Sizlere Dame Cicely Saunders'tan bir alıntı yapacağım, kendisiyle bir tıp öğrencisiyken tanışmıştım. | TED | هذا اقتباس من دايم سيسلي ساوندرس، التي تعرفت عليها عندما كنت طالب بكلية الطب. |
Normal olarak Kuzeyli yazarlardan alıntı yapmam ama, arada sırada.. | Open Subtitles | عادتاً، لا أقتبس الكُتاب الشماليين لكن بين الحين و الآخر |
Açıkçası "Star Trek"ten alıntı yapmak sorunu daha da güçleştirir, tamam mı? | Open Subtitles | وأي إقتباس آخر من سلسللة حرب النجوم سيقوم بتعقيد الموقف، حسناً ؟ |
Ama Freud'dan alıntı yapman pis bir hileydi. | Open Subtitles | أوه,حسناً و لكنها كانت قذارة منك أن تقتبس من فرويد |
Senin filmlerinden alıntı yaparsam bu ırkçılığa kaçmaz, değil mi? | Open Subtitles | هيه ,حينما اقتبس كلام من أفلامك ,هذا ليس تعصبا ,صحيح؟ |
İlk alıntı Jean-Claude Trichet'den, Avrupa Merkez Bankası Başkanı iken söyledi. | TED | الاقتباس الأول مقتبس من جان كلود تريشيه عندما كان يرأس مجلس إدارة البنك المركزي الأوروبي. |
Elinde bulunmalı, anlaşmadan alıntı yapabilmeli, anlaşmayı yüzüne vurmalı. | Open Subtitles | ستكون تمسكه في يديها وتكون قادرة على الإقتباس منه وفرك أنفه به |
İster inanın ister inanmayın bu alıntı İsrail başbakanına ait, Ama Ben-Gurion ya da Şah döneminden Golda Meir'e ait değil. | TED | صدّقوا أو لا تصدّقوا، هذا اقتباس عن رأيس الوزراء الإسرائيليّ، لكن ليس بن غرويون أو غوالدا ماير من حقبة الشاه. |
Sevinçli olmak istiyorsam, bir alıntı yapabilirim. | TED | إذا أردت أن أرفع معنوياتي، قد أحصل على اقتباس. |
bilmek istediklerini yazıyorlar. Bu, Virginia'daki Troy'un mektubundan bir alıntı, 50 sayfalık mektuptan bir alıntı. | TED | هذا مقتطف من خطاب تروي من فيرجينيا، اقتباس من خطاب طوله خمسين صفحة. |
Size Brazilya başkanı Dilma Rousseff'ten bir alıntı yapayım. | TED | واسمحوا لي أن أقتبس فعلا رئيس البرازيل، السيدة ديلما روسيف. |
Bu yüzden aldatma konusunda, en sevdiğim yazarlardan birinden alıntı yapmak istedim. | TED | لذا، في موضوع الخداع، أردت أن أقتبس من أحد كتّابي المفضّلين. |
Biliyor musun, günün birinde, sen de yanlış bir alıntı yapacaksın ve ben bir sumo güreşçisi gibi üzerine çullanacağım! | Open Subtitles | أتعلمين ؟ ذات يوم سوف تخطئين في إقتباس شخص وسوف أقفز عليك مثل مصارع ياباني |
"Baş kaldıran" hatta "isyan çıkaran" tutumları olmuş bu arada bunlar doğrudan kayıtlarınızdan alıntı. | Open Subtitles | لقد قام بالتمرد , حتى التمرد وهذا إقتباس مباشر من سجلاتك بالمناسبة |
Kitaplardan alıntı yapma, ben de filmlerden yapmayayım. | Open Subtitles | لا تقتبس من الكتب، وأنا لن أقتبس من الأفلام. |
Gerçekten milyoner bi çöpçatandan alıntı mı yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تقتبس حقاً من وسيط الزواج المليونير؟ كما لو أنكِ لم تشاهديه. |
Bilindik bir tanrıdan alıntı yapmak istiyorum. | TED | ولكني اريد اليوم ان اقتبس من من اعتبره احد الاسرة الإلهية |
Şu alıntı beyaz bir adamdan Robert Moritz'den PricewaterhouseCoopers yönetim kurulu başkanı, konuşmaya dahil etmemi istedi. | TED | ذلك الاقتباس قيل من قبل الرجل الأبيض، روبرت موريتز، مدير شركة برايس ووترهاوس كوبرز، طلب مني أن أدرجه في حديثي. |
Bu alıntı, kadın kahramanın veda ettiği sahneyi hatırlatıyor. | Open Subtitles | هذا الإقتباس يذكرني بالمشهد حيث غادرت البطلة إليه |
Kutsal kitaptan alıntı yapıp özür diledi diye onu kabul mü edeceksin? | Open Subtitles | انتظري، بمجرد أن يقتبس جملة من الكتاب ويتظاهر بالأسف تسمحين له بالعودة؟ |
Göremediğiniz bu resimde, Martin Luther King, Jr.'dan alıntı yaptım. | TED | وفي هذه الصورة التي لا تتمكنون من رؤيتها، قمت باقتباس مقولة مارتن لوثر كينج الابن |
Bay Hawthorne'den birini alıntı yapıyordunuz. | Open Subtitles | أنتِ كنتِ تقتبسين من رواية السيد هاوثورن بعنوان: |
...ve o bunu hatırlayacağımı biliyordu ve Genesis 23:4'den bir alıntı yaptı. Oku. | Open Subtitles | وعرف انني سأذكر ذلك, وكذلك قام باقتباس سفر التكوين, الفصل 23, الآية 4. |
Şöyle demek istemiyorum -- lütfen, bir yerlerde benden şöyle alıntı yapacaklar "Terörizm iyidir ve bu kadar da endişelenmemeliyiz." | TED | لا أريد القول -- رجاءً، سيقومون بالإقتباس مني في مكان ما وأنا أقول، "الإرهاب لا بأس به ولا يجب أن نكون مفجوعين بشدة." |
alıntı yapıyorum "göt yalayan" birine dönmek istemiyordu. | Open Subtitles | هي ليست كذلك, وأقتبس... لا تريد أن ينتهي بها الأمر لاعقة مؤخرة |
Roller Coaster'ınız, alıntı yapıyorum, "kendinden öncekilere benzemiyor". Kesinlikle. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن لعبةالقضبان الملتوية خاصتك على إنها مقتبسة بشكلٍ مختلف عن ما رأيناه مسبقاً |
Bu alıntı sık sık eksik yapılır, çünkü Feyerabend'in gerçekte söylediği "bilime herşey uyar" değil. | TED | دائما ما تؤخذ هذه المقولة خارج سياقها ﻷنه لم يقل أن أي شئ ان في العلم يمكن أن يقبل |