"bana yardım etmek" - Traduction Turc en Arabe

• مساعدتي
• تساعدني
• أن يساعدني
• تساعديني
• مساعدتى
• تساعدنى
• بمساعدتي
• لمساعدتي
• مُساعدتي
• وتساعديني
• مُسَاعَدَتي

Her neyse, Bana yardım etmek isterken çarpraz ateşte kaldın.
تعلم دلالات الألفاظ‏ لقد أقحمتي بداخل تلك المعركة محاولتاً مساعدتي

Çalınan malzemelerimi izlemekte Bana yardım etmek yaptıkları en önemsiz şeymiş gibi davrandılar
يتصرفون وكأن لديهم أمور أهم بكثير من, تعلمين, مساعدتي في تعقب معداتي المسروقة

evet açıkçası bu kadar insanın Bana yardım etmek istediklerine inanmıyorum.
نعم بصراحه لم اعتقد أن هذا العدد من الناس يريدون مساعدتي

Bunu Bana yardım etmek için yapmıyorsun Gerçek neden ne?
انت لاتفعل هذا لكي تساعدني .. ماهو الشيء الحقيقي ؟

Belgeselim SBS Dateline'da yayınlandığında arkadaşlarımın çoğu durumumu öğrenmek ve Bana yardım etmek için geldi.
وعندما تم بث ما قمت بتوثيقه على التلفاز الأسترالي، جاء العديد من أصدقائي ليعرفوا ما هي أوضاعي، وحاولوا مساعدتي.

Lütfen. Bana yardım etmek istiyorsan, ihtiyacım olan bu.
من فضلك إذا أرتي مساعدتي فهذا كل ما أريده

Bana yardım etmek istediğinde, hiçbir şey yapmıyorsun.
في كل الوقت الذي تريدين مساعدتي لا تفعلين فيه شيئا

Benden hoşlanmadığını biliyorum, ve yapmak istediğin son şeyin, Bana yardım etmek olduğunu fakat gidecek bir yerim yoktu.
أعرف أنكِ لا تحبيني وأعلم أن آخر ما تفكرين فيه هو مساعدتي

Bana yardım etmek istemiyorsun, sadece beni yargılamak istiyorsun.
أنت لا تريدين مساعدتي أنت فقط تريدين أن تنصحيني

Susan, Bana yardım etmek istediğini söyledin ve sana inandım.
لقد قلتِ أنك تريدين مساعدتي و قد صدّقتكِ

Özgürlüğüm için Bana yardım etmek işte Bana bu işin içinde bir sürü para olduğunu söylemeyi unutmuşsun
مساعدتي و حريتي لقد نسيت أن تخبرني أنك كنت تقبض النقود على هذا

Şayet Bana yardım etmek istemiyorsanız delilleri tek başıma bulurum.
إذا لم تريدا مساعدتي فسأحضر الدليل بنفسي

Ama Nihai Gücü durdurmakta Bana yardım etmek istemiyorsanız, önemli değil.
لكن مهلاً ، إذا كنتم لا تريدون مساعدتي في إيقاف القوة المطلقة ، هذا جيد

Tamam, Bana yardım etmek yerine kazı-kazanı aldın, fakat o zaten senindi.
لا بأس، أخذت بطاقة اليانصيب بدلاً من مساعدتي

Pete, Pete, Pete, bu çocuklar konusunda Bana yardım etmek zorunda kalacaksın.
بيــــــــــــت يجب أن تساعدني مع هؤلاء الرجال

T-ball için kaydımızı yaptırdığımızda... Bana yardım etmek için erkenden evde olacağına dair söz vermiştin... ve her şeyi ben yapmak zorunda kaldım.
عندما سجلنا لبيسبول الصغار وعدتني بأنك ستعود للمنزل باكراً لكي تساعدني وكان علي أن أجهز كل شيء؟

Kendine yardım edemediğin için Bana yardım etmek istedin. Bir de üzerine yüklü bir çek aldın.
لقد اخترت أن تساعدني لأنك لم تستطع مساعدة نفسك ، و هذه هي الفرصة

Bu görevde Bana yardım etmek isteyeniniz var mı diye soracaktım.
و كنت أتساءل إن أي منكم يود أن يساعدني في هذا؟

Bana yardım etmek istiyorsun, biliyorum ama kampüsteki ofisime gitme.
أعرف أنك تحاولين أن تساعديني و لكن لا تذهبي لمكتبي

Bana yardım etmek istemiyorsanız, ben de tek başıma yaparım.
إذا كنتما لا تريدان مساعدتى فسأقوم بهذا وحدى

Bu sana ters düşse de Bana yardım etmek zorundasın.
لابد أن أستخدمها حتى وإن كان ذلك ضد طبيعتك لابد أن تساعدنى

Kim Meksikalıları Amerika'dan uzak tutacak bir duvar inşa etmem için Bana yardım etmek ister?
لقد أذيت سمعي من يوّد أن يقوم بمساعدتي لبناء حائط يفصل بين المكسيك والولايات المتحدة ؟

Şu anki arkadaşlarım Bana yardım etmek için hayatlarından birkaç saatlerini bana ayıramıyorsa nasıl arkadaş edinme şansım olur?
أي أمل لي في إنشاء علاقات جديدة إذا كان أصدقائي الحاليّون يرفضون قضاء بضع ساعات من حيواتهم لمساعدتي ؟

Sen de onu bulmam için Bana yardım etmek mi istedin?
لذا, أتُريد مُساعدتي بإيجاده ؟

Onlara bir şey olmasını istemiyorsan... hemen benimle şu arabaya binip Bana yardım etmek zorundasın.
أن كنت لا تريدين أن يصابوا بأذى يجب أن تدخلي السيارة الآن وتساعديني

KOrktuğun için Bana yardım etmek istemiyorsun.
أنتم جميعاً تَخَافونَني وأنت لا تُريدُ مُسَاعَدَتي