| Bir şey bana adamın bu olanlarla bağlantısı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ثمة ما يخبرني بأن ذلك الرجل له علاقة بما يحدث |
| Hiç bir şekilde olay mahalli ile bağlantısı olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ألا تكون لها علاقة بمسرح الجريمة إطلاقًا لِم لا؟ |
| O da parasızdı ve uluslararası terörist gruplarla bir bağlantısı yoktu. | TED | وقد كان مطروداً أيضا ولم تكن له صلة بالجماعات الإرهابية الدولية |
| Şu anda benimle ve ağabeyimle bağlantısı olan herkes tehlikede. | Open Subtitles | أي أحد له صلة بي أو بأخي معرض للخطر الآن |
| Uçuş, bir saniyeliğine telsiz bağlantısı sağladım ama sonra yine koptu. | Open Subtitles | يا مدير الطيران، وردني اتصال لا سلكي لثانية ثم فقدته مجددًا. |
| Direkt radyo bağlantısı yok ama destroyerler birinci ve ikinci dalgalar plajda sıkışmış gibi. | Open Subtitles | ليس هناك إتصال مباشر باللاسلكي لكن ضباط البحرية على المدمرات يؤكدون ان الموجتين الأولى و الثانية في مأزق على الشاطيء |
| Ama Thorne'un sakladığı şeyle ilgili bir bağlantısı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لكنني أعرف أنه مرتبط مع ما تحاول هي اخفائه |
| Jack'in, kamyon şoförüyle bir çeşit bağlantısı olsa bu çok ilginç olurdu. | Open Subtitles | لو أظهرنا أن جاك لديه علاقة ما بسائق الشاحنة ذلك سيكون مشوقاً |
| Saldırının koleksiyonumuza el koyulmasıyla herhangi bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | هل هذا الهجوم له علاقة بأي طريقة بمجموعتنا التي صودرت؟ |
| Çünkü Avrupa'yla bağlantısı olan siz, ben veya başka biri Fransa kıyılarında kaybolsa, insanlar bilirler. | TED | لأنه إذا غبت عن سواحل فرنسا أنت أو أنا أو أي شخص ولديك علاقة قوية بأوروبا سيعلم الأشخاص. |
| - O farklı olan tek adam. Bu adamların hiçbiriyle bir bağlantısı görünmüyor. | Open Subtitles | هو الشاذّ عن المجموعة، لا يبدو أنّ له صلة بأيّ من الرجال الآخرين |
| Hayır, Darius'un Beck ile... bağlantısı olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | كلا .. ليس لديك أثبات حتى بأن داريوس لديه صلة ببيك |
| Sizce soykırım bağlantısı olan bir haydut ailesini korumak için risk alır mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم سيخاطرون بذلك لحماية عائلة من السفاحين ذوو صلة بالإبادة الجماعية؟ |
| Okula devam eden öğrencilerin yaşadığı bölgede her bir eve bir masaüstü bilgisayar ve internet bağlantısı temin etmek için oluşturulan fonu beslemeyi amaçlıyordu. | TED | وكانت هذه من أجل تمويل لمدارس المنطقة لوضع جهاز حاسب آلي و اتصال سريع بالانترنت في كل منزل فيه طفل يلتحق بنظام التعليم الحكومي. |
| Limitli radyo bağlantısı nedeniyle ADM alamıyoruz. | Open Subtitles | لدينا إتصال محدود ، يشير لوجود رسالة طوارئ |
| - Görünen o ki trafik kazasının bir suikastle bağlantısı varmış. | Open Subtitles | تبين أن الحادث الذي كنت أحقق به مرتبط بجريمة قتل سابقة |
| Polis, bu olayın Anton'un kayboluşuyla bir bağlantısı olup olmadığını açıklamadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تفصح ما إذا كانت الجريمة مرتبطة بحادثة اختطاف انتون |
| Michael Elliot'ın Nick Bodeen adında bir adamla bağlantısı olup olmadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمى ان كان مايكل إليوت لدية أى اتصالات مع رجل يدعى بودين |
| Bir aktristin herhangi bir bağlantısı olmadan... film dünyasına nasıl girdiğini... ve nasıl iyi bir aktris olabileceğini görmek için. | Open Subtitles | كي نرى كيف يمكن لممثلة لا تملك علاقات تقوم بأخذ دور في الفيلم و كيف يمكن أن تصبح ممثلة ناجحه |
| Bu uzak bağlantısı ona orda bir iş bulmasını sağladı. | TED | تلك الصلة الضعيفة ساعدتها على إيجاد عمل هناك. |
| Mağara resimleri bağlantısı beni insanlığın en eski sanat eserlerinden bazısına götürdü. | TED | يأخذني رابط رسومات الكهوف إلى بعض من الفنون المعروف للجنس البشري |
| Bahsettiğin olayın, ekibimin yürüttüğü bir soruşturmayla bağlantısı olabileceğinin bilgisini aldım. | Open Subtitles | تلقيت معلومات لاستجواب مصادفة متصل بأحد قضايا الجارية لواحد من فريقة |
| Bill Williams'ın, ailesi sayesinde CIA ile bağlantısı var. | Open Subtitles | بيل وليامز له صلات مع وكالة المخابرات المركزية من خلال عائلته |
| Bu olay ve terör saldırısının bir bağlantısı mı var? | Open Subtitles | هل هنالك أي ارتباط بين تلك القضية و الهجوم الإرهابي؟ |
| Eğer bu davayla bir bağlantısı varsa, bu çıkacaktır. | Open Subtitles | إذا هي تحصل على أيّ إتّصال إلى هذه الحالة، ذلك المدى منه. |
| Yanlızca telgraf yerine video bağlantısı kullanmalı. | Open Subtitles | فقط يجب أن أستعمل وصلة فيديو بدلاً من البرقية. |