Dr. Alzheimer'ın yüzyıl önce Auguste'nin beyninde tuhaf plaklar ve yumaklar bulduğunu hatırlayın. | TED | أتذكرون الترسبات والتجاعيد الغريبة التي وجدها د.الزهايمر في دماغ اوجستا في القرن الماضي؟ |
Kayağa gidecektim ama Alzheimer ile boğuşurken sanırım buna fırsatım olmayacak. | Open Subtitles | كنت سأذهب للتزلج, ولكن فكرت ان لاأخاطر. بسبب الزهايمر وكل شئ. |
Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. | Open Subtitles | كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت |
Auguste Deter ise bugün Alzheimer hastalığı olarak bildiğimiz hastalığın ilk teşhis edildiği hastaydı. | TED | و أوجستا ديتير كانت أول مريضة تشخص بما يطلق عليه الآن مرض الزهايمرز. |
Alzheimer şu anda dünya çapında 40 milyon insanı etkilemektedir. | TED | حاليا يصيب الزهايمرز 40 مليون شخص في العالم. |
Ayrıca madde bağımlılığı, evsizlik, kalp hastalığı, Alzheimer, intihar riskini de yükseltirler. | TED | كما أنها تزيد من خطر تعاطي المخدرات والتشرد وأمراض القلب ومرض ألزهايمر والانتحار. |
Mesele şu ki bendeki Alzheimer çok ...ender bir türü. | Open Subtitles | الامر هو ان هذ ا النوع من الزهايمر نادر جدا |
Alzheimer olan hastalar için para topladığımız gece de sen birisiyle, banyoda sevişiyorsun. | Open Subtitles | هل كان لديك ممارسة الجنس مع شخص في الحمام في صندوق جامع الزهايمر. |
Heyecanlı, yeni ve modern bir Alzheimer deneyine öncülük ediyorum. | Open Subtitles | حسناَ .. أنا أعمل على أحداث دراسة جديدة عن الزهايمر |
Bu, Pendleton'dan çocuğunuza besin veren bir bebek battaniyesi, hayatının sonrasında Alzheimer'a neden olmak yerine. | TED | هذا غطاء طفل من شركة بندلتون ستعطي طفلك تغذية بدلا عن مرض الزهايمر لاحقا. |
Yaş olarak, büyük ihtimalle ... ... kanser, Alzheimer hastalığı, kalp hastalıkları gibi ... ... çeşitli hastalıklar geçirebilir. | TED | كلما تقدمت بالعمر كلما زاد احتمال ان تُصاب بأمراض السرطان,او الزهايمر, أمراض القلب,وجميع أنواع الامراض |
Unutmayalım ki, insanlığı etkileyen en kötü hastalıkların bazıları depresyon, Alzheimer hastalığı ve ilaç bağımlılığıdır. | TED | دعونا لا ننسى ان بعض من اسوأ الامراض البشرية هي أمراض مثل الاكتئاب، ومرض الزهايمر وإدمان المخدرات. |
Ben üçüncü yolu seçiyorum: Alzheimer hastası olmaya hazırlanıyorum. | TED | أنا أبحث عن طريقة ثالثة: أنا أستعد لأصاب بمرض الزهايمر. |
Önlemek iyi bir şey ve Alzheimer'ı önlemek için yapılması gerekenleri yapıyorum. | TED | الوقاية أمر جيد، وأنا أقوم بالأمور التي يمكن القيام بها للوقاية من مرض الزهايمر. |
Sağlık sigortasının her beş dolarından biri Alzheimer için harcanıyor. | TED | واحد من كل خمسة دولارات تنفق على الرعاية تصرف على الزهايمرز. |
Sizi şaşırtabilir ama basitçe Alzheimer bizim neslimizin en büyük sağlık ve sosyal sorunlarından biridir. | TED | ببساطة قد تصدمكم، الزهايمرز أحد أكبر التحديات الطبية والاجتماعية لجيلنا، |
Alzheimer ile ilgili korkunun büyük bir kısmı, hastalıkla ilgili yapabileceğimiz olmadığı düşüncesinden kaynaklanır. | TED | جزء من الخوف المحيط بمرض ألزهايمر ينبع من الشعور بأنه ليس بإمكاننا فعل أي شيء حياله. |
Ayrıca yakın zamandaki bir çalışma yalnız insanların Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin iki kat daha fazla olduklarını buldu. | TED | لذا دراسة حديثة أوجدت أن الوحيدون أكثر عرضة للخطر مرتين للزهايمر |
Şeker hastalığını ve Alzheimer'ı yok edecek, kanser riskini azaltacak, felçleri sıfıra indirecek genetik değişiklikleri yapabilseydiniz? | TED | ماذا لو كنت تستطيع عمل تغييرات جينية للتخلص من السكري و الألزهايمر أو تقليل خطر السرطان أو التخلص من السكتة ؟ |
Eğer 85'e kadar ya da daha fazla yaşamayı umuyorsanız Alzheimer'a yakalanma şansınız neredeyse ikiye bir olacak. | TED | إذا كنتم تأملون العيش لعمر 85 فما فوق، ففرص إصابتكم بالزهايمرز هي واحد من اثنين. |
Alzheimer'ın tedavisini bulan adam olacaktım. | Open Subtitles | أترى, كنت سأصبح الرجل الذي عالج الإلزهايمر. |
Babam Alzheimer'dan önce kibar ve şefkatli biriydi, ve şimdi de öyle. | TED | والدي كان طيبا ومحبا قبل إصابته بالزهايمر وهو طيب ومحب الآن. |