"acıları" - Traduction Turc en Arabe

    • الألم
        
    • المعاناة
        
    • الالم
        
    • آلام
        
    • معاناة
        
    • الآلام
        
    • ألمهم
        
    • عذاب
        
    • الألمِ
        
    • معاناتهم
        
    • عذابهم
        
    • الذي سبّبته
        
    Bir terapist ona hissettiği acıları dengesizlikleri bir yere not etmesini söylemişti. Open Subtitles طلب منها معالج أن تكتب عن الألم والغربة التي كانت تحس بها.
    Arkaya bakıp ailemizin yaşadıklarını görünce herkesin yaşadıklarını o acıları görünce anladım ki bunları aşmanın tek yolu birbirimize tutunmak. Open Subtitles ،عندما أتذكّر ما قاسته عائلتنا ما قاساه الجميع وأرى كل ذلك الألم أدرك أننا نجونا من كل ذلك بتكاتفنا سويًا
    Hançer sadece en derin acıları hisseder onları keşfeder ve bir demirci gibi seni işler ve seni en başta olman gereken kişiye dönüştürür. Open Subtitles إن السكين يستشعر الألم الدفين يخرجه و يتخذ له مجرى مثل مصهور الحديد حيث منه تولد من جديد كما كان من المفترض ان تكون
    Eğer bu sorunla hep beraber yüzleşme cesaretini gösterirsek azaltabileceğimiz acıları düşünün. TED ولكم أن تتخيلوا كمّ المعاناة التي يمكننا تخفيفها إن تجرأنا على مواجهة هذه القضية معًا.
    Kim bize bu durumda yardım eder ve çektiğimiz bu acıları... bu korku ve kaygıyı unutturur? Open Subtitles من الذي سيساعدنا على نسيان كل هذه المعاناة وهذا القلق والخوف؟
    Tanrıya, çektiği acıları anlatıp bu acılara son vermesini istiyordu. Open Subtitles تتحدث الي الله عن الالم الذي ازالته من الناس و تصلي كي يمحوه
    Onun da acıları varmış. Yakında bitecekmiş. Open Subtitles ـ يقول إنه أيضاً كان لديه آلام ، إنتهت منذ قليل
    Bu yüzden her bitkisel gıda seçimimizde hayvanların çektiği acıları azaltmada katkımız olur. TED لذلك في كل مرة نختار وجبة نباتية، فإننا نشارك في تقليل معاناة الحيوانات.
    Tanrıya dua ediyorum ki, hiçbir anne benim yaşadığım acıları yaşamasın. Open Subtitles أدعو الرب بألا تتعرض الأمهات الأخريات لتجربة الألم الذي أشعر به
    Eşlik ettiğimiz en mutlu erkekler ve kadınlar 80'li yaşlarında, bedenen daha çok acıları olduğu günler ruhen mutlu olduklarını belirtti. TED الأزواج الأكثر سعادة ذكروا في سن 80 أن في الأيام التي عانوا فيها من الألم المادي، مزاجهم بقي سعيدا.
    Fakat, mutsuz ilişkileri olan insanlar bedenen daha çok acıları olduğunu söyledikleri günler bunun daha fazla duygusal acıyla arttığını bildirdi. TED ولكن الناس الذين كانوا في علاقات غير سعيدة، في الأيام التي عانوا فيها من الألم المادي، تضخم ذلك من قبل الألم العاطفي.
    Onun katlandığı acıları silmeye yetecek kadar büyük bir ev yok. TED لا يوجد منزل كبير بما فيه الكفاية لمحو الألم الذي كان على جدتي الكبيرة تحمله.
    Yalnızca acıları hafifletip, anıları silikleştiriyordu. Open Subtitles أنه فقط يخفف من الألم, ويجعل الذكريات ضبابية.
    Ağrıları ve acıları mizahla iyileştireceğiz. Open Subtitles سوف نستخدم المرح فى معالجة الألم والمعاناة
    Ama kilise bize acıları taşımayı öğretiyor. Open Subtitles ولكن الكنيسة تعلمنا أننا يجب أن نتحمل المعاناة
    Ona hayranım, çünkü filmlerinde çekilen acıları anlatır. Open Subtitles أناأقدره،لأنه.. يعبر عن المعاناة فى أفلامه
    İçimde hissettiğim ...tüm acıları ve yaşadığım kötü şeyleri ifade edebilirdim herhalde. Open Subtitles أظنأننيأستطيعأنأعبر .. عن كل التجارب السيئة التي عشتها وعن كل المعاناة التي أشعر بها فى داخلي
    Sıradışı biri diğerlerinin göremediğini görebilir... ve diğerlerinin hissetmeyeceği acıları çeker Open Subtitles شخص خارق رويئة مالايستطيع الاخرون روءيتة والاحساس الالم الذي لايشعر بة الاخرين
    Ve bütün tanrılara annemizin acıları için dua edelim. Open Subtitles ونصلِ لجميع الآلهة لتعين أمنا في آلام مخاضها
    Ama ben başka insanların acıları yüzünden daha fazla ağlamak istemiyorum. Open Subtitles لنتوقف عن البكاء . من أجل معاناة الأشخاص الآخرين
    Paylaştığımız acıları bilseydiniz. Open Subtitles إذا عَرفت فقط الآلام التى أوفرها لك و للعالم
    Ben de ne yaptım, bir telefon hattı açtım, insanların kendi acıları ile ilgili sesli mesaj bırakabilecekleri bir hat, olayla ilgisi olmasa da olur. TED فكان ما قمت به هو فتح خط ساخن خط ساخن يستطيع الناس ترك رسائلهم الصوتية عن ألمهم, ليس بالضرورة مرتبطة بذلك الحدث.
    Vah vah! Bu dünyanın acıları bu garibanı delirtmiş. Open Subtitles يا له من شيء محزن إن عذاب هذه الدنيا أصاب الرجل المسكين بالجنون
    Kaslarımda sonradan oluşacak acıları hissedebiliyordum. Open Subtitles عضلاتي تتوعدني بألف وعد من وعودِ الألمِ القادم
    Elimizden bir şey gelmez. En azından acıları dinecek. Open Subtitles لا يمكننا عمل شىء لهم على الاقل معاناتهم ستنتهى
    Öfkeleri acıları ile büyüdü ve bu protesto sembolü, her yerde karşımıza çıktı. Open Subtitles غضبهم ازداد مع عذابهم وهذا رمز الاحتجاج تاذي اظهر في كل مكان
    Ve sebep olduğunuz duygusal acıları yok sayıyorsunuz. Open Subtitles ومهملون بسبب الدّمار العاطفيّ الذي سبّبته لهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus