Yardım için birini gönderseniz iyi olur yoksa daha fazla insan ölecek. | Open Subtitles | من الافضل لك ان ترسل بعض المساعدة او سيموت المزيد من الناس |
Ama daha fazla insan zarar görmeden birinin seni durdurması gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكن يجب علي احدهم ايقافك قبل ان تؤذي المزيد من الناس |
Bunun sayesinde biraz uçta olan bir mahelle daha popüler olmaya ve daha fazla insan çekmeye başladı. | TED | المنطقة التي كانت مبدعة بدأت تصبح الآن أكثر إبداعا وتشرك المزيد من الناس |
Ama böyle bir yasa yüzünden daha fazla insan ölmelimi? | Open Subtitles | هل يجب أن يموت المزيد من الأشخاص بسبب هذه الشكليّات؟ |
Oyunları daha fazla insan izledi çünkü daha heyecanlıydı. | TED | شاهد اللعبة أناس أكثر لأنها أصبحت أكثر تشويقًا |
Her saat daha fazla insan etkileniyor ve... anlamsız aşırı şiddet eylemlerine girişiyor. | Open Subtitles | كُلّ ساعة، ناس أكثر يصابونَ... أَنْ يُقادَ إلى بلا شعورِ أَفْعال العنفِ المتطرّفِ. |
Belki de bu uyuşturucu salgını yüzünden daha fazla insan Kensington'la ilgileniyordur. | TED | وربما الآن، بسبب الوباء، أصبح المزيد من الناس ينتبهون إلى كنسينغتون. |
Ama bu süreç esnasında daha fazla insan doğuyor,... ... ve giderek artarak daha fazla insan şehirlere geliyor. | TED | ولكن خلال هذه العملية برمتها، ولد المزيد من الناس، وانتقل المزيد من الناس إلى المدن. |
Kahretsin, daha fazla insan öldürmeliydik. | Open Subtitles | تباً، المزيد من الناس الذين يجب أن نقتلهم |
- Andrea, daha fazla insan yaralanabilir. | Open Subtitles | أندريا نحن نظن بأن المزيد من الناس سيتأذون |
Ve onu durdurmaktır ki daha fazla insan incinmesin. | Open Subtitles | و القبض عليه لكي لا يتأذى المزيد من الناس |
Çok daha fazla insan öldüreceğim. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني أظن أنني سأقتل المزيد من الناس |
daha fazla insan öldür.Eğer bize dışarda bu pislikleri yaparlarlarsa onların canlarına ot tıkmalıyız biliyosun bunu. | Open Subtitles | قتل المزيد من الناس اذا خرجوا لنا وفعلوا هذه الافعال لنا يجب ان نقتل منهم المزيد كما تعلم |
daha fazla insan kaçırmak için kölelere ihtiyaçları vardı. Bu yüzden bizi yarattılar. | Open Subtitles | أرادوا عبيداً كي يخطفوا المزيد من الناس لذلك إخترعونا |
Açık bir barda daha fazla insan toplayabilirdin. | Open Subtitles | كنت على الارجح ستحصل على المزيد من الناس بحانة مفتوحة |
Asıl kaçırmayı örtbas etmek için daha fazla insan kaçıramazsınız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع اختطاف المزيد من الناس للتغطية على الأختطاف الأصلي |
Arkasından atlamadım ya da tayfamdan birisine de atla emri vermedim. Çünkü daha fazla insan kaybetmek istemiyordum. | Open Subtitles | لم أقفز أو أطلب إلى طاقمي القفز لأنّي لم أرد فقدان المزيد من الناس |
İnsanlar, gürültü, tüneller, trenler, daha fazla insan. | Open Subtitles | أشخاص , ضوضاء , أنفاق , قطارات و المزيد من الأشخاص |
Artık daha fazla insan öldürmek istemiyorum. | Open Subtitles | لااريد ان اقتل المزيد من الأشخاص |
Oyunları daha fazla insan izledi çünkü daha hızlıydı. | TED | شاهد المباريات أناس أكثر لأنها كانت أسرع. |
Fakat her geçen gün daha fazla insan aynı anda delirirse bu hayat tarzı devam edebilir mi? | Open Subtitles | ولكن هل بتلك الطريقة ستقود الحياة ناس أكثر للجنون بوقت واحد؟ |
daha fazla insan düşer ve bir de bakarlar üçüncü arkadaşları görünürlerde yok. | TED | كثير من الناس تنزلق، وفي الأخير يبحثون ليروا أن صديقهم الثالث لا يظهر في أي مكان |
Aynı nişan töreni gibi ama biraz daha fazla insan olacak. Tamam mı? | Open Subtitles | كحفلة الخطوبة، فقط مع عدد أكبر من الناس. |
Bunun anlamı ise sağlıklı ve eğitimli daha fazla insan istiyoruz. | TED | وما يعنيه ذلك هو أننا نريد مزيد من الناس الأصحاء والمتعلمين. |
Ama en önemli konu Kira'nın daha fazla insan öldürmesini engellemekti. | Open Subtitles | لكن الأهم هو إيقاف كيرا عن قتل الناس في أقرب وقت ممكن |