| Evet ama bu yaptıklarını değiştirmiyor. Ve hükmünü de değiştirmiyor. | Open Subtitles | لا يغير ذلك حقيقة مافعله ولا يغير ذلك من عقوبته |
| Bu amacımızı değiştirmiyor ama, bu nedenle biraz nefes alıp sorunu çözmeye çalışalım. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يغير موضوعنا هنا، لذا لنقم بأخذ نفس و حل هذا |
| Boris Sokolov'un ölümü ne kadar trajik olsa da hiçbir şeyi değiştirmiyor. | Open Subtitles | وفاة بوريس سوكولوف، و في حين لا شك مأساوية، لا يغير شيئا. |
| Bu bir şey değiştirmiyor. İstediğin şeyi vereceğim ve bu iş bitecek. | Open Subtitles | وهذا لا يغيّر من الأمر شيئاً، سأمنحك ما تريد، وسينتهي هذا الأمر |
| Bunlar şu an yüzleştiğimiz problemi değiştirmiyor. Kazık onda. Geri istiyorum. | Open Subtitles | هذا لن يغيّر ورطتنا الراهنة، إنّها تملك ذاك الوتد، أودّ استعادته. |
| Ama bu, yaptıklarınızın kanunsuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor, bunun da bir bedeli var. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يغير حقيقة أن أفعالكم كانت غير قانونية إطلاقاً، ولذلك عواقب. |
| Ancak bu, milyonlarca kadını ezen sistemi değiştirmiyor. | TED | لكن هذا لا يغير النظام الذي يحطم ملايين النساء. |
| Grevin bitmesi bir şeyi değiştirmiyor. Talimatlar aynen devam ediyor. | Open Subtitles | إنتهاء الإضراب لا يغير شيئاً، الأوامر كما هي |
| Ama bu çok kolay olan bir işi zorlaştırdıkları gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | و لكن هذا لا يغير الحقيقة فهذا يجعل ما هو صعب سهل تماماً |
| Öyleyim ama bu senin ödlek olduğun gerçeğini değiştirmiyor, Harry. | Open Subtitles | انا كذلك , لكن هذا لا يغير من حقيقه انك اصفر , هارى |
| Ama bu, boka battığımız gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | و لكن هذا لن يغير الحقيقة و هى اننا فى موقف حرج الان |
| Dediğin gibi yapmış olduğum gerçeğini değiştirmiyor da daima birbirimizi seveceğimizi. | Open Subtitles | ،فكما قلتِ فهذا لن يغير واقعة قتلي للساحرة و واقعة أننا سنبقى نحب بعضنا للأبد |
| Ama bir şeyi değiştirmiyor. Artık asansörle aşağı bile inemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لن يغير شـيئا لأني حتى أخاف من النزول بالمصعد الى أسـفل |
| Ama bu senin arabanın uçurumun kenarında bulunduğu gerçeğini değiştirmiyor | Open Subtitles | لكن هذا لا يغير حقيقة أن سيارتك كانت في مكان الحادث |
| Ama bu, herkesin hakkımda benden daha çok şey biliyormuş gibi göründüğü gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يغير واقع كون الجميع يعرف عني أكثر مما أعرف عن نفسي |
| ..ve başımıza gelen şeyler mizacımızı pek değiştirmiyor. | Open Subtitles | ولا شيء مما يحدث لنا، يغيّر نزعتنا المتأصلة |
| Takdir ediyorum, fakat yine de çok karmaşık bir durumu değiştirmiyor. | Open Subtitles | .. أنا أقدّر هذا و لكن هذا لايزال لا يغيّر شيئاً من الموقف شديد التعقيد |
| Bu ilk seferinde çuvalladığın gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يغيّر حقيقة أنّك رسبتَ في المرّة الأولى |
| Ve bu onun hakkındaki düşüncelerimi kesinlikle değiştirmiyor. | Open Subtitles | وهذا لايغير الطريقة التي أشعر بأتجاهه أبدأ |
| Bu orada doğru bir yol olduğu gerçeğini değiştirmiyor ve | Open Subtitles | هذا لا يُغير من حقيقة الأمر بأن هُناك طريقة صحيحة |
| Ama bu hâlâ orayı istediğim gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يُغيّر من حقيقة. أنّي ما زلتُ أريد أرضكم. |
| Ama bu-- Bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor, dostum. | Open Subtitles | هذا لايغيّر واقع أنني أحبك يا رجل |
| Bu planımızı değiştirmiyor. | Open Subtitles | بكل الأحوال, إنها لاتغير الخطة. |
| Bu çok adaletsiz. Ben yalvardığımda hiç bir zaman fikrini değiştirmiyor. | Open Subtitles | هذا ليس عادلا على الإطلاق ، فإنها لا تغيير رأيها على الإطلاق حتى عندما أتوسل إليها |
| Geri dönmüş olması onu birinin kaçırdığı gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | عودتها لا تُغير حقيقة قيام شخص ما بإختطافها |
| Bu çekeceği şeyleri değiştirmiyor. | Open Subtitles | أَعْرفُ لا يُغيّرُ ما سَيكونُ عليها أن تمر به |
| Ama hissettirdiklerini değiştirmiyor işte. | Open Subtitles | ولكنَّ ذلكَـ لا يغيرُ من شعوري شيئاً |