Peki başım neden arkadaşınız akıllı telefonuyla içeri girdiği dakikada zonklamaya başladı? | Open Subtitles | فلماذا إذاً بدأ رأسي يعصف بالدقيقة التي دخلت بها صديقتك بهاتفها الذكي؟ |
Yeni kız veya erkek arkadaşınız sizi, aile ve arkadaşlarınızdan, savunma sisteminizden uzaklaştırıp sizi kendisine daha sıkı bağladığında soyutlanma gizlice içeri girer. | TED | تزحف العزلة عندما يبدأ صديقك أو صديقتك الجديدة بإبعادك عن أصدقائك وعائلتك، نظام الدعم الخاص بك، ويربطك بإحكام به. |
Ben bu küçük arkadaşınız sayesinde çekeceğiniz elli tane şınavla daha çok ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم أكثر بأن تؤدوا تمرين الضغط 50مرة بسبب صديقكم الصفير القصير هنا |
Teşekkürler. Çok teşekkür ederim. Sakallı arkadaşınız bir sorun çıkarır mı? | Open Subtitles | شكراً لكم شكراً جزيلاً هل صديقكم ذي اللحية سيكون مشكله ؟ |
Ben sizin anneniz, evlenmemiş teyzeniz ya da arkadaşınız değilim. | Open Subtitles | . أنا لست أمكم , عمتكم الأولى , أو صديقتكم |
Madam, arkadaşınız size söyledi mi bilmiyorum ama bugün onun canına kast etme girişiminde bulunuldu. | Open Subtitles | سيدتي , لا أعرف إن كانت قد أخبرتكِ صديقتكِ لكن اليوم كانت حياتها عرضة للخطر |
arkadaşınız o adamla olan defterini kapatmak istiyorsa işe daha da karışmadan bunu derhâl yapmalı. | Open Subtitles | ولكنى اقترح, لو ان صديقتك هذه تريد قطع علاقتها بهذا الرجل يجب ان تفعله الآن قبل ان تتورط أكثر |
Aksine, eski bir arkadaşınız olarak söylemek istediğiniz her şeyi dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | بالطبع، بصفتي صديقتك القديمة، سأنصت إلى أي شيء تريد اخباري به. |
arkadaşınız olmayı denedim. Sizin aptalca cadı oyunlarınızı oynamayı bile denedim. | Open Subtitles | حاولت أن أكون صديقتك ، حتى أنني حاولت أن ألعب ألعابك السحرية |
arkadaşınız hayvanlara baktığını söylememi istedi. | Open Subtitles | طلبت مني صديقتك أن أخبرك أنها اهتمت بمخزونك |
arkadaşınız Margo'ya söyleyin, bahçemde bir kedi daha görürsem... | Open Subtitles | انتي , اخبرني صديقتك مارجو اني اذا امسكت احدى قططتها الوسخة |
Şunu biliyor muydunuz: Alman ya da Fransız hükûmeti için ya da uluslararası insan hakları grubunda veya ulusal petrol firmasında çalışan bir arkadaşınız sağlam bir yabancı istihbarat hedefidir. | TED | هل تعلمون أنه إذا كان لديكم صديق يعمل في الحكومة الفرنسية أو الألمانية أو في مجموعة حقوق إنسان دولية أو في شركة نفط عالمية أن صديقكم هدف صالح للاستخبارات الأجنبية؟ |
Ve ertesi gün, alçakgönüllü arkadaşınız ve anlatıcınız özgür bir insandı. | Open Subtitles | وفي الصباح التالي صار صديقكم الراوي إنساناً حراً |
Ve ertesi gün, alçakgönüllü arkadaşınız ve anlatıcınız özgür bir insandı. | Open Subtitles | وفى الصباح التالي صار صديقكم الراوى إنساناً حراً |
Sanırım bilmek istersiniz arkadaşınız gidiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنك تريد أن تعرف أن أصدقائك قد ذهبوا |
arkadaşınız çok iyi ama buna sizin bir katkınız olmadı. | Open Subtitles | صديقتكم بخير وليس لأيٍّ منكم فضلٌ في هذا |
Arayanın arkadaşınız olduğuna emin misiniz, Madam? | Open Subtitles | صديقتكِ قُتلت بواسطة شوكولاتة مسممة و لدينا معلومات تفيد بأنكِ أرسلتِ لها صندوق شوكولاتة |
5 yıl boyunca bütün sevginizi, ruhunuzu verdiğiniz erkek arkadaşınız 22 yaşındaki bir İsveçli ile sizi aldattı. | Open Subtitles | صديقكِ ، الذي وهبتيه روحكِ. تخونكِ مع ساقطة سويدية ذات 22 سنة. |
Bunlardan sonra, bu bir kaza değil. arkadaşınız, havasızlıktan boğulmuş. | Open Subtitles | لم يكن حادثـاً بالرغم من كل شيء صديقكما تم خنقـه |
Başsavcı bulmuştur mahkemeye saygısızlıktan sizin iş arkadaşınız federal mahkeme celbi görmezden için. | Open Subtitles | النائب العم قد وجد زميلك في العمل قام بإحتقار المحكمة بتجاهله إستدعاء الإتحادية |
Muhtemelen çoğumuz rahatsız olurduk, kabaca söz kesmesi bir kenara, arkadaşınız haklı mı? | TED | معظمنا في الأغلب سينزعج ولكن بغض النظر عن مقاطعة الحديث الفظة، هل لصديقك وجهة نظر؟ |
Bir baktınız bir gün arkadaşınız başka biri haline geldi. | Open Subtitles | و بين عشية و ضحاها أصبح صديقكَ إنساناً مُختلفاً تماماً. |
Nazikçe yapılmalı. Klitoris en iyi arkadaşınız olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يتم ذلك بعناية، البظر لابد أن يكون صديقاً عظيماً لك |
Pekâlâ, çok adisiniz ve bu yüzden üniversitedeki tek arkadaşınız bendim. | Open Subtitles | حسناً، أنتم لئيمون يا رفاق ولهذا كنتُ الصديق الوحيد لكم في الكليّة |
Eski ortağınız olabilir, en yakın arkadaşınız olabilir. Benim içinse o bir şüpheli. | Open Subtitles | قد يكون شريكك السابق، وقد يكون صديقك المقرّب أما بالنسبة لي فهو مشتبه |
Size bunu hatırlatacaksa, vazgeçin, bırakın onu başka bir arkadaşınız tutsun. | Open Subtitles | اما اذا قام بتذكيرك بأمر ما ، فسأقول لك ضعه جانبا أو تخلص منه أو دع صديقا لك يستخدمه |
Eğer oda arkadaşınız testi bitirememişse gürültü önleyici kulaklıkları kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | اذا لم تتمكن رفيقتك في الغرفة من اكمال الاختبار يمكنك استخدام كاتمات الضجيج المجهزة لكم |