Ama bu cuma kızların erkekleri dansa davet ettikleri bir parti var. | Open Subtitles | لكن هناك حفلة رقص هذه الجمعة حيث الفتيات يطلبنّ الرقص من الرجال |
Görünüşe bakılırsa, dere kenarındaki Plum Caddesinde fıçı biralı bir parti varmış. | Open Subtitles | على مايبدو, كان هناك حفلة في شارع بلم على جانب جدول الماء. |
Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı.. | Open Subtitles | أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده |
Hey babalık, bu bir parti. Partiye geldik değil mi? | Open Subtitles | مهلا، مهلا، عزيزي إنها حفلة نحن جئنا للاحتفال فقط، اتفقنا؟ |
Bunun öyle bir parti olduğunu sanmıyorum ama tarzını sevdim. | Open Subtitles | لا أظنه ان هذا نوع من الحفلات لكن يعجبني مظهره |
Bu bir sürü insanla dolu... harika, büyük bir parti. | Open Subtitles | ليس أنا فقط انها حفلة ضخمة و كبيرة بها الكثير من الناس |
Sayfiye evimde cumartesi günü büyük bir parti veriyorum. | Open Subtitles | سأقوم بحفلة كبيرة في منزلي الصيفي يوم السبت القادم |
bir parti üyesi olmanız ve basamakları yavaşça çıkmanız gerekir; ta ki bir gün, belki, kararların verildiği masada bir yer edinene kadar. | TED | عليك أن تصبح عضوًا في حزب ما وتعمل سعيًا للحصول على الترقية وربما يومًا ما تحظى بمقعد على طاولة حيث يصنع القرار |
Hadi konuşuyormuş gibi olsun. Ne harika bir parti. Bunu tekrarlayalım. | Open Subtitles | يالها من حفلة رائعة لابد أن نفعلها مجدداً |
bir parti vardı. Basketbol takımı içindi. Gerçekten berbat durumdaydı. | Open Subtitles | كان هناك حفلة لفريق كرة السلة، كان بحالة سيّئة جدّا |
bir parti vardı. Basketbol takımı içindi. Gerçekten berbat durumdaydı. | Open Subtitles | كان هناك حفلة لفريق كرة السلة، كان بحالة سيّئة جدّا |
Ve bir annenin bana söylediği gibi, yatak odalarında her gece bir parti var gibi. | TED | و كما قالت لي إحدى الأمهات، كأن هناك حفلة في غرف نومهم كل ليلة |
Bayan Eastman önümüzdeki ayin 1 5'inde evde bir parti veriyor. | Open Subtitles | السيدة ايستمان تقيم حفلة في البيت في الخامس عشر من الشهر القادم |
Büyük bir parti var, Roosenvelt Hotel'inde. Carlson konuşma yapacak orada. | Open Subtitles | هناك حفله كبيره في فندق روزفلت كارلسون سوف تلقي خطبتها هناك |
Eğlenceli bir parti olmadı ama aslında buna şaşırdım diyemem. | Open Subtitles | إلهي، إنها حفلة غريبة ليست من النوع الذى يُدهشني. |
Bunun öyle bir parti olduğunu sanmıyorum ama tarzını sevdim. | Open Subtitles | لا أظنه ان هذا نوع من الحفلات لكن يعجبني مظهره |
Bu bekarlar için bir parti değil mi? | Open Subtitles | اسمع ، اسمع ، انها حفلة عازب ، أليس كذلك ؟ |
Harika bir parti olsun. | Open Subtitles | وآمل أن نحظى بحفلة ممتعة الليلة دعونا ناكل .. |
İmparatorluğumuzda, hatta Roma'da bile kendine Hristiyan diyen fesat dolu bir parti ortaya çıktı. | Open Subtitles | كما تعرفون ,يوجد في امبراطوريتنا اليوم وحتى في روما نفسها حزب سري من المحرضين على الفتنة الذين يدعون انفسهم مسيحيين |
Selam, bebek. Şahane bir parti, tam olay. Senin resimlerin nerede? | Open Subtitles | مرحبًا عزيزتي يا لها من حفلة رائعة، أين لوحاتكِ؟ |
Ticaret yapmıyoruz, Çılgın Ayı. Sadece küçük bir parti veriyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتاجر، الدب المجنون نحن مجرد لدينا حفلة صغيرة |
Biliyor musun, okyanusun dibinde bu partiden sonra bir parti daha var. | Open Subtitles | أتعلم، هنالك حفلة أخرى بعد هذه الحفلة بقاع المحيط |
Köpek, aşağıda çılgın bir parti var, benimle oraya takılır mısın? | Open Subtitles | بالبلدى كدة ايتها القطة, هناك حفل راقص بسيط هل ستلعبى معى؟ |
şirketteki bütün yöneticiler için ufak bir parti veriyor. | Open Subtitles | سيقيم حفلة راقصة صغيرة لكل المدراء في الشركة |
Bence süper bir fikir! Yemekli bir parti verir ve yakın arkadaşlarını davet ederiz. | Open Subtitles | رائع يمكننا الحصول على حفلة عشاء ودعوة اصدقاءها المقربين |