"bir saniye" - Traduction Turc en Arabe

    • لحظة
        
    • للحظة
        
    • ثانية واحدة
        
    • لثانية
        
    • لحظه
        
    • لدقيقة
        
    • للحظه
        
    • ثانيه واحده
        
    • دقيقة واحدة
        
    • لثانيه
        
    • للحظات
        
    • لثواني
        
    • انتظر ثانية
        
    • لوهلة
        
    • ثانية فقط
        
    Lütfen bunu yapma.Hadi. Yemin ediyorum... Orada bir saniye bekle. Open Subtitles أرجوك لا تفعلي ذلك ، هيا اقسم ، انتظري لحظة
    Bekle bir saniye. Alkolün içinde değilse, o halde neyin içinde? Open Subtitles إنتظري لحظة إذا لم يكن موجوداً بالكحول , فأين يكون ؟
    Eğer bir saniye beklersen, söylediklerimi geri alacağım. Aileni seviyorum. Open Subtitles لو أمكنكِ التحدث معي للحظة فسأسحب كلامي، أنا أُحب والديكِ
    Bu bölge çok tehlikeli. Gardını bir saniye bile düşürme. Open Subtitles تلك المنطقة في غاية الخطورة لا تغفل عن الحراسة للحظة
    Sakın değiştirme falan yapmayın, çünkü buradayım, sadece bir saniye. Open Subtitles لا تغلق او اى شئ لانى هنا فقط ثانية واحدة
    bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. TED أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن.
    bir saniye. Yarın bize neler olacağını tam olarak biliyorum. Open Subtitles انتظروا لحظة ، أنا أعرف بالضبط ماذا سيحدث لنا غداً
    Bekle bir saniye, Lucy yalnız kalmasın falan filan diyordun? Open Subtitles لحظة واحده ماذا عن لوسي بإنها وحيده وكل هذه الأشياء
    bir saniye bekle. Bu ineği son damlasına kadar sağmalıyız. Open Subtitles انتظروا لحظة, يجب ان نحلب هذه البقرة لكل بنس تستحقه
    Bekle bir saniye, ofis daima Sosyal Hizmetlere mi aitti? Open Subtitles إنتظري لحظة هل يخصّ هذا المكتب دائماً الخدمات الإجتماعية؟ نعم.
    Kusura bakmayın, bunu açmam lazım. İşle alakalı. bir saniye içerisinde dönerim. Open Subtitles أنا في شدة الأسف، يجب أن أرد إنه العمل، سأعود بعد لحظة
    - Çok etkileyiciyi. İyi iş çıkardınız. - bir saniye. Open Subtitles هذا عمل مبهر للغاية عمل جيد لحظة دعيني أشغل الجهاز
    - Seninle bir saniye konuşalım. - Konuşmak mı istiyorsun? Open Subtitles ـ دعني أتحدث معك للحظة ـ هل تريد أن تتحدث؟
    Beni iyileştirebileceğinize bir saniye inanabilsem inanın bana size koşa koşa gelirim. Open Subtitles اذا فكرت ولو للحظة أنكِ ستساعدين في شفائي، صدقيني كنت سأستغل الفرصة
    Bekle bir saniye. O lanet şeyi mührün istemediğine emin misin? Open Subtitles مهلًا للحظة, هل أنت متأكد أن العلامة لن تجعلك تريد الشفرة؟
    Ama sana söz veriyorum, mahkeme salonunda bir saniye bile geçirmeyeceğim. Open Subtitles ، ولكنى اعدك انا لن امضى ثانية واحدة فى قاعة المحكمة
    bir saniye kalmıştı, topu içeri doğru devirdim, vuruşu çaktım... Open Subtitles لم تتبقى سوى ثانية واحدة .. أخذت الكرة و جريت
    Bana sadece bir saniye ver ve sana yaşanan herşeyi unutturacak birşey göstereceğim. Open Subtitles فقط أعطني ثانية واحدة وسوف تظهر لك شيئا التي سوف مسح كل هذا.
    Kafanıza sıkacağım kurşun konusunda bir saniye bile tereddüt ediyorsanız... beni tanımıyorsunuz demektir. Open Subtitles ولو فكرت لثانية أني خائف من أطلاق النار على رأسك فأنت لا تعرفني
    bir saniye bile olsa bu ülkeyi tekrar refaha erdirme azmimizden ödün vermemeliyiz. Open Subtitles لن نتردد أبداً و لا حتى لثانية في تصميمنا لرؤية البلاد تزدهر مجدداً.
    Dur bir saniye. Andrea, suçu tamamen bana atamazsın, tamam mı? Open Subtitles انتظري لحظه اندريا لا يمكنك ان تلوميني علي كل هذه الفوضي
    - Sadece bir saniye doğru şeyi yaptığımıza inanmak istedim. Open Subtitles لدقيقة واحدة أردت أن أعتقد أننا كنا نفعل الشيء الصحيح
    John, bir saniye yatak odasında konuşabilir miyiz? Open Subtitles جون , ممكن اتكلم معاك فى غرفه النوم للحظه ؟
    bir saniye fazla sürerse babanı vururum. Open Subtitles ثانيه واحده أكثر سأطلق النار على وجه أبيك
    Böyleyse burada bir saniye bile durmam. Kızları alıp gidiyorum. Open Subtitles إذا كان الأمر هكذا لن اجلس دقيقة واحدة هنا سأخذ الفتيات وأرحل
    Onun yerinden olsaydım seni gözümün önünden bir saniye bile ayırmazdım. Open Subtitles و لو كنت مكانه لم أكن أدعك تغيبين عن نظري لثانيه
    Sadece bir saniye için dur ve bunu bir düşün. Open Subtitles توقف للحظات قليلة وفكر في الأمر، هلا فعلت ذلك من أجلي؟
    bir saniye konuşabilir miyiz dostum? Open Subtitles . هل يمكنني التحدث اليكم لثواني,يا رفاق؟
    Girişi buldum! bir saniye bekle. John, dörtlük vuruş adamım. Open Subtitles وجدتها وجدت المقدمة يا رجل انتظر ثانية جون, عد من اربعة
    Gece vardiyasına git ama bir saniye için bile gelip seni kurtaracağımı düşünme. Open Subtitles قومي بالمناوبة الليلية و لكن لا تظني لوهلة أنني سآتي لأتقذك
    ve bu büyük bir problem, ve bir saniye sonra geliyor olacağız bu konuya. TED وهذه مشكلة كبيرة، وسوف نعود إليها في ثانية فقط.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus