| Sadece evde olup CD'lerimi dinlemek istiyorum, arkadaşlarımla futbol oynamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط ان اكون بالمنزل أستمع لأسطواناتي ولعب الكره مع اصدقائي |
| arkadaşlarımla birlikte dersi kırıp, oturma odasında sigara içiyor kıyasıya oyun oynuyoruz. | Open Subtitles | اصدقائي وأنا كنا نفوت الحصص ونجلس في الغرفة العامة وندخن. ونلعب كالمتوحشين. |
| Tek istediğim, üstümde üç çocuk dolanmadan arkadaşlarımla keyifli bir yemek yemek. | Open Subtitles | أريد فقط الجلوس مع صديقاتي وأستمتع بوجبة من دون ثلاثة مخلوقات يتسلقونني |
| arkadaşlarımla diğer insanların yanlış etiketlendiğini gördüğümüzde gülüyoruz. | TED | أضحك كثيرا أنا وأصدقائي عندما نرى الآخرين غير مصنَّفين في صورنا. |
| Yarın akşam bir ziyafet vereceğim ve onu arkadaşlarımla paylaşacağım. | Open Subtitles | لذلك مساء الغد سنتناول الغداء في حفلتي ونتشارك مع الأصدقاء |
| arkadaşlarımla Strateji oynasaydım... daha rahat olurdum. | Open Subtitles | سأستريح أكثر لو بقيت فقط مع أصدقائى ونلعب استرايجية |
| İş arkadaşlarımla hiçbir zaman bu küresel kaynaklar hakkında konuşmadım. | TED | لم أجرِ محادثة واحدة حول الموارد العالمية المشتركة مع زملائي. |
| Onun sıcakkanlı ailesi ile tanıştım, o da benim arkadaşlarımla tanıştı. | TED | التقيت بأسرتها الودودة، كما التقت هي بأصدقائي. |
| 4 yıl önce arkadaşlarımla liseden mezun oldum... ve hepimiz ayrı yerlere dağıldık. | Open Subtitles | قبل 4 سنوات تخرجت من الثانوية مع اصدقائي وكل منا ذهب في طريقه |
| Her sene arkadaşlarımla büyük bir "şehre geri dönüş" partisi yaparız. | Open Subtitles | كل سنة أقيم حفلة بمناسبة العودة إلى المدينة وأدعو جميع اصدقائي |
| En yakın arkadaşlarımla oturup onlara benim için ne ifade ettiklerini anlatmanın beni derinden etkileyen bir yanı vardı. | TED | وقد كان هناك شيءٌ اساسي آخر وهو الجلوس الى اصدقائي المقربين واخبارهم كم هم مهمون بالنسبة لي |
| Geçen gün arkadaşlarımla bir bara gittim biraz içki için, ve orada bir kaza oldu ve ben de biriyle tanıştım. | Open Subtitles | بعد العمل أمس الأول ذهبت مع صديقاتي إلى الحانة، لتناول بعض المشروبات، ونشب شجار مجنون وفي نهايته قابلت رجلاً |
| Öyleydi ama asla burası gibi olmayacak... ailenin önünde oynamak gibi, arkadaşlarımla takılmak gibi. | Open Subtitles | سأكون سعيدة لكنلنيكونكهذا.. اللعب بجوار عائلتي واخرج مع صديقاتي |
| Bak, okuldan sonra arkadaşlarımla çıkacağım... onları evine getirebilirim, yine garip şeyler yapacak mısın? | Open Subtitles | حسنا اريد الخروج مع صديقاتي بعد الدوام المدرسي ثم ساعود معهم الى منزلك أم ستغضب مرة اخرى؟ |
| Bazı arkadaşlarımla bir satıcıyı çarptık, mal satarken. | Open Subtitles | قمت انا وأصدقائي بسرقة تاجر مخدرات خلال عملية بيع |
| Çocukken arkadaşlarımla birlikte ona "Beyazsu" derdik. | Open Subtitles | الأطفال الصغار، أنا وأصدقائي كنا نطلق عليها المياه البيضاء |
| Oradaki arkadaşlarımla çektirdiğim fotoğrafları bir kutuya koyup arka bahçede yaktım. | Open Subtitles | أخذتُ صور كل الأصدقاء وضعتهم في صنددوق حذاء، وأحرقتهم في الخلفية. |
| ve Cuma günleri arkadaşlarımla birlikte mahjong oynuyorum. | TED | وألعب الما جونغ مع الأصدقاء يوم الجمعة. |
| Avlayacak ne bir iblis, ne de bir vampir var. arkadaşlarımla birlikteyim. | Open Subtitles | لا شياطين ولا مصاصى دماء لأقتلهم أنا هنا مع أصدقائى |
| Öylesine bir tutku ve anlayışla ondan bahsediyordu ki, bu duyguyu Los Angeles Filarmoni’deki çalışma arkadaşlarımla da paylaşıyorum. | TED | وقد تحدث عنها بشغف .. ووعي وفهم كما أتحدث أنا مع زملائي في جمعية محبي الموسيقى في لوس أنجليس |
| Seninle iletişim kurmak için liberal basından bazı arkadaşlarımla konuştum. | Open Subtitles | للوصول إليك , إتصلت بأصدقائي في الأوساط التحررية |
| Ben de kazanmak yok, ama sunmak istiyoruz arkadaşlarımla iyi viski. | Open Subtitles | أنا لا أكسب بشكل جيد ولكن يمكنني أن أقدم لأصدقائي شيئاً جيداً |
| Ev arkadaşlarımla birlikte yeni bir İnternet sitesi açıyoruz. | Open Subtitles | أنا و رفاقي بدأنا سنبدأ موقع على الانترنت |
| arkadaşlarımla oturduk ve bir kaç kadeh içtik. | Open Subtitles | بدلا من ذلك لقد خرجت مع اصدقائى لتناول كأسئ بيرة |
| arkadaşlarımla sürekli haberleşiyordum, | Open Subtitles | ولقد أستمريت على اتصال بهؤلاء الاصدقاء لعدة سنوات |
| arkadaşlarımla gezmeye giderken beni rahatsız etme diye kaç defa söyledim. | Open Subtitles | قلت لك لا تضايقني ثانية عندما أكون في جولة مع أصدقائي |
| Bu Minnesota Üniversitesindeki iş arkadaşlarımla hayal edebildiğimiz en yeni şeylerden birisi. | TED | هذا احد احدث الامور التي استطعنا تصورها مع زملاء من جامعة مينيسوتا. |
| Şimdi aklıma geldi, arkadaşlarımla buluşmak zorundayım. | Open Subtitles | لقد تذكرت للتو علي أَنْ أُقابلَ أصدقائَي |
| Burada arkadaşlarımla kalmak istiyorum. Ben buraya aitim biliyorsunuz. Hoşçakalın. | Open Subtitles | أُريدُ أن أكُونَ مَع أصدقائِي هنا حيث أَعُودُ، تَعْرفُ، مع السلامة |