| Ama dört yıl önce, o gün büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | و لكنها هذا اليوم منذ أربع سنوات ارتكبت خطأ كبير جداً |
| Ama dört yıl önceki o gün büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | و لكنها هذا اليوم منذ أربع سنوات ارتكبت خطأ كبير جداً |
| - Ama büyük bir hata yapıyorsunuz - en iyisi bu. | Open Subtitles | انا افهمك بحق و لكن اظن انك تقومين بخطأ كبير لأنى اؤمن هذا هو الأفضل حقاً |
| Tekneyi kaybetmek büyük bir hata. Ayrıca Arikara'lar o kadar aptal değil. | Open Subtitles | ،أن ترك القارب يعتبر خطأ فادح بالإضافة هنود الحمر ليسوا أغبياء |
| büyük bir hata yaptığımızı bilsek bile savaşmaya ve beklemeye devam ediyoruz. | Open Subtitles | نستمر في المُشاجرة و الصمود حتى عندما نعرف أننا نفعل خطأ فادحاً |
| Bu çok-aileli kompleksi inşa etmekle büyük bir hata yaptık- para kaybettik. | Open Subtitles | عندما قُمنا ببناء مُجمع الأُسر المتعددة هذا ارتكبنا خطأً كبيراً خسِرنا المال |
| Ama küçük bir parçam acaba çok büyük bir hata mı yaptık diye düşünüyor. | Open Subtitles | لكن هنالك جزء مني يتساءل إن كنا قمنا بغلطة كبيرة |
| Çok büyük bir hata olabilir ama kendi hislerime güvenmeye başlamalıyım. | Open Subtitles | قد تكون خطأ كبير لكن يجب أن أبداء بالأعتماد على أحساسي |
| Ayrıca onunla iletişime geçmenin büyük bir hata olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | سوف أقول لها أيضا أن الاتصال بها كان خطأ كبير |
| Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط يستطيع الشخص عملة عندما يرتكب خطأ كبير كهذا |
| Dallas bu gece büyük bir hata yaptı. Sizden korkmuyorlardı. | Open Subtitles | دالاس ارتكبوا خطأ كبير جدا انهم لم يخافوا منكم |
| Efendim, kabinenin karşısında kararınızı sorgulamak istemem ama halkı bilgilendirmeyerek büyük bir hata yaptığınızı düşünüyorum. | Open Subtitles | سيدي لم اشأ أن أناقش قرارك هذا أمام الوزراء, ولكني أعتقد أنك تقوم بخطأ كبير في عدم تنبيه الشعب |
| büyük bir hata yapıyorsun - "En kötü" kelimesini duydunuz mu? | Open Subtitles | لكنكَ تقوم بخطأ كبير للغاية هل سمعتَ بشيء إسمه أفوس سيد أرنولد |
| Çok büyük bir hata yapıyorsunuz; yanlış adamı yakaladınız. | Open Subtitles | أنت يا هذا, أنتم تقترفون خطأ فادح لقد أمسكت بالشخص الخطأ |
| büyük bir hata yaptığını fark eder ilk kuğu ile birlikte bir göle atlayıp intihar ederler. | Open Subtitles | يكتشف بانه ارتكب خطأ فادح وهو و البجعة الاولى قفزا الى البحيرة و انتحرا |
| Fikrimi sorarsanız, bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. | TED | ويجب أن أخبركم، واعتقد ان هذا كان خطأ فادحاً. |
| Söyle o orospu çocuğuna... bana büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | أخبر إبن العاهرة؟ بانه اركتب خطأً كبيراً معي؟ |
| Belki de büyük bir hata yapıp senin yüzüne bakmıştır. | Open Subtitles | ربما لأنه قام بغلطة كبيرة ورأى وجهك |
| Buraya gelmekle çok büyük bir hata yaptığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى إرتكبت خطأ كبيرا بالمجئ إلى هنا |
| Bence o bodrum yangınında çok büyük bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | استمع لي هذا توقيت جيد أعتقد أنك ترتكب خطئاً فادحاً |
| Bak, çok büyük bir hata yaptım. Asla ondan ayrılmamalıydım. | Open Subtitles | انظري ,لقد فعلت خطأ جسيم لم يكن من الصحيح ان انهي علاقتي بها |
| Bence sen orada olmaktan hoşlanmadın o da orada olmandan hoşlanmadı ve ikiniz de büyük bir hata yaptığınızı fark ettiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم ترغب بأن تكون هناك، وهي لم ترغب بأنك تكون هناك. وأنتم الأثنان أدركتم بأنكم اقترفتوا خطأً جسيماً. |
| Hayır, kötü bir şey yaptıklarını zannetmiyorum. Bence büyük bir hata yaptılar. | Open Subtitles | لا, لا أظنهما ارتبكا أي سوء أظنه كان خطأ فادحا |
| Başka insanlarla da görüşebiliriz ama bence du bu büyük bir hata olur. | Open Subtitles | الذي يعنيه هو أن نرى ما في السوق والذي، بالمناسبة، أراه خطأ كبيراً |
| Herhalde bunun ne kadar büyük bir hata olacağını bildiğinden. | Open Subtitles | من المحتمل أنها تعرف بأن ذلك سيكون خطأً فادحاً |
| Adamlarından birini kalorifer dairesine gönder. büyük bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | ابعثي احد رجالك الى غرفه الصيانه انتِ ترتكبي خطئاً كبيراً |
| Ve son bir yıldır büyük bir hata yapıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ومنذ عام وأنا أشعر.. بأن كل هذا خطا كبير |