| Birisini dövdü ya da öyle bir şeyler ve hapisten deli rolü yaparak kurtulmak istedi. | TED | ضرب شخصا ما أو شيئا كهذا، ومن ثم قرر أن يدعي الجنون ليخرج من عقوبة السجن. |
| "John Mary'i dövdü"den "Mary John tarafından dövüldü. "'ye varmış olduk. | TED | لقد انتقلنا من "جون ضرب ماري" إلى "ماري ضربت بواسطة جون". |
| Buraya ilk geldiğim gün... yemek artığı kemikleri attığım için beni dövdü. | Open Subtitles | في أول يوم لي هنا ضربني السيد جوز لانني رميت العظم من العشاء |
| .. teröristin üzerine atladı ve onu dövdü. | Open Subtitles | وقفز على أحد الارهابيين هنا وضربه ضرباً مبرحاً |
| Bu yüzden Simon seni bir park yeri... yüzünden kendinden geçinceye kadar dövdü. | Open Subtitles | أن سيمون ضربك وأفقدك الوعي. على مكان وقوف السيارات |
| Komiser beni, bir keçi gibi yere yatırdı, günışığı üzerimden gidene kadar dövdü. | Open Subtitles | العريف ، قيدني من أعلى واسفل مثل العنزة وظل يضربني طوال النهار |
| Bir ırgat oraya gizlice girdi babam da onu öldürünceye kadar kütükle dövdü. | Open Subtitles | ليمارس الحب مع أختي أبي ضربه حتى الموت بهرواة |
| O da beni dövdü. Hepsi dövdü. | Open Subtitles | قام بضربي ضرباً مبرّحاً جميعهم قاموا بفعل ذلك |
| Kardeşleri sırayla dövdü. O gitti gizli gizli buluştu. | Open Subtitles | إخوتها يضربها لكن أنها أبقت رؤيته في السر. |
| Son 2 yıl içinde Vijay Singh, 5 çalışanı dövdü. Ve bu bankamız için kötü oldu. | Open Subtitles | فيجاي سينغ ضرب خمسة موظفين والبنك تجاوز عن ذلك |
| Onun babası benim başlangıç balomda babamı dövdü. | Open Subtitles | انا اعنى , والدها ضرب والدى فى حفلة الرقص |
| Birincisi, güvenlik elemanını öldüresiye dövdü ikincisi, herkesi soydurduktan sonra kurbanlardan iki çifte silah tutarak onları sevişme taklidi yapmaya zorladı. | Open Subtitles | الاول، انه ضرب حارس الامن بدون سبب تقريبا الثانى، انه بعدما جعل الجميع عراة لقد جمع زوجان من الضحايا تحت تهديد السلاح |
| Oğlunu siyah bir kızla çıktığı için dövdü. İşte buradan çıkardım. | Open Subtitles | ضرب ابنه لمواعدته فتاء سوداء استنتجت من ذلك |
| Buradaki ilk günümde, yemekten arta kalan kemikleri attım diye beni dövdü. | Open Subtitles | في أول يوم لي هنا ضربني السيد جوز لانني رميت العظم من العشاء |
| Beni dövdü, bana işkence etti ve sırada sen varsın tatlım. | Open Subtitles | إنه يحتجزني رهينه ضربني عذبني وأعتقد أنك التاليه , حلوتي |
| O puşt polisler sirkteki herkesi dövdü. | Open Subtitles | هؤلاء الشرطيّون الأوغاد أوسعوا الجميع فى السيرك ضرباً مبرحاً. |
| Seni kim böyle kötü dövdü ? | Open Subtitles | من ضربك بهذه الطريقة الوحشية ؟ |
| Beni konuşmam için dövdü. | Open Subtitles | كان يضربني بشدة كان علي أن اخبره بشيء ما |
| Dietrich babamı çok fena dövdü. Bir hafta hastanede yattı. | Open Subtitles | ضربه ديتريش بوحشية واستغرق أسبوعًا حتى تماثل للشفاء |
| Çocuklar beni dövdü. İspiyoncu dediler. | Open Subtitles | بعض الأشخاص قاموا بضربي ونعتوني بالواشي .. |
| Demek kıza tecavüz etti, onu bayıltana kadar dövdü sonra da eşyaları boşaltıp kızı valize soktu. | Open Subtitles | اذا هو يغتصبها، يضربها حتى يغمى عليها ثم يخرجها محشوة داخل تلك الحقببة |
| Sonra da kendini öldüresiye dövdü, öyle mi? Buna hiç bir dayanağın yok. | Open Subtitles | و هل قام بعدها بضرب نفسه حتى الموت , على ما أفترض ؟ |
| Lawrence kıza hakaret ettiğini söyledi, onu dövdü ve kodese tıktı. | Open Subtitles | قال ان لورنس اهان الفتاه لذا قام بضربه ووضعه فى السجن |
| Vergi memurlarınız ailelerini dövdü, açlıktan öldüler. | Open Subtitles | عائلتهم ضُربت وعُذبت للموت من أجل الضرائب |
| O deli. Beni süpürge sopasıyla dövdü, kardeşim. Hoşuna mı gitti? | Open Subtitles | إنها مجنونة, فقد ضربتني بمكنسة يا صاحبي تعتقد أن هذا مضحك؟ |
| Sofia Harpo'yu dövdü. Sonra Harpo Sofia'yı dövdü. | Open Subtitles | (ضربت (صوفيا) (هاربو" "(وضرب (هاربو) (صوفيا |
| - Adamlarımdan biri kutuların yerini söylemediği için onu dövdü. | Open Subtitles | احد رجالي ضربها لانها لم تخبرنا بمكان الصناديق. |
| Nastasya, evsahibesini neden dövdü? | Open Subtitles | يا ناستاسيا, لماذا ضربوا صاحبة البيت؟ |