Elimizde sadece kendisinin bize verdiği çocuk yurtlarının bir listesi var. | Open Subtitles | جل ما نعرفه، هي قائمة من منازل الإيواء التي منحنا إياها |
İşte karşımıza çıkan problemlerin bir listesi. | TED | ولذا هنا توجد قائمة من المشاكل التي ستواجهنا. |
İşte burada hayatım boyunca yaptığım hataların bir listesi var. | Open Subtitles | حسناً, هذه قائمة بكل الطرق التي أخطأت بها في حياتي |
- Bize bu botları giyen herkesin bir listesi lazım. | Open Subtitles | - نريد لائحة بأسماء كل من يملك مثل هذه الأحذية. |
Burada kullanan ülkelerin bir listesi var, burada da yakında kullanmaya başlayacak olanların. | TED | ويحتوي الموقع على قائمة بأسماء الدول التى لديها مثل تلك القوانين. وهناك عدد آخر قليل سيضمن في القائمة قريباً. |
Delil O. Tahliye boyunca elçilikten durum departmanına teslim edilen eşyaların bir listesi var. 6. satırı okur musunuz lütfen? | Open Subtitles | انها قائمة المواد التى أُزيلت من السفارة أثناء الاخلاء والشحن الى وزارة الخارجية هل تقرأ السطر السادس لو سمحت؟ |
Bu arada irtibata geçebileceği arakadaşlarının telefon numaraları ve gidebileceği yerlerin bir listesi gerekiyor. | Open Subtitles | في الوقت نفسه ، أنا في حاجة إلى قائمة أرقام أصدقاء قد تحاول الاتصالات بهم أوأماكن قد تذهب إليها ، حسناً؟ |
Kimsenin soyulmayacağı yerlerin bir listesi olsa, orası en başta gelir. | Open Subtitles | إن كانت هناك قائمة بالأماكن التي لا يتعرض بها الشخص للسرقة فأعتقد أن ذلك المكان هو في مقدمتها |
Ve mümkünse, bu hala ihtiyacım olan işlemlerin bir listesi. | Open Subtitles | وإذا كنت تستطيع، وهنا قائمة من الإجراءات لا تزال بحاجة ل. |
Ve daha sonra Açık Kaynak tanımının... diğer bölümü... kabul edilen lisansların bir listesi. | Open Subtitles | وهنا الجزء الاخر الوحيد تعريف المصادر المفتوحة والتي هي قائمة من التراخيص المقبولة |
-Sonra da yüzünüzle ilgili biraz da olsa geliştirmek istediğiniz şeylerin bir listesi olacak. | Open Subtitles | و بعد ذلك ستجدون قائمة من الأشكال المتنوعة لوجوهكن أي شيء تريدون الموافقة عليه |
Basitçe tartışmamız gereken şeylerin bir listesi. | Open Subtitles | إنها ببساطة قائمة من الأمور التي علينا مناقشتها |
Bu boyayı kullanan askeri üslerin bir listesi var ama tipini tam olarak bulabilmiş değiliz. | Open Subtitles | لدينا قائمة من القواعد الأوروبية التي تستخدم ذلك |
İşte burada hayatım boyunca yaptığım hataların bir listesi var. | Open Subtitles | حسناً, هذه قائمة بجميع الطرق التي أخطأت بها في حياتي |
Bu, küresel ısınmayı tersine çevirecek yirmi çözüm yolunun bir listesi. | TED | هذه قائمة بأفضل 20 حلًا لعكس ظاهرة الاحتباس الحراري. |
Bu işi halledebilecek şüphelilerin kısa bir listesi var. | Open Subtitles | هذه قائمة مختصرة بالمشتبه بهم الذين يستطيعون القيام بهذا الأمر |
Bağışçıların bir listesi lazım olacak. | Open Subtitles | حسناً، سأحتاج إلى لائحة بأسماء المتبرعين |
Çok geç olmadan denemek istediğim şeylerin bir listesi var. | Open Subtitles | حصلتُ على قائمة الأشياء أريدُ المُحاولة قبل فوات الأوان. |
Bu şeylerin bir listesi var, bizi tanrı'nın sevgisinden ayırı tutmaz. | Open Subtitles | انها قائمة بتلك الاشياء التي لا تستطيع الانفصال عنا من محبة الاله |
Son 5 yıldaki tüm çalışanlarınızın ve gönüllerin bir listesi lazım. | Open Subtitles | سنحتاج إلى قائمة كاملة بموظفيكم و المتطوعين لديكم في السنوات الخمس الماضية |
Kimsenin soyulmayacagi yerlerin bir listesi olsa, orasi en basta gelir. | Open Subtitles | إن كانت هناك قائمة بالأماكن التي لا يتعرض بها الشخص للسرقة فأعتقد أن ذلك المكان هو في مقدمتها |
Poliste radyo sahiblerinin bir listesi var. | Open Subtitles | كما أعددت سابقاً , قوات الشرطة لديها قوائم بجميع الملاك |
Hedefindeki kişilerin bir listesi var, buna kongre adaylığı için yarışan bir adam da dahil. | Open Subtitles | لديه قائمة أهداف , منهم رجل مرشح لدخول مجلس الشيوخ |
Chuma, burada bulunanların bir listesi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سجل لما وجدتموه هنا ؟ |