Çoğu insanın anlamadığı olay şu ki, Avrupa'da yetişen ve kendi olma özgürlüğüne sahip olmayan bizim gibi birçok insan var. | TED | الشيء الذي لا يفهمه معظم الأشخاص هو أنه يوجد الكثير منا ممن يترعرع في أوروبا لا يتمتع بالحرية ليكون على طبيعته. |
Ama pek çok insanın anlamadığı nokta şu | TED | لكن هناك ما لم يفهمه معظم الناس بخصوص الأوكسيتوسين. |
Laik sol, ateist, ortodoks ve dindarların tümünün anlamadığı diğer bir şey de, neden dini aktivizmin umursanması gerektiği? | TED | الشيئ الآخر الذي لم يفهمه اليسار العلماني والملحدون والأرثوذوكس واليمين المتدين، هو لماذا نهتم أصلًا بالنشاط الديني؟ |
Sorun şu, bakımını üstlendiği adamlar Archie'nin gerçekten anlamadığı dayanılmaz ve elden ayaktan düşüren bir durumdan dolayı acı çekiyorlar. | TED | وهي ان الرجال الذين يعتني بهم كانوا يعانون من حالة وهن وضعف شديدة وكان آرشي لا يعيها ولا يفهمها |
Fakat bunlar insanların anlamadığı konular. | TED | لكن هذا نوع من المشاكل التى لا يفهمها الناس |
Bu asla anlayamayacağın bir dünya ve insan anlamadığı şeylerden korkar. | Open Subtitles | لذا لا تأتي إلى هنا بغضبك فى محاولة أن تثبت شيئاً لنفسك هذا هو العالم الذي لن تفهمه قطّ |
Şefin anlamadığı şey, yaptığım onca işin bu ameliyatlara girmemi olanaksız kıldığı. | Open Subtitles | مالا يدركه الرئيس هو أن كثيرا من العمل الذي أقوم به يجعل عمليات كهذه ممكنة الحدوث. |
CA: Peki Orta Amerika'nın sahil elitlerinde anlamadığı şey ne? | TED | كريس أندرسن: لكن ما الذي لا يفهمه وسط أميريكا عن النخبة الساحلية؟ |
anlamadığı şey şu ki, sanatın iyi olup olmadığının bir önemi yok. | Open Subtitles | ما لم يفهمه هو انه لا يهم ان يكون الفن جيدا ام لا |
Ama ailesinin anlamadığı şey... o sadece bahçe çitinden dışarı çıkmak istiyordu. | Open Subtitles | لكن ما لم يفهمه والداها إنها كانت فقط تريد ان تخطو خارج سورها |
Benim gibilerin anlamadığı şey tam olarak nedir? | Open Subtitles | ما الذي بالضبط لا يفهمه الناس من أمثالي؟ |
Brian'ın anlamadığı bir şey var, böyle kadınlar acı hissetmez. | Open Subtitles | ما لم يفهمه براين بأن مثل هذه الإمرأة لا تشعر بالألم |
Bazı düşük ücretli kamu hizmeti işleri hakkında kimsenin anlamadığı ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما لا يفهمه أحد ...حول بعض أنواع العمل العكومي ذي الأجور المتدنية؟ |
Hayvan hakları manyaklarının anlamadığı şey bu. | Open Subtitles | و هذا ما لا يفهمه حامي الحيوانات المجانين |
Hiç kimsenin anlamadığı şeyleri tanımlayan o saçmasapan kısaltmaları kullanıyoruz: OKR'ler, PIP'ler... | TED | يجب أن نفهم كل هذه الاختصارات الغبية التي تصف أشياء لا يفهمها أحد مثل: الهدف ونتيجته والنسبة المئوية في نقطة ما. |
Nasıl olur? Dan, burada insanların anlamadığı başka birçok şey oldu. | Open Subtitles | ثمّـة الكثير من الأشياء حدثت هنا لا يفهمها أحد |
Albay, sabit diskiniz bilgisayarınızın anlamadığı bir dilde yazılmış bilgilerle dolu. | Open Subtitles | كولونيل ، قرصك الصلب أصبح مليئا بمعلومات لا يفهمها جهازك |
Yeni yeni fark ediyordum ki, ...Raja'nın anlamadığı çok şey vardı. | Open Subtitles | وقد بدأ يتبين لي انه هناك الكثير من الأشياء التي لم يفهمها راجـا |
Yatak odası penceresinden anlamadığı bir şey görüyor, ama anladığını sanıyor. | Open Subtitles | من نافذة غرفتها لا تفهمه، لكن تظن أنها تفهمه |
Hiç anlamadığı bir şeyin içine girdi. | Open Subtitles | أنها تتورط في شيء، والذي هي لا تفهمه كما هو واضح. |
Beşinci'nin anlamadığı şey seni ona çeken şeylerin senin onu reddetmene neden olanların onun bana önerdiği hayattan ayrılamaz oluşuydu. | Open Subtitles | ما لم يدركه العضو الخامس ان الاشياء التى يسحبها منه لكى كانت لاتنفصل من تلكى الاشياء التى حدثت انتى رفضته و الحياه التى عرضها لكى |
Diğer arabalar üzerinde, kendilerinin bile anlamadığı bir etki bırakıyorum. | Open Subtitles | أخلق المشاعر لدى الأخرين تلك التى هم أنفسهم لا يفهمونها |