Bilincimi kaybettiğimde, düşüncelerimi, hatıralalarımı yüklediniz. | Open Subtitles | عندما كنت فاقدة الوعى عرضتم أفكارى وذكرياتى |
İlk alıştırma, günlük negatif düşüncelerimi saymak. | Open Subtitles | ,الواجب الأول أن أضع علامة على كل أفكارى السلبية اليومية |
Beni Direniş'e alıp eğitti. düşüncelerimi okumalarını nasıl engelleyeceğimi öğretti. | Open Subtitles | قامت بتجنيدي في المُقاومة، علّمتني كيف أمنعهم من قراءة أفكاري. |
Kendi içimde hazır halde bir dinleyici kitlem vardı ve düşüncelerimi ve dileklerimi ifade ettikçe diğerlerinin de dinleyeceğine inanıyordum. | TED | داخل نفسي ، كان لدي جمهور مستعد، واعتقدت أنه بالإعراب عن أفكاري ورغباتي، الآخرين سيرغبون في سماعي إيضاً. |
Kişisel düşüncelerimi internet ortamında yayınlamak ne kadar güzel bir düşünce değil mi? | Open Subtitles | و يالها من بداية لمشاركة افكاري الشخصية وبعد ذلك نشرها على الانترنت ؟ |
Fakat uzun zaman önce, Lisa, düşüncelerimi insanlara kabul ettirmeye çalışmayı bıraktım. | Open Subtitles | لكني تعلمت منذ عهد بعيد، أن أتحمل الآخرين بدلاً من إجبارهم على آرائي واعتقاداتي |
Benim düşüncelerimi benden önce biliyormuşçasına sanki kafamın içinde bir yerde konuşmadan, bir gün bana ihtiyacı olacağını söyledi. | Open Subtitles | كأنه كان يعرف ما أفكر به قبلي. كأنه كان داخل رأسي. وأوضح دون أن يتكلّم، أنه سيحتاجني ذات يوم. |
düşüncelerimi okuyup önümden çekilirsin sandım. | Open Subtitles | لقد تصورت أنك قرأت أفكارى وإبتعدت عن الطريق |
O yüzden izin ver sana düşüncelerimi açayım. | Open Subtitles | إذنَ إسمحى لى بأن أتطوع ببعضاَ من أفكارى. |
Jennie etrafında dönen gizemler, düşüncelerimi allak bullak etmişti. | Open Subtitles | "من الغموض المحيط ب " جينى تحولت أفكارى بعيداً |
düşüncelerimi karıştıran korkularımdan kurtuldum. | Open Subtitles | وتلاشت المخاوف التى كانت تشوش أفكارى |
Çünkü beğenmeyebilirim ve düşüncelerimi okuyabiliyor galiba. | Open Subtitles | لأنى ربما لن أحبها وأظنها تقرأ أفكارى |
Pekala, düşüncelerimi toparlamam gerekiyor, açık ve net bir şekilde. | Open Subtitles | حسناً، سأنظم أفكارى تعرف، بوضوح وإيجاز |
Sanki beynim beni öldürmeye çalışıyordu. Ve sonra, korkmaktan korkmak tüm düşüncelerimi tüketti. | TED | كان شعورًا و كأن دماغي يحاول قتلي، ومن ثم، فإن خوفي من أكون خائفة استنفذ كل أفكاري. |
Bunu göstermemin sebebi oyunun ne yaptığını somutlaştırmaya ilişkin düşüncelerimi bir sıraya koymak. | TED | السبب في وضعي لهذا هو أنني أريد أن أصف أفكاري عن تجسيد مايفعله اللعب. |
Burada oturmuş düşüncelerimi düzene sokarken çok insafsızca bir şey keşfettim. | Open Subtitles | بينما كنت أقوم بترتيب أفكاري لعمل الإتفاق الجديد وجدت شيء غير عادل |
Bu nedenle, şimdi en ufak bi itiraza bile maruz kalmayacak kendi düşüncelerimi alçakgönüllülükle önereceğim. | TED | ولذلك، انا الان سأقدم بكل تواضع افكاري التي اتمنى ان لا تكون عرضة لأي اعتراض. |
En basit tartışmada... düşüncelerimi söylemeye çalıştığımda... sanki duvara anlatıyormuşum gibi. | Open Subtitles | في أبسط نقاش... إن حاولت ايصال افكاري.. لا أصل إلى نتيجة |
Evi terketti ama düşüncelerimi engellemeye çalışıyor. Çok güçIü. | Open Subtitles | لقد غادرت القصر, و لكنها تحاول ان تصد افكاري, انها قوية جدا |
Keşke düşüncelerimi destekleseydin. | Open Subtitles | "نيومان" أتمنى لو وافقت على آرائي |
düşüncelerimi duyamıyorum ve ne düşündüğümü duymam gerekiyor yoksa... | Open Subtitles | لا أستطيع سماع أفكاري و أنا بحاجة أن أسمع ما أفكر به |
İnsan beyni üzerine çalışmış olmam yiyecekler üzerine düşüncelerimi de değiştirdi. | TED | إن دراسة الدماغ البشري قد غيرت طريقة تفكيري بالطعام. |