Bu ölçümleri toparladıktan sonra katılımcılarımıza bir yarış içerisinde bitiş çizgisine doğru yürürken ekstra ağırlık taşıyacaklarını söyledik. | TED | بعد جمع هذه القياسات، أخبرنا مشتركينا أنهم سيمشون إلى خط النهاية وهم يحملون وزنًا إضافيًا، كنوع من السباق. |
Bizim yaptığımız tüm teknolojinin gittiği yönün gizli bir amacı var ve bu amaç bizim dikkatimize yönelik bir yarış. | TED | هناك هدف مخفي يقود الاتجاه الخاص بالتكنولوجيا التي نصنعها، وهذا الهدف هو السباق نحو جذب الانتباه. |
bir yarış fark yaratmaz. - Para kaybettiniz | Open Subtitles | سباق واحد لا يحدث أي اختلاف مازلت، تخسر نقود |
Zamana karşı bir yarış ve her saniye değerli. | Open Subtitles | إنه سباق مع الوقت ، و كل ثانية لها ثمنها |
Kauçuğa ulaşmak için çılgın bir yarış vardı ve soldaki adam, Julio Arana bu hikâyedeki gerçek haydutlardan biridir. | TED | كان سباقا جنونيا على المطاط، والرجل على اليسار، خوليو أرانا أحد أكبر السفاحين في التاريخ. |
Korkmuyorum. Yani alt tarafı çamurda yapılan, biraz zıplamalı bir yarış. Gençler her gün yapıyor. | Open Subtitles | حسنا, انا لست قلقاً انه مجرد سباق على طريق ترابى و به بعض القفزات الشباب يفعلون ذلك كل الأوقات. |
Hoşgeldiniz! Hoşgeldiniz! Heyecanlı, aksiyonlu bir yarış gecesi. | Open Subtitles | لليلة من المتعة لسباق بمسافة ربع ميل حماسي، حماسي ، حماسي |
Geri dönüp kendini kanıtlamak için bir yarış bile kazansa yeter. | Open Subtitles | حتى و إن عاد و فاز بسباق واحد ليثبث ذلك سوف يفعل ذلك |
Evet, eğer adaylığını kesin olarak açıklarsa, gerçekten de heyecanlı bir yarış bizi bekleyecek. | Open Subtitles | حسنا إذا أعلن ترشيحة بشكل رسمى سيكون هناك منافسة مثيرة بالتأكيد |
Daha çok iş var, ama birkaç hafta sonra Lanchester'da bir yarış var. | Open Subtitles | هذا يتطلب كثير من العمل لكن هناك سباق بعد عدة أسابيع في لانكاستر |
bir yarış pistinde, temiz havada rahtlamak için daha çok zaman. | Open Subtitles | وقت أكثر للاسترخاء في الهواء الطلق في مضمار السباق. |
Gelecek cumartesi 100.000 dolarlık bir yarış koşulacak. | Open Subtitles | السبت القادم , سيكون هناك مائة ألف شخص فى السباق السابع |
Belki bir yarış kazanırsın, ya da iki, çünkü agresifsin. | Open Subtitles | ربما تفوز سباق واحد , ربما إثنان لأنك عنيف. |
Hayır, günde bir yarış, böyle anlaştık. | Open Subtitles | لا، سباق واحد في اليوم. |
Atlar piste çıktı. 4 yaşındakiler için büyük bir yarış. | Open Subtitles | الأحصنة في المسارات إنه سباق رئيسي لذوات الأربع سنوات |
Bunu daha önce de yaşadım. Birisi bir yarış ayarlamıştı. | Open Subtitles | لقد كنتُ في هذا الموقِف من قبل ، أحدهم رتب لنا سباقا ً |
Sadece bir yarış değil. Burada Piston Kupası'ndan söz ediyoruz! | Open Subtitles | إنه ليس مجرد سباق "نحن نتحدث عن كأس "بيستون |
Sürüş sahasına gidip uzayda sanal bir yarış yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | دعنا نذهب اليهم ونرى ما يخططون لسباق الفضاء |
bir yarış daha kazanırsam ben ve ekibim serbest kalacağız. | Open Subtitles | إن فزتُ بسباق واحد آخر فسوفَ نخرج أنا وفريقي |
Halen de duyuyorum ama bir yarış, bir çekişme olduğunu söylemek zorlama bir ifade gibi geliyor. | Open Subtitles | ومازلت ، لكن لآقول أن هناك منافسة أعتقد انها مبالغة كبيرة |
Ve eğer bir yarış varsa, eğer bir.. bir ring varsa benim şapkam içindedir. | Open Subtitles | لو كان هناك سباق لو كان هناك خاتم , سأكون موجوداً |
Dikkat kazanmak için yapılan dibe doğru bir yarış ve çok yoğun ilerliyor. | TED | هذا سباق قديم نحو الحضيض عندما تضطر إلى الحصول على الانتباه، ويتسم بالتوتر الشديد. |
Peder, yarışmamız gereken bir yarış var, ve biraz geç kalmış durumdayız. | Open Subtitles | الأب، لدينا سباق سنبدأه، ونحن نقود بسرعة بطيئة |
War Admiral, Amerika'nın bütün saygın koşularını kazanmış bir yarış atı. | Open Subtitles | ور أدميرال فرس سباق حقيقي إنه يكسب كل سباق فى أمريكا |
Bu büyük bir yarış. Hem at hem de binicisi için büyük bir adım. | Open Subtitles | حسناً ، إنّه سباق كبير خطوة كبيرة للخيل والفارس |
Herhangi bir yarış. Dünyada herhangi biryerde ki... | Open Subtitles | أي سباق في أي مكان في العالــم |
Bu bir yarış ve ben kaybediyorum. | Open Subtitles | انه سباق و أنا اخسر |