"benim için bir" - Traduction Turc en Arabe

• من أجلي
• بالنسبة لي
• من دواعي
• من اجلي
• من أجلى
• لأجلي
• إنه لمن دواعي
• شيئاً لي
• من اجلى
• لتنالي منّي
• لقد كان من
• لي شيئاً
• شيء لي
• سوف أجعل من
• بالنسبة ليّ

Evet Cyril, Oz'da işlerin yürüyüş biçimi şöyledir, ben seni ağabeyine götürmeden önce, Benim için bir şeyler yapman lazım.
حسناً يا سيريل، إليكَ الطريقَة التي تسير فيها الأمور هنا قبلَ أن آخُذَكَ لأخيك عليكَ أن تقومَ بأمرٍ من أجلي

İkinizi rahat bırakacağım. Ama Benim için bir şey yap.
سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي

Bir alış verişe dönüşmüştü Benim için bir tür ticaret gibi,
لقد كان الامر بالنسبة لي مثل صفقة نوع من انواع التجارة

Sizi savunmak Benim için bir onur olur Bayan Collins.
سيكون من دواعي سروري الدفاع عن شرفك يا سيدة كولينز

Christy, eğer gerçekten Benim için bir şeyler hissediyorsan bunu benim için yaparsın.
إذا كنتِ تشعرين بأي شيء تجاهي, كريستي، ستفعلين هذا شيء الوحد من اجلي.

İşleyiş nedir bilmiyorum, ama sizde Benim için bir şey var.
لا أدرى كيف يمضى هذا الأمر لكن لديك شىء من أجلى

Benim için bir şeyler bırakacaktı. Senin haberin var mı?
كان يجب ان يترك بعض اشياء لأجلي هل تعلم بشأنهم؟

Hiçbir şey. Eğer siz ünlüler, Benim için bir şey yaparsanız.
لا شيء، بشرط أن تفعلوا أنتم أيها المشاهير شيئاً من أجلي

Beni çağırdığın zaman Benim için bir şeyin olduğunu söyledin.
حين اتصلتَ بي , أخبرتني بأنه بحوزتكَ شيئاً من أجلي

Benim için bir müşteriyi kontrol etmeni istiyorum, temiz havluları olduğuna emin ol.
أريدكِ أن تجهزي غرفة نزيل من أجلي, و تأكدي أن لديه مناشف جديدة

Ama senden Benim için bir şey yapmanı hiçbir zaman istemedim.
لكني لم أرد منك مطلقاً أن تفعل أي شيء من أجلي

Kendine engel olup Benim için bir şeylerden vazgeçtin zaten.
لقد ساومت على نفسك بالفعل وقللت من نفسك من أجلي

Beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum, Benim için bir şey yapman gerek.
أريدك أن تستمع لي بعناية أحتاج منك أن تفعل شيئاً من أجلي

Onu henüz öldüremem. Önce Benim için bir şey yapması gerek.
لا يمكنني قتله بعد، يجب أن يفعل شيئًا من أجلي أوّلًا.

Bunun Benim için bir şey mi ifade etmesi gerekiyor?
هل هذا يفترض أن يعني شيء بالنسبة لي ؟ أنا

Çavuş Rinaldo, benim rapor vermemi söyledi. Benim için bir görev var.
سامل رينالدو قال لي بان استقر هنا هل هناك توجهات بالنسبة لي

Sana bizzat sahne arkasını göstermek Benim için bir zevk olur.
سيكون من دواعي سروري أن أمنحكِ.. نظرة شخصية لما وراء الكواليس

Siz onunla çalışıyorsunuz. Ona Benim için bir mesaj bırak.
أنتم تعملان معها يا رفاق اتركوا لها رسالة من اجلي

Eğer sana bir zaman, tarih ve mekan verseydim sence bu sunucuyu hackleyip, Benim için bir kaç görüntü çıkarabilir miydin?
لو أعطيتك الوقت و التاريخ والمكان فهل من الممكن أن تخترق هذا السيرفر ؟ وتحصل على بعض اللقطات من أجلى ؟

Biliyor musun sana ekmek vermem için Benim için bir şey yapmalısın.
تعرف ..قبل أن أعطيك بعض الخبز يجب أن تفعل بعض الأشياء لأجلي..

Buyrun beyler. Benim için bir onur. Gördün mü anne?
أيها الأعزاء ، إنه لمن دواعي سروري أرأيتِ يا أمي؟

Ben senin için her şeyi yaparım, sen Benim için bir b...k yapmıyorsun!
أتحّمل الأمرين من أجلك ولا تفعلين شيئاً لي

Benim için bir çok riske girdin. Bunu unutmayacağım.
لقد اخذت الكثير من الفرص من اجلى انا لن انسى هذا

Bunca yıldan sonra Benim için bir mum yaktığını düşününce...
لمجرد التفكير بأنّك استغرقت كل هذه السنين لتنالي منّي أخيرًا.

Benim için bir zevkti, efendim.
لقد كان من دواعى سرورى ، يا سيدى

Sanırım bir yolunu buldum. Benim için bir şey yakmanı isteyeceğim.
أظنني بالواقع عرفت طريقة تسليحه لكن سأحتاجك أن تجلب لي شيئاً

Bu sabah Benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim?
هل يمكن أن أطلب منك عمل شيء لي هذا الصباح؟

Stevie Benim için bir azizdi.
! سوف أجعل من (ستيفي) قديسا

Bilinmeyen bir yüzünü bildiğinize sevindim. Benim için bir hırsız ve katildi.
سعيدة أنك عرفت جانب آخر منه بالنسبة ليّ فهو مجرد لص وقاتل