"anlamadığın" - Traduction Turc en Arabe

    • تفهمه
        
    • تفهمها
        
    • تفهميه
        
    • تفهميها
        
    • تفهمينه
        
    • تفهمينها
        
    • لاتفهمه
        
    • فهمك
        
    • ممدوة ألا
        
    Bill, sana anlamadığın bir şeye adım attığını söylediğimde bana inan. Open Subtitles بيل, ثِق بي عندما أقول لك إنّك تخوض شيء لا تفهمه.
    anlamadığın şeylere gevezelik diyorsun. Open Subtitles أيّ شيء لا تفهمه تقول عنه: أحاديث تافهة.
    anlamadığın şey şu: O klonlanmak istemiyor. Open Subtitles مالا تفهمه أنّها لا تريد أن تكون مستنسخة
    Dünyada anlamadığın çok şey var değil mi? Open Subtitles فى هذه المسألة يوجد عدة اشيء انت لا تفهمها اليس كذلك؟
    Neden peki, "Senin anlamadığın şekilde seninle olmak istiyorum" mu? Open Subtitles ما رأيك في ان : انا اريد ان اكون معك هو الذي لاتستطيعين ان تفهميه
    Sorunların bitmesini istediğini biliyorum ama işin içinde anlamadığın güçler var. Open Subtitles , أعلم أنك تودين "للإضطرابات" أن تنتهي . ولكن يوجد قوى هنا لا يمكن لك أن تفهميها
    Aslına bakarsan, Bea, anlamadığın şey şu dışarıda çok fazla kötü niyetli insan var. Open Subtitles أتعلمين يا بي ، ما لا تفهمينه أنه هناك الكثير من ضعاف النفوس في الخارج
    Neden anlamadığın şeyler hakkında konuşmaktan vazgeçmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تتوقف عن التحدث عن كل مالا تفهمه ؟
    Keşke, hiçbir şey anlamadığın halde, amatörce bilimle uğraşmak yerine zengin bir ailenin şımarık oğlu gibi davranıp karı kız peşinde koşsaydın. Open Subtitles لو أنك فقط كنت فتى غنيا مثاليا يطارد النساء في العالم بدلا من أن تتورط بالعلم الذي لا تفهمه
    Şimdi senin anlamadığın kısım. Open Subtitles و الآن ، هذا بالتحديد هو الجزء الذي لم تفهمه
    eğer birgün benimle konuşmak istersen... eğer anlamadığın bir şey olursa... utanmana gerek yok. Open Subtitles اذا شعرت يوما بأنك تريد ان تحدثني اذا كان هنالك شيئا تريد ان تفهمه ليس عليك ان تشعر بالخزي
    Çünkü baba, kimsenin beni görmesini istemiyorum. Biliyor musun, anlamadığın şey şu: Open Subtitles لأنه يا أبي لا أريد أن يراني أحد أتعلم ما لا يبدو عليك أنك تفهمه
    İşte anlamadığın şey bu evlat. Önemli olan para değil. Open Subtitles هذا ما لن تفهمه أبداً يا فتى الأمر ليس حيال المال
    Evet. Suçları önleyemezsin. Senin asla anlamadığın şey bu. Open Subtitles أجل، لا تستطيع إيقاف الجريمة، ذلك ما لم تفهمه أبداً
    - anlamadığın şeyler listesine eklerim. Open Subtitles سـأضيفها الى قائمة الاشياء الكثيرة التي لا تفهمها
    Tek söylediğim bazen insanları, hiç ummadığın ve anlamadığın şeyler yapar. Open Subtitles كل ما أقوله أن الناس أحيانا يقومون بأشياء أنت لا تتوقّعها و لا تفهمها
    Hayır, sen anlamadığın bir gücü konrol edebileceğini sanacak kadar aptal olan tek kişisin. Open Subtitles لا , أنت الأحمق الوحيد بما فيه الكفاية لأعتقادك بأنه يمكنك التحكم بقوة أنت لا تفهمها
    Sonunda, uzun yıllar önce anlamadığın o şeyi anladın. Open Subtitles فهمتِ أخيراً ما لمْ تفهميه قبل سنوات عديدة خلت
    - Öyle çok şey var ki anlamadığın. Open Subtitles هُناك العديد من الأمور... العديد من الأمور التي لا تفهميها.
    Hayır tam olarak anlamadığın 9 yıldır gözden uzak yaşadığımız. Open Subtitles كلّا، ما لا تفهمينه تمامًا هو أنّنا تمكّنّا من الإختباء لمدة 9 سنوات
    İnsanlar anlamadığın bir şey mi söyledi? Open Subtitles ربما يقول الناس بعض الأشياء التي لا تفهمينها
    Fakat sen bu yaptıklarını ... anlamadığın için mi yoksa korkutuğun içinmi yapıyorsun Open Subtitles ولكن مهما فعلت لا يمكنك القبض عليها بسبب شئ انتَ لاتفهمه ولأنكَ مرعوب
    anlamadığın yere işime karışıyorsun! Open Subtitles انت تعبث بقدرات اكبر بكثير من مستوى فهمك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus