Bu öğleden sonra Anlamadığım bir şey vardı, değil mi? | Open Subtitles | إذن، هناك شىء لم أفهمه بعد ظهر اليوم، أليس كذلك؟ |
Ama Anlamadığım tek şey senin neden bu konuda bukadar kızgın olduğun. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي لا أفهمه لما أنتِ مستائة جدًا من ذلك ؟ |
Anlamadığım şey sevdiğin birine karşı neden bu kadar acımasız ve sert olduğun. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو كيف أمكنك ان تكون قاسياً ولئيماً تجاه شخص تحبه |
Senin hakkında da daha önce bilmediğim, Anlamadığım şeyleri öğrendim. | Open Subtitles | الآن أفهم أشياءً حولها لمْ أفهمها من قبل، وعنك أيضاً. |
Beni düşündüren herhangi birşey. Anlamadığım herhangi birşey, kendimin kafamda bir adım atmamı gerekterecek ve sunumun akışını durdurucak herhangi birşey. | TED | أي شيئ يجعلني أفكر. أي شيئ لا افهمه, بحيث يتوجب علي إيجاد التفسير بواسطة عقلي سيؤدي إلى إيقاف تدفق العرض الترويجي |
Anlamadığım şey, beni niye özellikle bu tavşan deliğine sürüklediğin. | Open Subtitles | الذي لا أفهمه لماذا جررتني إلى هذا المكان المجهول بالتحديد |
Anlamadığım ne biliyor musun, neden sadece tahvilleri verip oradan uzaklaşmadı? | Open Subtitles | أتعلم، ما لا أفهمه لماذا لم تسحب المستندات و تذهب بعيدا؟ |
Benim Anlamadığım şey, bu kadar hızlı bir şekilde nasıl yerimizi buldular? | Open Subtitles | أتعرف ما لا أفهمه هو كيف عرفوا جميعاً بالتحديد مكاننا بتلك السرعة |
Anlamadığım şey ise kendi kızım niye önce bana gelmiyor? | Open Subtitles | وما لا أفهمه هو لماذا إبنتي لم تأتي إليَّ أولًا |
Anlamadığım şey ise... beni bu saatte ziyaret etme sebebin. | Open Subtitles | ولكن, ما لا أفهمه هو سبب اتصالك بى فى هذا الوقت |
Teşekkür ederim. Bilirsin, yazarlar konusunda Anlamadığım bir tek şey var. | Open Subtitles | شكراَ لك هناك أمر واحد في التأليف لا أفهمه |
Anlamadığım şey neden her zaman yok edici olmak zorunda? | Open Subtitles | ... ما لا أفهمه هو لماذا هى دائماً مدمرة ؟ |
Ama bulduğum büyüde Anlamadığım şeyler var. | Open Subtitles | ولكن التعويذة التي وجدتها بها شيئاً لا أفهمه |
Sağlığınıza. Anlamadığım bir şey var, Mösyö Tassigny. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد لا أستطيع أن أفهمه يا سيد تاسينغي |
Anlamadığım şey şu ki, sen sabahtan beri çalışıyorsun... galiba sabah saat 6'dan beri, değil mi? | Open Subtitles | الذي لا أفهمه,أنك تعمل منذ الساعه السادسه هذا الصباح,ربما.. ؟ |
Anlamadığım, sabahın altısından beri çalışıyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | الذي لا أفهمه,أنك تعمل منذ الساعه السادسه هذا الصباح,ربما.. ؟ |
Palyaço burnu yapış yapış. Benim Anlamadığım bir şaka mı var? | Open Subtitles | أنف المهرج مبتذلة , هل هناك مزحة لم أفهمها بعد ؟ |
Anlamadığım bir espri yaptığını sandım, onlara genelde numaradan gülerim gerçekten kafam karıştı. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تقوك نكتة لا أفهمها لذلك عادة أقوم بالتظاهر بالضحك عليها ولكن |
Ve bunun ne olduğunu bilmiyorum. Anlamadığım başka birşey daha var. | Open Subtitles | و ليس لدى فكرة عما تكون هى شئ آخر لا افهمه |
Yeni halka arz edilmişti ve borsacılar anlaşılan 2 milyar dolar değer biçmişlerdi, tam olarak da Anlamadığım bir sayı. | TED | و قد طرحت شركة للإكتتاب العام مؤخراً، ويقال أن قيمتها السوقية تساوي بليوني دولار، وهو رقم لا أستطيع فهمه. |
Hâlâ daha Anlamadığım bir çok şey var. | Open Subtitles | لا يزال هناك الكثير من الاشياء التي لم افهمها |
Ama benim Anlamadığım bizi sabahın köründe ilk iş buralara sürüklemeleri. | Open Subtitles | أنا أتفهم الأمر لكن ما لا أستوعبه هو جرّنا الى هنا في الصباح الباكر |
Kendimin bile Anlamadığım yönlerini, babam yabancılara asla anlatamaz. | Open Subtitles | أجزاء منها لا أستطيع فهمها أنا بنفسى أشياء لا يستطيع أبى شرحها لشخص غريب |
Anlamadığım bir sebeple senin benden veya benim sendem özür dilememizi gerektirecek bir durum mu bu? | Open Subtitles | أو أنا أعتذر لكِ لشيء ما أنا لم أفهمهُ جيداً؟ |
Anlamadığım bir şey var, burada yarım saattir bekliyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ شيءَ. أنا أَنتظرُ نِصْفَ في السّاعة. |
Anlamadığım şey, Viyana'ya nasıl bu kadar hızlı geldin? | Open Subtitles | مالمْ استوعبه هو كيف وصلت "فينّا" بهذه السرعة؟ |
Ve Anlamadığım birçok yasal işlem falan oldu. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} وكانت هناك أمور قانونية كثيرة لا أفقهها و... {\pos(190,220)} |
Dâhi olmak gerekmiyor. Benim Anlamadığım, bunun yaklaştığını görmemiş olman. | Open Subtitles | الأمر لا يتطلب عبقرياً ليفهمه ما يحيرني هو أنك لم تتوقعي ذلك |
Ama asıI canımı sıkan, Anlamadığım şey neden yaptığı şeyin yanlış olduğunu bilmiyor olması. | Open Subtitles | ولكن ما يكدرني، هو عدم فهمي لماذا لم يعلم الخطب به |
Anlamadığım şey, neden sadece bunu söylemek için bu kadar yolu geldiğin. | Open Subtitles | الذي لا أفهمة هو لماذا أتيت فقط لتقول لي ذلك |
Ne kontratı? Lütfen bunun da Anlamadığım şakalarından biri olduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبرْني هذا فقط واحد نُكاتِكَ التي أنا لا أَحصَلُ عَلى. |