"adımlar" - Traduction Turc en Arabe

    • خطوات
        
    • الخطوات
        
    • بالخطوات
        
    • خطى
        
    • بخطوات
        
    • نتّخذ إجراءات
        
    • يخطو
        
    • وخطوات
        
    • الخطواتِ
        
    Stiliniz ne olursa olsun, hepimiz sürdürülebilir bir geleceğe doğru adımlar atabiliriz. TED لذا بغض النظر عن أسلوبك، يمكننا جميعًا اتخاذ خطوات نحو مستقبل أفضل.
    Merak etme, Jimmy. Bir bacakla biraz ağır olacak ama dev adımlar atacaksın. Open Subtitles لا تقلق يا جيمى , بقدم واحدة ستخجل قليلا لأنك خطوت خطوات عملاقة
    Baba, bu kadar pahalı ayakkabılar almamın asıl sebebi muazzam adımlar atmak. Open Subtitles أبي, السبب الرئيسي من شرائي أحذية غالية الثمن هو أتخاذ خطوات ضخمة
    İşte atacağım adımlar dersiniz ve bunun için her şeyi yaparsınız. TED فتقولون، هذه هي الخطوات التي نريد اتباعها، وتستثمرون كلّ شيء فيها.
    Bu iyi. Büyük adımlar atmadan önce küçüklerle başlamak gerek. Open Subtitles حسناً هذا جيد عليك أن تبدأ بالخطوات الصغيرة قبل أن تبدأ بالكبيرة
    Kimsenin beni ve işimi takip etmediğinden emin olmak için kararlı adımlar atacağım. Open Subtitles بالأحرى اتخذت خطوات حاسمة لضمان بأن لا أحد يمكنه تتبعي أو تتبع عملي.
    Bataklıkta yolumuzu bulmak için atabileceğimiz adımlar var. TED كذلك هناك خطوات يمكن أن نتخذها للتنقل في طريقنا من خلال المستنقع.
    Ayrıca önümüzdeki 10 yılda, bu hastalıkta bu kadar zorlayıcı olan ölüm oranını azaltmak için büyük adımlar büyük adımlar atacağımızı umuyorum. TED أنا أيضا كلّي أمل أنه في العقود القادمة سنتقدم خطوات كبيرة في الحد من نسبة الموت تلك التي كانت عصية جدا في هذا المرض.
    Esas ihtiyacınız, küçük adımlar atmak, küçük kazançlar elde etmek, o yeşil sopaya ulaşmayı hedeflemek olmalı. TED انتم فقط بحاجة إلى اتخاذ خطوات صغيرة، جمع انتصارت صغيرة، فلنواصل البحث عن العصا الخضراء.
    Suudi Arabistan bugün kadın haklarını geliştirmek için küçük adımlar atıyor. TED السعودية هذه الأيام تأخذ خطوات صغيرة نحو تحسين حقوق المرأة.
    Belki şaşırtıcı gelmeyecek ama bu yolculuk Ella için, geriye ve ileriye dönük bazı büyük adımlar atılmasını sağladı. TED ربما هذا ليس مُفاجئا فلقد شهدت رحلة إلّا خطوات مهمّة إلا الأمام وكذلك إلى الوراء.
    Bebek ölüm oranını düşürmek konusunda büyük adımlar atmış olsak da, siyahi bir bebeğin hayatının ilk yılında ölme riski hala beyaz bir bebeğe kıyasla neredeyse üç kat daha fazla. TED وبالرغم من أننا خطونا خطوات هائلة في خفض معدل وفيات الرضع، إلا أن الرُضّع ذوي البشرة السوداء يُواجهون تقريبا ثلاثة أضعاف خطر الوفاة في سنتهم الأولى مقارنة بالرضع ذوي البشرة البيضاء.
    Hep birlikte maaş saydamlığı için daha büyük adımlar atabiliriz. TED لكن يمكننا جميعًا اتخاذ خطوات كبيرة نحو شفافية الأجور
    Son zamanlarda bu alandaki araştırmalar devasa adımlar atmaya başladı. TED البحث في هذا الموضوع قد يأخذ خطوات عديدة لاحقاً.
    Tabii ki ciddi adımlar atmak için henüz erken. Open Subtitles بطبيعة الحال ، إنه من السابق لأوانه مناقشة أى خطوات محددة
    Operasyon onaylandı.450 den 670 e kadar ki adımlar ihmal edildi. Open Subtitles العملية أكدت . خطوات 450 . إلى 670 محذوف
    Bu ciddi ihlal durumunda yürürlüğe konması gereken bir dizi adımlar var. Open Subtitles في خرق بهذه الخطورة، هُناك سلسلة من الخطوات الجادة التي يجب اتخاذها.
    Ve elektronik gibi bu ileri ki adımlar sadece birkaç onyıl alacak gibi görünüyor. TED وهذه الخطوات القادمة، مثل الإلكترونيات، يبدوا أنها تستغرق بضع عقود فقط.
    Ben size tüm bunları ciddiye alan bir kadın olduğunu bildirmekten çok mutluyum ve o bu sorunu ortaya çıkarmak için çok ciddi adımlar atıyor. Open Subtitles إنني سعيد لإخباركم أن هناك إمرأة تأخذ كل هذا على محمل الجد وتحصل على خطى درامية
    Geniş düşünebilen birkaç kişi, kara deliklerin içinde neler olup bittiğini anlamak için artık dev adımlar atıyorlar. Open Subtitles يقوم بعض المفكرين الجريئين حالياً .. بالتقدم بخطوات عملاقة نحو فهم ما يحدث داخل الثقوب السوداء
    Bu yüzden başka adımlar atıyoruz sistemin asla yapamayacağı şekilde kendimizi koruyacak adımlar. Open Subtitles لذلك نتّخذ إجراءات أخرى لحماية أنفسنا بالطريقة التي نعلم أنّ النظام لن يفعلها أبدا
    Herkes kendi çapında ileriye dönük küçük adımlar atıyor. TED كل فرد يخطو بخطى صغيرة نحو الهدف.
    Kasılmış uzun bacaklar, çok yavaş ve garip ağır adımlar. TED أرجل متيبسة، وخطوات طويلة ومتثاقلة، وبطء وارتباك شديدين.
    Bir an önce burayı tertemiz yapmak için bazı adımlar atacağım. Open Subtitles منذ الان... سآخذُ بَعْض الخطواتِ لتَنظيف هذا المكانِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus