Benim için, hapishane ailemle birlikte uzun bir tatile benziyor. | Open Subtitles | بالنسبة إليّ، السجن يشبه إجازة طويلة في السيّارة مع والديّ |
Eğer daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, ben de ailemle aynı şeyleri yaşıyorum. | Open Subtitles | اذا كان هذا سيعوضك قليلا , اعاني من نفس الحالات مع والداي |
ailemle ilgili bu saçmalıklardan sıkılmış olmalısın. | Open Subtitles | يبدو أنك قد مللت لحد البكاء من كل هذا الهراء عن عائلتى |
Neden bir anda benimle ve ailemle bu kadar ilgilenmeye başladın? | Open Subtitles | لماذا أنتَ مُهتَم فجأة بي و بعائلتي يا كوشين؟ لا أدري. |
Sadece adımı ya da ailemle bir daha görüşme imkanımı değil. | Open Subtitles | ليس اسمي ولا قدرتي على التواصل مع أسرتي فقط كنت شابًا. |
Üniversitedeki ilk yılımdı ve erkek arkadaşımı ailemle tanıştırmak için eve getirmiştim. | Open Subtitles | كنت في السنة الأولى في الجامعة وقمت بإحضار صديقي للبيت ليقابل أهلي |
Fakat aynı anda arkadaşlarım ve ailemle de sürekli irtibatta kalabiliyorum. | TED | ولكنها في ذات الوقت تبقيني على اتصال بأصدقائي وعائلتي. |
Evet ve ailemle tanışman hakkındaki fikrimi değiştirdim ama şimdi pişman olmaya başlıyorum. | Open Subtitles | أجل، وقمت بتغيير رأيي بخصوص مقابلة والديّ وعلى مايبدو أنّني سأندم على ذلك |
En iyisi size hikayeyi baştan anlatayım, hala ailemle yaşadığım zamanlardan. | Open Subtitles | يجب أن أخبركم القصة من بدايتها مذ كنت أقيم مع والديّ |
ailemle Jersey sahiline tatile gitmiştik. | TED | توجهت مع والديّ لقضاء الاجازةعلى شاطئ جيرسي |
ailemle orada yaşıyorduk, çok mutluyduk. | Open Subtitles | كنت أعيش هناك مع والداي وكنا في غاية السعادة |
Şey, oraya gidemezsem ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Her gün ailemle tartışıyorum. | Open Subtitles | وأنا لم أقرر بعد إن كنتُ ذاهباً أم لا أنا أتشاجر مع والداي كل يوم |
Capestro malikanesinde hizmetçilik yapan ailemle beraber, ben de orada yaşıyordum. | Open Subtitles | انت تعرف أنني عشت في املاك كابسترو مع والداي , الذين كانوا يعملون هناك كخدم |
böylece bende ailemle daha fazla beraber olurum. Onlarda mutlu olurlar. | Open Subtitles | وأنا سيمكننى قضاء وقتاً أطول مع عائلتى ثم يصبحون سعداء |
Kariyer krizi konusunda uyumlu danışma için... şehirdeki ailemle acil toplantı. | Open Subtitles | إجتماع طارئ مع عائلتى الصغيرة لمناقشة أزمة العمل الحالية |
Bu nedenle, yedi yaşımdayken ailemden ayrılmak ve köyüme çok uzak bir şehirde ailemle hiç iletişim kurmadan yaşamak zorunda kaldım. | TED | لهذا السبب, كان علي ان اترك العائلة عندما كنت في السابعة وان اسكن في مدينة بعيدة عن قريتي بدون وسيلة للاتصال بعائلتي |
Avukatları ailemle bağlantıya geçti. | Open Subtitles | .. من أجل شىء آخر محامونه إتصلوا بعائلتي |
Ancak bu muntazam yaşam tarzına girmeden önce ailemle birlikte Doğu Tibet'te yaşıyordum. | TED | ولكن قبل أن أدخل هذه الحياة الرسمية . كنت اعيش في التبت الشرقية مع أسرتي. |
ailemle yüzleştim, onları yola getirdim patronun kim olduğunu gösterdim. | Open Subtitles | و واجهت أهلي و أدبتهم و أريتهم من هو المسيطر |
Mutlu bir çocukluğum vardı, ta ki ailemle pazar alışverişindeyken gökten üstümüze bir bomba düşene kadar. | Open Subtitles | انها كانت سعيدة حتى سقطت قنبلة من السماء وسوت البازار الذي كنت فيه انا وعائلتي بالارض |
Savaş boyunca ailemle orada orada kaldığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنني مكثت هناك مع أبواي أثناء الحرب |
Ben bir polisim ve ailemle yaşıyorum. İnsanın acı çektiği bir diyet yapmak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | أنا شرطى وأعيش مع والداى أنا أتبع حمية ثابتة من المعاناة الآدمية |
Londra'ya, sokak dansının beni yeni ailemle tanıştırdığı yere geldim. | Open Subtitles | جئت إلى لندن حيث قادني رقص الشوارع لعائلتي الجديدة |
"ailemle, eski evin verandasında oturup"... şarkı söyleyip dans ettiğimiz günleri "hatırladım". | Open Subtitles | تذكرت الأيام التي كنت أرقص وأغني مع عائلتي عند شرفة المنزل القديم |
Şimdi izin verirsen eğer, gidip ailemle Noel hediyelerini açacağım. | Open Subtitles | الآن، إذا عذرتني يجب ان أَذْهبْ وأفتح الهدايا مَع عائلتِي |
ailemle Madison'a gitmeliyim. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى ماديسن مَع أبويِّ. |
Beş yaşındayken, bana kendi midillimi vermeleri için ailemle konuştum. | Open Subtitles | عندما كنت فى الخامسة لقد تحدثت مع والدى ليعطى لى بلدى الخاص |
ailemle ilgili acil bir durum olduğunu söyle tamam mı? Olabildiğince çabuk arayacağım. | Open Subtitles | أخبرهم أن هنالك طارئ عائلي سأتصل بك فور إستطاعتي |