"ailemle" - Traduction Turc en Arabe

    • والديّ
        
    • والداي
        
    • عائلتى
        
    • بعائلتي
        
    • أسرتي
        
    • أهلي
        
    • وعائلتي
        
    • أبواي
        
    • والداى
        
    • لعائلتي
        
    • مع عائلتي
        
    • عائلتِي
        
    • أبويِّ
        
    • والدى
        
    • عائلي
        
    Benim için, hapishane ailemle birlikte uzun bir tatile benziyor. Open Subtitles بالنسبة إليّ، السجن يشبه إجازة طويلة في السيّارة مع والديّ
    Eğer daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, ben de ailemle aynı şeyleri yaşıyorum. Open Subtitles اذا كان هذا سيعوضك قليلا , اعاني من نفس الحالات مع والداي
    ailemle ilgili bu saçmalıklardan sıkılmış olmalısın. Open Subtitles يبدو أنك قد مللت لحد البكاء من كل هذا الهراء عن عائلتى
    Neden bir anda benimle ve ailemle bu kadar ilgilenmeye başladın? Open Subtitles لماذا أنتَ مُهتَم فجأة بي و بعائلتي يا كوشين؟ لا أدري.
    Sadece adımı ya da ailemle bir daha görüşme imkanımı değil. Open Subtitles ليس اسمي ولا قدرتي على التواصل مع أسرتي فقط كنت شابًا.
    Üniversitedeki ilk yılımdı ve erkek arkadaşımı ailemle tanıştırmak için eve getirmiştim. Open Subtitles كنت في السنة الأولى في الجامعة وقمت بإحضار صديقي للبيت ليقابل أهلي
    Fakat aynı anda arkadaşlarım ve ailemle de sürekli irtibatta kalabiliyorum. TED ولكنها في ذات الوقت تبقيني على اتصال بأصدقائي وعائلتي.
    Evet ve ailemle tanışman hakkındaki fikrimi değiştirdim ama şimdi pişman olmaya başlıyorum. Open Subtitles أجل، وقمت بتغيير رأيي بخصوص مقابلة والديّ وعلى مايبدو أنّني سأندم على ذلك
    En iyisi size hikayeyi baştan anlatayım, hala ailemle yaşadığım zamanlardan. Open Subtitles يجب أن أخبركم القصة من بدايتها مذ كنت أقيم مع والديّ
    ailemle Jersey sahiline tatile gitmiştik. TED توجهت مع والديّ لقضاء الاجازةعلى شاطئ جيرسي
    ailemle orada yaşıyorduk, çok mutluyduk. Open Subtitles كنت أعيش هناك مع والداي وكنا في غاية السعادة
    Şey, oraya gidemezsem ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Her gün ailemle tartışıyorum. Open Subtitles وأنا لم أقرر بعد إن كنتُ ذاهباً أم لا أنا أتشاجر مع والداي كل يوم
    Capestro malikanesinde hizmetçilik yapan ailemle beraber, ben de orada yaşıyordum. Open Subtitles انت تعرف أنني عشت في املاك كابسترو مع والداي , الذين كانوا يعملون هناك كخدم
    böylece bende ailemle daha fazla beraber olurum. Onlarda mutlu olurlar. Open Subtitles وأنا سيمكننى قضاء وقتاً أطول مع عائلتى ثم يصبحون سعداء
    Kariyer krizi konusunda uyumlu danışma için... şehirdeki ailemle acil toplantı. Open Subtitles إجتماع طارئ مع عائلتى الصغيرة لمناقشة أزمة العمل الحالية
    Bu nedenle, yedi yaşımdayken ailemden ayrılmak ve köyüme çok uzak bir şehirde ailemle hiç iletişim kurmadan yaşamak zorunda kaldım. TED لهذا السبب, كان علي ان اترك العائلة عندما كنت في السابعة وان اسكن في مدينة بعيدة عن قريتي بدون وسيلة للاتصال بعائلتي
    Avukatları ailemle bağlantıya geçti. Open Subtitles .. من أجل شىء آخر محامونه إتصلوا بعائلتي
    Ancak bu muntazam yaşam tarzına girmeden önce ailemle birlikte Doğu Tibet'te yaşıyordum. TED ولكن قبل أن أدخل هذه الحياة الرسمية . كنت اعيش في التبت الشرقية مع أسرتي.
    ailemle yüzleştim, onları yola getirdim patronun kim olduğunu gösterdim. Open Subtitles و واجهت أهلي و أدبتهم و أريتهم من هو المسيطر
    Mutlu bir çocukluğum vardı, ta ki ailemle pazar alışverişindeyken gökten üstümüze bir bomba düşene kadar. Open Subtitles انها كانت سعيدة حتى سقطت قنبلة من السماء وسوت البازار الذي كنت فيه انا وعائلتي بالارض
    Savaş boyunca ailemle orada orada kaldığımı biliyorsun. Open Subtitles تعلم أنني مكثت هناك مع أبواي أثناء الحرب
    Ben bir polisim ve ailemle yaşıyorum. İnsanın acı çektiği bir diyet yapmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles أنا شرطى وأعيش مع والداى أنا أتبع حمية ثابتة من المعاناة الآدمية
    Londra'ya, sokak dansının beni yeni ailemle tanıştırdığı yere geldim. Open Subtitles جئت إلى لندن حيث قادني رقص الشوارع لعائلتي الجديدة
    "ailemle, eski evin verandasında oturup"... şarkı söyleyip dans ettiğimiz günleri "hatırladım". Open Subtitles تذكرت الأيام التي كنت أرقص وأغني مع عائلتي عند شرفة المنزل القديم
    Şimdi izin verirsen eğer, gidip ailemle Noel hediyelerini açacağım. Open Subtitles الآن، إذا عذرتني يجب ان أَذْهبْ وأفتح الهدايا مَع عائلتِي
    ailemle Madison'a gitmeliyim. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى ماديسن مَع أبويِّ.
    Beş yaşındayken, bana kendi midillimi vermeleri için ailemle konuştum. Open Subtitles عندما كنت فى الخامسة لقد تحدثت مع والدى ليعطى لى بلدى الخاص
    ailemle ilgili acil bir durum olduğunu söyle tamam mı? Olabildiğince çabuk arayacağım. Open Subtitles أخبرهم أن هنالك طارئ عائلي سأتصل بك فور إستطاعتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus