Diğer tüm şirketler orada değil. Kimse "Anlaştık" kelimesini kullanmadı. | Open Subtitles | لم تكن جميع الشركات موجودة ولم يستعمل احد كلمة اتفاقية |
Çok uluslu şirketler, daima daha büyük zenginlik ve güç peşinde koşuyorlar. | Open Subtitles | الشركات المتعددة الجنسيات, مهتمة أكبر من أي وقت مضى في الثروة والسلطة. |
şirketler kaya tabakaları arasına sıkışmış doğal gazın çıkartılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | تحفر الشركات تحت الأرض وتكسّر الصخور الطينيّة لإطلاق الغاز الطبيعيّ. |
Sanırım. Fakat neden şirketler sürekli bağımlılık sebebi şeyler üretiyor? | Open Subtitles | أعتقد هذا، ولكن لماذا تضع الشركات الكثير من الاشياء المدمنة. |
Kişisel kullanım için geliştiriyoruz, sadece şirketler için değil yani. | Open Subtitles | نحن نطوّر برامج للاستخدام الشخصي، وليس فقط لـ قطاع الشركات |
Özel şirketler bunu bir tür California Altına Hücum'a çevirdiler. | Open Subtitles | الشركات الخاصة حولته لـ نوعٍ جديد من حمى الذهب بكاليفورنيا |
şirketler açıklayıcı görüntülerle, seksüel açıdan istenmeyen durumları engellemek için çalışanları bilgilendiriyor. | Open Subtitles | الشركات الان أصدرت مقاطع مرئية تشرح أي فعاليات جنسية غير مرغوبة بها |
şirketler Heyeti on yılı aşkın süredir yüz yüze toplantı yapmadı. | Open Subtitles | مجلس الشركات لم تُعقد مقابلة وجهاً لوجه في مدى 10 سنوات |
şirketler o katkı maddelerini bilerek katıyorlar ki tek bir patates cipsiyle yetinmeyelim. | Open Subtitles | أضافت الشركات تلك الأشياء متعمّدةً حتى لا نكتفي بتناول رقاقة بطاطا واحدة فقط. |
gelecekte özel aktörler, şirketler ve Sivil Toplum Kuruluşları büyük sorunlarla… …yüzleşmek zorunda kalacak. Domuz gribi, kuş gribi gibi… | TED | ممثلو القطاع الخاص الشركات و المنظمات غير الحكومية سيكون عليهم الاجتماع معا لمواجهة التحديات الكبرى التي ستواجهنا |
Kahve ve çikolata gibi sevdiğimiz tüketim mallarını üreten şirketler ne olacak? | TED | الآن، ماذا عن شركات البضائع الاستهلاكية التي تصنع منتوجات نحبها كالقهوة والشوكولاته؟ |
şirketler, İnternet korsanlarına da denetim sağlayabiliyor. | TED | يمكن للشركات أن تمنح السيطرة للمتسللين، القراصنة. |
Hukuk sistemleri, şirketler, piyasalar gibi aramızdaki alışverişi düzenleyen kurumları incelediler. | TED | قاموا بدراسة المؤسسات التي تسهل تجارتنا، كالأنظمة القانونية، الشركات، الأسواق. |
Mevcut örneğimizde ekonomiler, şirketler ve şehirler için çok, çok kötü. | TED | من السيء للغاية للأنظمة الاقتصادية والشركات والمدن في نموذجنا الحالي |
DSC sitenizdeki şirketler için çalışıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعملون لشركات موضوعةعلى موقع الجبهة الذي اسسته |
Beraber gelişince daha iyi ekipler, daha iyi ürünler ve daha iyi şirketler kurarız. | TED | وعندما ننجح، نؤســسُ فرقًا أفضل، ومنتوجات أفضل وشركات أفضل. |
şirketler, çalışanlarının zaman içinde daha az baskı altında hissetmelerini sağlayabilir mi? | TED | هل هناك أي شيء يمكن للشركات فعله لجعل موظفيها يشعرون بضغط وقت أقل ؟ نعم. |
Aster şirketler Grubu'nun asıl hissedarları Midas Dokunuşu'na sahip adamı dinlemek istiyor. | Open Subtitles | رئيس مساهمين (آستر كوربس) يريد أن يسمع من الرجل ذو اللمسة الذهبيّة. |
En büyük müşterisi Aster şirketler Grubu olan bir firmada çalışan bir avukat tarafından tutulmuş. | Open Subtitles | تمَّ توظيفه من قِبَل مُحامي يعمل لصالح شركة عميلها الأساسي هو (آستر كوربسس). |