Bunun yarım çaykaşığı tüm bir köyü yok edebilir, ilgilenen alıcılar sonuçları görmek istedi. | Open Subtitles | نصف ملعقة شاي من هذا يمكن أن يبيد قريةً بالكامل المشترون مهتمون بأن يروا النتائج |
Bu Moda Haftası, alıcılar sonbahar modasını ilk kez görüyorlar. | Open Subtitles | انه اسبوع الموضة ،، حيث يملك المشترون السبق برؤية كامل المنتجات |
Biz işaretleyebilir ve kenara kaldırabiliriz, ve insanlar alıcılar ve tüketiciler bununal uğraşmak zorunda kalmazlar. | TED | نستطيع أن نعلم ذلك ونضعه على جنب, والناس الذين هم المشترين والمستهلكين لن يضطروا للتعامل معها. |
alıcılar yüzeyin altında bir basınç bölgesi tespit ettiler. Fazla sürmez. | Open Subtitles | المجسات ترصد ضغط كبير تحت السطح، لذا لن يطول الأمر الآن. |
Denizlerin ilerisinde bu şeylere bir sürü dolar ödemek için can atan alıcılar var. | Open Subtitles | سنجد مشترين من وراء البحار مستعدين لدفع دولارات كثيرة في سبيل هذه |
alıcılar. | Open Subtitles | الآخذون. |
Gemiyi YarasaAdam tasarladı, eğer alıcılar bir şey var diyorsa vardır. | Open Subtitles | باتمان تصميم هذه السفينة. إذا تقول أجهزة الاستشعار شيء هو there-- |
- On metre uzunluğundalar. alıcılar iç mekan veya hayat belirtisi okumuyor. | Open Subtitles | لا تقرأ الأجهزة الحسية مساحة داخلية أو إشارة حياة على متنها |
alıcılar her an gelebilir ama. | Open Subtitles | يجب ان تعودي للمنزل المشترون سيكونون هنا في اي لحظه |
alıcılar yoldan eli kulağındaki boşanmamızın kokusunu alabilir. | Open Subtitles | المشترون بوسعهم اشتمام طلاقنا الوشيك من الطريق السيّار |
Yağmacılar sürekli bana geliyor. Böylece alıcılar da... | Open Subtitles | الشرهون يقربوا الطعام كل الوقت كذلك يفعل المشترون |
Ama buradaki alıcılar ve satıcılar daha çok... | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرفوا أن المشترون و البائعون هنا |
Silahlar, alıcılar ve satıcılar bir arada. | Open Subtitles | الأسلحة و البائعون و المشترون جميعهم في مكان واحد. |
Bilirsiniz insanların öldüğü yerlerde, alıcılar biraz buruktur. | Open Subtitles | كما تعلم عندما تموت الناس. يبدو ان المشترين منزعجين قليلا. |
Eğer yanılmıyorsam, senin para, alıcılar ile birlikte gitti. | Open Subtitles | إن لم أكن مخطئا فإن أموالك قد غادرت للتو مع المشترين |
alıcılar da yerleştirildi. Birileri gelirse haberiniz olur. | Open Subtitles | المجسات فى مكانها سوف تعلم لو اقترب أى شئ |
alıcılar tek tük ısı noktaları gösteriyor. | Open Subtitles | المجسات تشير الى وجود بقع متقطعة من الحرارة. |
Elinde isim listesi var. Bağlantılar, satıcılar, alıcılar. | Open Subtitles | هيا , لديها قوائم من اسماء , معارف مشترين , بائعين |
alıcılar. | Open Subtitles | أيها الآخذون . |
Şimdiye kadar, alıcılar bulutun hangi maddelerden oluştuğunu çözemediler. | Open Subtitles | وحتى الآن ، لم تتمكن أجهزة الاستشعار لتحديد محتوى سحابة |
Gidiyor. alıcılar devrede ama öğrenmek için yakınlaşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | رجعت الأجهزة الحسية للعمل ولكن علينا الاقتراب من الكوكب للتأكد |
alıcılar her an gelebilir, tamam mı? | Open Subtitles | قد يأتي الشاري في اي وقت، اتفقنا؟ |
Başka alıcılar da var. | Open Subtitles | هناك مشترون آخرون بالخارج. |
Macy's New York'ta rekor, 15.000 kişi, alıcılar direniyor. | Open Subtitles | عدد قياسي من 000 15 شخصا في ميسي في نيويورك والمشترين مقاومة. |
Muhtemel alıcılar onun hayatta ve iyi olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | مقدمي العروض المحتملين يحتاجون إلى معرفة أنه حي وسليم |
Orange County, Tesken gibi toptan satın alan alıcılar bulmakta yardımınızı istiyor. | Open Subtitles | مقاطعة أورانج في حاجة الى مساعدتكم المعقول تجد كمية مشتر آخر كما تكساس |
Maliyet-bilinçli alıcılar için cazip fiyatlı olması nedeniyle, | Open Subtitles | مع قليلا أكثر جاذبية للمشترين أسعار التكلفة واعية. |
alıcılar ısı yayan canlılar tespit ediyor. Yaklaşık 1000 kadar orta ağırlıkta. | Open Subtitles | تلتقط الحساسات الكثير من التحركات ربما تقدر بالآلاف |
Kayma ve yükselme değerlerini görmüş olduğunuz bu müthiş alıcılar sayesinde ölçebilmekteyiz. | Open Subtitles | سبب إمكانية معرفة هذه المقاييس هي أجهزة الاستقبال الرائعة هذه. |