Bu fotoğrafı çektikten hemen sonra bir arı onu ayağından soktu. | Open Subtitles | بعد أن قمت بتصوير تلك الصورة قامت نحلة بلسعها في قدمها |
Birçoğunuz çocukluğunuzu hatırlarsınız, belki bir arı sizi soktu, çiçeklerde arılar gördünüz. | TED | الكثير منا سيتذكر طفولتنا أثناء النمو احتمال تكون قد أصبت بلسعة من نحلة ، ترى نحلاً على الأزهار |
Bu çatlayıp larvaya dönüşen bir arı yumurtası ve bu yeni oluşmuş larvalar kendilerini besleyecek salgılara sahip olan o beyaz yapışkan maddeyle beslenerek hücrelerinin etrafında yüzerler. | TED | هذه بيضة نحلة تنفقس وتعطي يرقة وهذه اليرقات تسبح حول خلاياها وتقتات على هذه المادة البيضاء التي ترشح عن النحل |
Peki, ne zaman bir arı size gerçekten bir fatura kesti? | TED | لكن في الوقع متى ارسلت النحلة فاتورة لكم؟ |
Olmaması gerektiği halde yine de enfekte olmuş bir arı kovanı var. | Open Subtitles | رغم ذلك هناك خلية نحل ملوثة في مكان، المفروض لا توجد فيه |
Bir sözlük aldım ve onu parçaladım, bir tür Agnes Martin çizgisi hâline getirdim, her tarafına reçine döktüm ve içinde bir arı kaldı. | TED | فأخذت قاموسًا ومزقته وحولته إلى صندوق ملصقات وسكبت عليها صمغ الراتنج فالتصقت بها نحلة |
Bu sabah yüzünüze doğru uçan bir arı değildi. | Open Subtitles | لم تكن تلك نحلة التي مرت بجانب وجهكِ هذا الصباح |
Son tatilimde Maui'de uçaktan inerken bir arı beni soktu. | Open Subtitles | في اخر اجازة لي نحلة لسعتني هبطت الطائرة اضطراريا في ماوي |
Çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki... Belki... | Open Subtitles | ومن ثم ستأتي نحلة إلى تلك البستان ولعلي أكون أنا تلك النحلة |
Her gün olabilen basit bir arı sokması. | Open Subtitles | أنا بخير إنها لدغة نحلة فحسب لدغة نحلة عادية و طبيعية |
Değil! bir arı görür ya da sesini duyarsan söylersin tamam mı? | Open Subtitles | إذا رأيتَى نحلة أَو سْمعُتِ نحلة سَتَقُولُين اليس كذلك؟ |
Altı hata yaptı, 2 kez dışarı çıktı ve bir arı yuttu. | Open Subtitles | ارتكب ستة أخطاء وأقصي ثلاث مرات وابتلع نحلة |
Sayın jüri üyeleri, ortada oyun filân yok. Sıradan bir arıyım. Ve bir arı olarak, bal benim için oldukça önemli. | Open Subtitles | سيداتي سادتي المحلفين لا يوجد حيل هنا أنا نحلة عادية |
bir arı öldüğünde kadro açılır. | Open Subtitles | حسناً، عندما تموت نحلة تكون الوظيفة متاحة |
Sıradan bir arıyım. Ve bir arı olarak, bal benim için oldukça önemli. | Open Subtitles | أنا مجـرّد نحلة عادية، وكنحلة فالعسل مهم جداً لي |
Tek bir arı tek başına bir anlam ifade etmeyebilir ama birlikte, çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | نحلة واحدة قد لا تصنع الفارق، لكن أخذهم جميعاً بعين الإعتبار يُبرز صورةً مغايرة جداً. |
Kafamda bir arı var, ve bu arının adı "Hükümet İsrafı". | Open Subtitles | لدي نحلة في قلنسوتي وهذه النحلة اسمها نفايات الحكومة |
Sen de hapise gireceksin. Abimi büyük bir arı yiyip, beni dövmenden sonra onlara anlatacağım. | Open Subtitles | ستذهبين للسجن أيضاً ، سأخبرهم بعد أن تأكل النحلة الكبيرة أخي ، أنك صفعتيني |
Sadece tek bir arı için milyonlarca ve milyonlarca dolar harcandı. | Open Subtitles | ملايين وملايين من الدولارات أنفقت على هذه النحلة وحدها. |
bir arı kovanı bulun ve bir otlak geliştirin, ve sizin hayatınıza geri dönen o hayatı izleyin. | TED | الحصول على خلية النحل وزراعة مرج ، ومشاهدة أن الحياة تعود إلى حياتك. |
bir arı ordusunun, bu seçimdeki adaylara saldırması bence ilginç. | Open Subtitles | أجد امراً غريباً في أن يهاجم النحل مرشحان في هذه الانتخابات |
Burası evim ve arka bahçede bir arı kovanım var. | TED | فيما أسميه البيت. لدي خلية نحل في الساحة الخلفية |