Kuluçka dönemi çok kısa. Vakalar tükendi. "Tehlikeli boyutlarda"yı yazmadın. | Open Subtitles | فترة الحضانة قصيرة يبدو أنه لن ينتشر إلى خارج القرية |
"Boş Taht dönemi" boyunca tüm papalık yetkilerini o taşımıyor mu? | Open Subtitles | ألا تنتقل إليه سُلطة الكرسي المقدس أثناء فترة العرش الخاوي ؟ |
Koridor sonundaki kırmızı kapının ardında Sovyet dönemi bir silah sistemi var. | Open Subtitles | هناك نظام أسلحة من العصر السوفيتي تحت ذلك المدخل، خلف الباب الأحمر |
"Sevgili Mr. Sears, özellikle Noel dönemi şeytana uyma bakımından davetkar olduğundan.. | Open Subtitles | "عزيزى السيد سيرز انا اعلم مدى الأغراء عليك "خاصة فى موسم الكريسماس |
Edo dönemi boyunca sarayın duvarlarında birçok baskı asılıydı. | TED | علقت العديد من المطبوعات في القصر أثناء عصر الإيدو. |
Çünkü tarihin o dönemi riske girilemeyecek kadar çok tehlikeyle dolu. | Open Subtitles | لأن تلك الفترة من الزمن مفعمة بخطر أكبر من طاقتي للمجازفة |
Açıkçası, bunun istediğine ulaşma ve gelişme dönemi olacağının bir garantisi yok. Bir kısmı şans meselesi. | TED | في الحقيقة لا يوجد ضمانة بأن تكون تلك المرحلة مرحلة ازدهار وانماء وعطاء فبعضه حظ |
Ben bir belgesel yapımcısı olarak gerçirdiğim kızgınlık dönemi ve televizyon ve radyoya bağırma tepkilerimin ardından bir sonraki tepkim film çekmek oldu. | TED | الآن أنا صانعة أفلام وثائقية بعد أن مرَّت فترة الغضب والصياح على شاشة التلفاز وجهتني غرائزي إلى أن أصنع فيلماً |
Şişme modeli erken evrendeki enerjinin kuantum dalgalanmalarını, sonradan galaksilerin oluşumunu sağlayacak gaz kümelerinin oluşumuyla bağdaştıran akıl kalmaz hızda, kısa süreli bir genişleme dönemi betimliyor. | TED | يشرح النموذج التضخمي فترة قصيرة من التوسع المذهل والسريع الذي يربط التقلبات الكمية في طاقة الكون البدائي، بتلك التشكلات من الكتل الغازية التي أدت لتشكل المجرات. |
1700'lerde, bilimselliği her şeyden önde tutan Aydınlanma dönemi geldi. | TED | في سنوات 1700، جاءت فترة تسمى بالتنوير، والتي تقدر السبب العلمي فوق كل شيء آخر. |
Bu durumda, ben bir hikaye yazıyordum içinde bir takım detay, tarih dönemi ve belirli bir yerin olduğu hikaye. | TED | في هذه الحالة كنت اكتب قصة التي تتضمن بعض التفاصيل ,فترة من التاريخ,ومكان محدد |
Esir edilmiş kişiler, 20'lerinin ortalarına kadar bir sözleşmeli kölelik dönemi yerine getirmeye zorlanmıştı. | TED | أولئك الذين كانوا مستعبدين وقتها كانوا مجبرين على قضاء فترة من العبودية التعاقدية حتى منتصف عشرينياتهم. |
Bir yatışma dönemi yaşanacak, sonra biri çıkıp: | Open Subtitles | سوف تكون هناك فترة تهدئة و سوف يقول أحدهم |
Projenin merkezinde Viktorya dönemi'nin adi suçluları ile ilgili bir araştırma vardı. | Open Subtitles | إقتضت طبيعة هذا المشروع عمل بحث بأوساط المجرمين البشعين في العصر الفيكتوري |
Viktorya dönemi illüzyonistleri, onu bir mekanik harikası, bir otomat, bir düşünen makine olarak tanımlayacaklardı. | TED | وهو ما سيسميه السحرة من العصر الفكتوري بالمعجزة الميكانيكية أو رجل آلي |
Çiftleşme dönemi bitmek üzere ve ekip henüz amaçlarına ulaşabilmiş değil. | Open Subtitles | يشارف موسم الزواج على الإنتهاء، ولم ينهي الفريق مهمته. |
Kötü bir öğrenim dönemi... kötü bir yıl geçirdik. | Open Subtitles | حسناً ، لقد مر علينا موسم فظيع بل سنة فظيعة |
Bir tarih bilimci olarak tepkim şu: Eğer bu, gerçeklik-sonrası dönemse, gerçeklik dönemi ne zamandı ki? | TED | رد فعل الأساسي كمؤرخ هو: إذا كان هذا هو عصر ما بعد الحقيقة، متى بحق الجحيم كان عصر الحقيقة؟ |
Bu geçiş dönemi için eğitim sistemleri, meslek eğitimleri vb. | TED | هل هناك طرق لنظم التعليم ، التدريب المهني وغيرها، في تلك الفترة الانتقالية. |
Sismik bir kaymanın tam ortasındayız ve bu dönemi atlatmamızı sağlayacak bir köprü iş bulmalıyız. | TED | نحن في منتصف مرحلة التغيير الجذري، وعلينا أن نجد شيئًا يخرجنا من وضعنا هذا. |
Berlin'deki Soğuk Savaş dönemi gerçekten de, savaş sonrası Alman Demokrasisinin çekirdeğinde, kökünde yer almaktadır. | Open Subtitles | حقبة الحرب الباردة في برلين كانت حقًا جوهر الدولة الديموقراطية الألمانية لفترة ما بعد الحرب |
Birkaç ders bırakmam gerekebilir. Ama bu dönemi atlatacağım. | Open Subtitles | ربما لن أحصل علي العلامات الكاملة ولكني سأنهي الفصل الدراسي |
Üniversitede herkesin en sevdiği Elizabeth dönemi şairi olarak geldiği bir parti vermiştim. | Open Subtitles | يتقمّص فيها كلّ أحد شخص شاعره المفضّل من عهد الملكة آليزابيث |
Lisedeyken 80'ler dönemi sanrısı geçiriyordum resmen. Binlerce siyah lastik bilekliğim vardı. | Open Subtitles | مررتُ بمرحلة ثمانينات في الثانويّة، كان عندي العديد من أساور المطّاط السوداء |
Ulusumuz eşi görülmemiş bir huzur ve refah dönemi yaşıyor. | Open Subtitles | أمتنا تتمتع بفترة لا مثيل لها من السلام و الإزدهار |
- Viktor, daha doğmamış olduğun bir dönemi özlediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تلاحظ انك لديك حنين لعصر لم تولد حتى فية ؟ |
Ayrıca Devon dönemi'nde tam zamanlı denge hakkındaki makalen de harikaydı. | Open Subtitles | وبرأيي بحثك عن التوازن في الحقبة الديفونية كان رائعاً. |
Evet, ama bahar dönemi için tekrar davet edilme ihtimalim var. | Open Subtitles | أجل، لكن ثمة احتمال أن تتم دعوتي ثانية في الفصل الربيعي |