Burada başına bir şey gelirse ona cevap vermesi gereken ben olurum. | Open Subtitles | إن حدث أي شيء لك هنا أشعر أنه علي أن أرد على أسئلته |
Benden nefret edebilirsin ama bana inanmalısın onun başına bir şey gelmesine izin vermem. | Open Subtitles | أنتي تستطيعين كرهي ولكن يجب أن تصدقيني أن لن أترك أي شيء يحدث لها |
Onu burada tek başına bırakamazsın. Ya başına bir şey gelirse peki? | Open Subtitles | لا يمكنك تركها وحدها، ماذا إن حدث شيء لها؟ |
Merak etme bebeğim. başına bir şey gelmesine asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقي يا حبيبتي لن أدع شيئاً يحدث لك ثانيةً |
başına bir şey geldi, bunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | شيء ما حدث لها, أستطيع الشعور بذلك |
başına bir şey gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن شئ ما حدث |
başına bir şey gelirse açıklasın diye rahibe verir. | Open Subtitles | مع الكاهن، لإعلانهم لو حدث أي شئ إلى روكى |
Ondan istenileni yaparsa başına bir şey gelmeyecek. | Open Subtitles | لا شيء سيحدث لها إن نفّذت ما يُطلب منها فعله |
Bu koltuğun başına bir şey gelmesi ne üzücü olurdu değil mi? | Open Subtitles | ..أتعلم، سيكون من الخزي إذا ! حدث شئ لهذا الكرسي |
başına bir şey geldi. | Open Subtitles | لقد حدث شيء لها |
Hamile kalmaya çalışıyordum ve onun başına bir şey gelecek olursa iyi olacağımızdan emin olmak istedi. | Open Subtitles | كنا نحاول أن نرزق بطفل يريد التأكد من أننا بخير إذا حدث له شيء ما |
başına bir şey geldiğinde çocuklarına haber vermemi istemişti. | Open Subtitles | وكانت أمنيته أن يتجمع أبناءه إذا حدث له مكروه |
Şu onun bilgisayarı. başına bir şey gelmiş olmalı. | Open Subtitles | ،ذلك هو حاسوبه لابد أن شيئاً ما حدث له |
başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünmediniz mi hiç? | Open Subtitles | ألم يخطر ببالكما أنّ مكروهاً قد أصابها ؟ |
Eğer onun başına bir şey gelirse, seni bulurum ve seni öldürürüm. | Open Subtitles | و إن حدث أي شيء لها فإنني ساعثر عليك و سأقتلك |
Kayıt onda fakat başına bir şey gelmesi durumunda... ortaya çıkacak şekilde plan yapmış. | Open Subtitles | التسجيل لديه، ولكنه رتب أن ينشره لو حدث أي شيء له |
Seni babana götüreceğim. başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخذك الى أبيك لن أدع أي شيء يحدث لك |
Sen beni burada oyalarken, babamın başına bir şey gelirse seni bu tekerlekli sandalyeye mahkum ederim! | Open Subtitles | أي شيء يحدث بسبب مماطلتك أحرص على انتهائك بكرسي متحرك دائم |
Bana kızgınsın, bunu anlıyorum fakat başına bir şey gelip gelmediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | أنت غاضبة مني، أتفهم هذا لكننا لا نعرف إن حدث شيء ما بعد |
Ama onun başına bir şey gelmesine izin vermezsin. | Open Subtitles | لكنك لن تترك شيئاً يحدث إليه |
Bence başına bir şey geldi. | Open Subtitles | هذا كل ما أقوله أظن بأن شيء ما حدث لها |
başına bir şey geldi derken ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا تعني شئ ما حدث ؟ ؟ |
Ama onun başına bir şey gelirse yemin ederim beni bir daha göremezsin. | Open Subtitles | لكن إذا حدث أي شئ له أقسم بالله بأنك لن تراني ثانية |
Ondan istenileni yaparsa başına bir şey gelmeyecek. | Open Subtitles | لا شيء سيحدث لها إن نفّذت ما يُطلب منها فعله |
O kadar sevinmiş görünme çünkü Cole'un başına bir şey gelirse... | Open Subtitles | من الافضل ان لاتكون سعيدا هكذا ، لأنه اذا حدث شئ لكول... . |
Eğer başına bir şey gelirse, ne kadar yazık olur. | Open Subtitles | سيكون مخجلا إذا حدث له شيء مؤسف |
başına bir şey geldi. Sen biliyorsundur. | Open Subtitles | حدث له مكروه أعرف بأنك تعرف شيئاً |
Tamam, bunu almadan hiçbir yere gitmezdi ama bu hala başına bir şey geldi demek değil. | Open Subtitles | -حسنً ، إذاً ما كانت ستغادر دونه أعني ، هذا ما زال لا يعني أن شيئاً ما حدث |
En azından başına bir şey gelmesine engel olamaz mısın? | Open Subtitles | هل بإمكانك على الاقل أن تتأكد من عدم حصول مكروهاً له؟ |
Hayır, eve hiç gelmedi başına bir şey gelmiş olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | كلا , لم يعد للمنزل على الإطلاق أخشى أن يكون قد أصابة مكروه |