Bağnazlığın kabul edilemez olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir, Ama onu gördüğümüzde, sessiz kalırız, çünkü bu bizi rahatsız eder. | TED | يمكننا جميعًا الاتفاق على أن العنصرية غير مقبولة، ولكن عندما نراها، نبقى صامتين، لأنها تجعلنا غير مرتاحين. |
Bence de olabilir Ama onu daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا مستحيل ، لكنني لم ارها من قبل |
Olanlar hakkında kendimi suçlu hissediyorum Ama onu terk ettiğime pişman değilim. | Open Subtitles | وأنا أشعر بالذنب بشأن ما حدث لكني لم أندم عن تركي لها |
O benim kahramanımdı. Ama onu istediği standartta yaşamayı pek başaramadım. | Open Subtitles | كان بطلي لكن لم يكن بوسعي أن أكون على قدر معاييره |
Birkaç kaburgasını kırmış olabilirim Ama onu hayata geri döndürebileceğime inanmıştım. | Open Subtitles | ربما شرخت بعض الاضلع و لكني شعرت انه يمكنني اعادته للحياة |
Pekala bu çok hoş bir duygu. Ama onu gerçek haline dönüştürdüğümde... | Open Subtitles | حَسناً، ذلك شعور لطيف جداً لكن عندما أُغيّرُ مظهرَها إلى حقيقتها |
Ama onu bulursak, belki o olabilir, biliyorsun, o olabilir... | Open Subtitles | لكن إذا وجدناه .. ربما يستطيع ، تعلمين ، يستطيع |
Suç ortaklarını kendinin öldürdüğü apaçık ortada... Ama onu şimdi tutuklarsak... bunu ispat edemeyiz. | Open Subtitles | .. من الواضح أنه قتل شركائه في عملية الإختطاف .. لكن لو قبضنا عليه الآن لا يمكننا إثبات ذلك |
Ama onu koridorda görünce, bütün duygularım geri geldi. | Open Subtitles | ولكن عندما رأيته في الردهه عادت لي كل المشاعر |
Buradaki oyun bozan sandığımdan daha büyük bir sorundu ama... onu öldürmek için çok uğraşmadım. | Open Subtitles | مفسد الحفلات هذا كان أكثر من مشكلة لأتوقعه ولكن عندما بذلت جهدى لاقتله |
Ona kimi zaman tokat atmak istemiş olabilirim Ama onu ben öldürmedim. | Open Subtitles | قد أكون فكرت بصفعه بين الحين و الأخر و لكنني لم أقتله |
Belki de üniforması yüzündendi Ama onu sevmedim. | Open Subtitles | ربما كان ذلك ناجم عن زيه الرسمي لكنني لم أحبه |
Bilmiyorum. Ama onu daha önce o kadar korkmuş görmemiştim. | Open Subtitles | لا أعلم , لكني لم أرهُ خائفاً هكذا من قبل |
Ona anma töreni hazırlamak sorumluluğum Ama onu gerçekten tanıyan birini bulmakta zorlanıyorum | Open Subtitles | أنا مسؤولة عن وضع جنازة له لكن لم أجد أحد يعرفه تلك المعرفة |
Bana komplikasyonlar olduğunu söylemişlerdi Ama onu bir lahitteki mermer figür gibi görmeye hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | أخبروني بأن العملية شابتها كثير من المضاعفات و لكني لم أكن مستعدا عندما رأيتها كتمثال حجري في معبد أثري |
Aslında bu yalnızca bir yumruk Ama onu sallayınca etrafı duman edebilir. | Open Subtitles | هذه مجرد قبضة، لكن عندما أبدأ بقذفها ستتسبب فى فوضى عارمة. |
Ama onu yetersiz şekilde kullanırsan, bu zayıflığı seni öldürmek için kullanır. | Open Subtitles | لكن إذا تمت بشكل ضعيف سيقوم بقتلك بضربة واحده |
Ama onu becermezsen ya da en azından öpmezsen dilinle, tamam mı? | Open Subtitles | لكن لو لم ترتبط بها أو لم تقبلها... معاللسان، قبلة فرنسية حقيقية... |
Ama onu öldürmekten keyif aldığımı düşünüyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | لكن إن كُنتَ تظُن أني راضٍ عَن قتلِه، تكون مُخطأً |
Olay yerinde temizleme yaptık Ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. | Open Subtitles | قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك. |
Her gün birini gördüğünden emin olacağım Ama onu kilit altına almam. | Open Subtitles | وسأتأكد أنه سيرى كل شخص . كل يوم، لكنني لن أخفيه |
Christopher'ın dosyası ciddiydi ve bu itibarla çözülmesi gerekiyordu Ama onu hayatı boyunca bir suçlama ile damgalamayı düşünmemiş olmam, doğru bir çözümdü. | TED | قضية كريستوفر كانت قضيه جاده ولابُد أن أكون حذر معها، ولكن لم أستطع أن أصفه بالمجرم لبقية حياته بالأمر الصحيح |
Babamı eroinle öldürmemeliydim Ama onu o bedenden çıkarmalıydım. | TED | لا ينبغي أن أقتل أبي بالهيروين، ولكن يجب أن أخرجه من ذلك الجسد. |
Ona dün gece ve bu sabah ulaşmayı denedim Ama onu bulamıyorum. | Open Subtitles | حاولت بليلة الأمس وهذا الصباح ولكنني لم أقدر على إيجادها |
Ama onu bu şekilde halka açıklarsanız, hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ سوف تقومي بتنديد بها لن يكون مهم |