"ailelerini" - Traduction Turc en Arabe

    • عوائلهم
        
    • عائلتهم
        
    • عائلات
        
    • والديهم
        
    • أسرهم
        
    • وعائلاتهم
        
    • العائلات
        
    • عائلاتهم
        
    • آبائهم
        
    • أسر
        
    • أبائهم
        
    • بعائلاتهم
        
    • أهلهم
        
    • عوائل
        
    • عائلتة
        
    O işyerinde, çok sıkı çalışarak ailelerini geçindirmeye çalışan insanlar çalışıyor. Open Subtitles ذلك المعمل مملؤ بالعاملين الجادين . يحاولون أن ينفقوا على عوائلهم
    Büyüyen ailelerini beslemek için bu devasa tundrada yakın zamanda bir şeyler bulmalılar. Open Subtitles عليهم العثور على شيءٍ بأقرب وقتٍ داخل هذه البرية الشاسعة لإطعام عائلتهم المتنامية
    Onları güçsüz birer kadın yapıp çıkardınız. Geride ailelerini, çocuklarını bıraktılar. Open Subtitles تأخذ نساء قويّات وتجعلهنّ عاجزات لقد خلّفهن وراءهنّ عائلات وأطفالاً
    ailelerini yakıp, kanepede uyurlarken anne babalarını bıçaklayan çocukların konduğu bir yer. Open Subtitles للأطفال الذين قاموا بإحراق والديهم أو قاموا بطعنهم وهم مستلقين على الأريكة
    Uygulamada, bazıları kendi geleneklerine daha yakın ve ailelerini Kazak topraklarının dışındaki yakındaki köylerde tutan yarı zamanlı çalışanlardır. TED وقد عمل بعضهم لبعض الوقت، متمسكين بتقاليدهم الخاصة، ومحافظين على أسرهم في القرى القريبة، خارج أراضي القوزاق.
    Ve bu üç genç adam da, takımlarını, okullarını ve ailelerini gururla temsil ediyorlar. Open Subtitles وهؤلاء الشباب الرائعون الثلاثة يمثلوا فرقهم، مدارسهم وعائلاتهم بالشرف
    Başkan Reagan ve eşi geçen pazar Beyrut'ta öldürülen 200'den fazla denizcinin kederli ailelerini ve yas içindeki dul eşlerini ziyaret etti. Open Subtitles الرئيس و السيدة ريغان يزورون العائلات الحزينة و الأرامل لأكثر من 200 جندي بحرية قتلوا في الصيف الماضي في بيروت
    -Haber bütün üsse yayıldı. Adamlarım ailelerini arayıp ölmediklerini bile bildiremiyor. Open Subtitles لقد أنتشر الخبر فى القاعدة رجالي لا يستطيعون حتى مهاتفة عائلاتهم
    Belki ailelerini gücendirmek istememiştir. Open Subtitles ربما أنها لم ترد الإساءة إلى آبائهم و أمهاتهم
    Sürü lideri dişiler, hafızalarına dayanarak ailelerini geçmiş yıllarda onları kurtarmış olan değerli su kaynaklarına götürüyor. Open Subtitles وبالإعتِماد على الذاكرةِ، تقود رئيسةَ الأسرة عوائلهم إلى بِركِ الماء الخاصّةِ التي وفّرَوها في سَنَواتِ سابقةِ.
    Aç ayı oynamaz bilirsiniz. ailelerini kaybettikleri için de ayrıca çok üzgünler. Open Subtitles انهم ليسو متلهفين للعمل حزينون لفقدان عوائلهم وأصدقائهم
    Ama şimdi ülkede kalabilir ve farklı şantiyelerde çalışabilir ve ailelerini geçindirmek için para kazanabilirler. TED لكن الأن بإمكانهم ان يبقوا في البلاد ويعملون في مواقع بناء مختلفة ويحصلون على مال ليطعمون به عائلتهم
    Vergi memurlarınız ailelerini dövdü, açlıktan öldüler. Open Subtitles عائلتهم ضُربت وعُذبت للموت من أجل الضرائب
    Bayan Lowry bu dosyada, davaci olarak bulunan merhumlarin ailelerini temsil ediyor. Open Subtitles انها تمثل عائلات الضحايا ، كل من يسعون للادعاء بهذه القضية
    Böyle operasyonlarda çalışan bilindik kişilerin ailelerini güvenli evlere yerleştirmek bizim için standart bir prosedür. Open Subtitles من المعتاد أن ننقل عائلات ذوي الشأن الذين يعملون في عمليات مماثلة إلى بيوت آمنة
    Genetik olarak ailelerini delirtmeye programlanmış çoğu çocuğun ayak izlerini takip ettim. TED فقد تابعت مسار معظم الأطفال المبرمجين فطرياً لدفع والديهم إلى الجنون.
    Bazıları yabancıları kucakladı ve içeri davet etti, diğerleri ailelerini getirdi. TED تعانق البعض واصطحبوا الغرباء، واصطحب آخرون أفراد أسرهم.
    Bak, rehinelerin arkadaşlarını ve ailelerini bu çevreden uzak tut. Open Subtitles أنظر أبقوا أصدقائهم وعائلاتهم على الحدود
    Ölen protestocuların ailelerini, topluluğu temsil ediyoruz. Open Subtitles نُمثّل المجموعة .العائلات الثلاث للمعارضين الذين ماتوا
    Huzurlarınızda, terfi eden bütün emniyet mensuplarını ailelerini, meslektaşlarını ve arkadaşlarını tebrik ediyorum. Open Subtitles إسمحوا لي بتهنئة كل الضبّاط الذين تمت ترقيتُهم عائلاتهم ، أقرانهم ، وأصدقائهم
    Bu günlerde bazı gençler, gözlerini kırpmadan ailelerini öldürüyorlar. Open Subtitles في هذه الايام الشباب يقتلون آبائهم بدون تفكير
    İşlerini, ailelerini kaybedebilirler. Bir sürü masum insandan bahsediyorum. Anlayabiliyor musun? Open Subtitles وظائف ، و أسر و الكثير من الأبرياء ، أتفهم ذلك؟
    Bir öğretmen olarak, yaramaz çocukları kontrol etmenin en iyi yolunun, onların ailelerini içten içe utandırmak... olduğunu keşfetmişti. Open Subtitles كمعلمة, وجدت طريقة للسيطرة على الطلبة المنفلتين وهي أن تغرس إحساس قوي من الخزي في أبائهم
    Tamam. Rehinelerin ailelerini belirleyip irtibata geçmeliyiz. Open Subtitles حسناً, علينا تحديد هويات الرهائن والاتصال بعائلاتهم
    ailelerini arayıp parasını ödemelerini istesem yeridir. Open Subtitles يجب علي مخاطبة أهلهم وجعلهم يأتوا و يدفعوا ثمن إصلاحها
    Vefat eden kisilerin ailelerini çok merak ediyorum. Open Subtitles منذ ذلك الحادث العرضي الذى حدث في مصنعي. انا قلق بشدة بشأن عوائل أولئك المقتولين.
    Bir kısmı ailelerini de getirmiş... ..ama Giovanni daha çok küçük onun için zor olurdu. Open Subtitles البعض جلب عائلتة معه ولكن جيوفاني مازال صغيراً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus