Her zaman derim; alkol ve araba kullanmak bir arada olmaz. Yazık. | Open Subtitles | أنا دائماً أقول بأن الكحول و قيادة العربة لا يختلطان، يا للشفقة |
En iyi yaptığımız şeyi yapalım derim. Gemiyi tamir edelim. | Open Subtitles | أقول بأنّنا نقوم بما علينا جيداً بتصليح هذا الصدأ الكثير |
Ben geri dönelim ve zibidi büyücünün poposunu tekmeleyim derim. | Open Subtitles | أقول نعود وركلة وهذا من شأنه ان يكون بعقب الساحر. |
- İntihara meyilliyim desem? - Acil servisi ara derim. | Open Subtitles | ماذا لو قلت أننى كنت انتحارى سأقول أطلب الخط الساخن |
Ben dönene kadar kapıyı açma. Aptal çocuk bayramı. Lindsay yapsın derim. | Open Subtitles | لاتجيبي الباب حتى اعود اعياد الاطفال الغبية انا اقول نجعل ليندسي تفعلها |
Hayır, bir şeyleri kaçırıyoruz. Ben, testi tekrar yapalım derim. | Open Subtitles | كلا, لقد فوتنا شيئاً ما أقترح أن نفحص من جديد |
Eğer benim düşüncemi sorarsanız, onu deneyelim derim. | Open Subtitles | على أي حال. ان كنت تريد رأيي, بإمكانك ان تجربه |
Birlikte çalışalım derim, sonra birbirimizi kurtarmaya yardım edebiliriz belki. | Open Subtitles | أقول بأنّنا نعمل سوية، وذلك سيساعد على حماية بعضنا البعض. |
Ben derim ki, bu Kara Göl'ün Canavarı'nı aldığınız yere bırakın. | Open Subtitles | أقول بأن نرمي هذا المخلوق في بحيرة السود من حيث اتى |
Bu popo güzel bir kot pantolonu hak ediyor derim. | Open Subtitles | و أنا أقول أنّ هذهِ المؤخرة تستحق رداء جينس جيد. |
Her zaman derim, bu dünyada kimileri düşünür, kimileri yapar. Ve sen, yapanlardansın. | Open Subtitles | دائماً ما أقول أن ثمّ مفكرون بهذا العالم وثمّ منفذون، وأنت من المنفذون. |
Her zaman derim, bu dünyada kimileri düşünür, kimileri yapar. Ve sen, yapanlardansın. | Open Subtitles | دائماً ما أقول أن ثمّ مفكرون بهذا العالم وثمّ منفذون، وأنت من المنفذون. |
Ben onu vuralım derim. Gitmesine izin veremeyiz. Yerimizi biliyor. | Open Subtitles | أقول نغطيه، ليس وكأننا نستطيع إطلاق سراحه، إنّه يعرف مكاننا |
Ben devam et derim. Paranın illa bir yerden gelmesi gerekecekti, değil mi? | Open Subtitles | أنا أقول أمضي في الأمر المال لابد أن يأتي من مكان ما،أليس كذلك؟ |
Kim böyle konuşacak? Ben arada sırada maça giderdi derim. | Open Subtitles | من سيقول هذا انا سأقول انك ذهبت الى مباراه فردية |
Sabahtan bu yana bulduğumuz en iyi koru burası derim. | Open Subtitles | سأقول أن هذا هو أفضل ملجأ عثرنا عليه منذ الصباح |
Ben her zaman, "kahkaha, sorunlu bir dünyada Tanrı'nın elidir" derim. | Open Subtitles | هكذا اقول دائماً الله يبعث السرور للناس ولو كان هناك مشاكل |
Bu göllü hödükten bana gına geldi. Atalım suya, kurtulalım şundan derim. | Open Subtitles | ضقت ذرعاً بهذا الرجل، أقترح أن نلقي به من القارب ونخلص منه |
Hepsini terfi ettirelim, derim, çünkü bu gerçek: | Open Subtitles | يجب ترقيتهم جميعاً في رأيي لأن هذا حقيقي: |
Efendim, görev raporum. Geç olsun güç olmasın, derim hep. | Open Subtitles | سيدى, إليك تقرير مهمتي التأخير أفضل من لاشيء.أقوله |
Çok ciddi bir operasyondaki talihsiz kaza derim buna ben. | Open Subtitles | هذا ما أسميه بالخسارة المؤسفة في مهمة غاية في الخطورة. |
Senin için her şeyi yapabilecek çok tatlı birisi derim. | Open Subtitles | أنا أدعوه الرجل الجميل جداً الذي يفعل أي شيء لكِ |
Bir kez kalbinizin eşi oldu mu, hep öyle kalır derim ben. | Open Subtitles | عندما تكون الزوجة في قلبِكِ فستبقى زوجة دائماً، أنا أَقُولُ |
Ama ben derim ki, "Eğer bunu yaparsam, çok şey kaybolur." | TED | لكني ساقول: بانني لو فعلت ذلك فإن الكثير سوف يضيع |
Buradaki benim derim. Hollywood özel efekti içermemektedir. | TED | هذا جلدي ها هنا. هذا ليس تأثير هوليوود. |
Monica beni her gördüğünde gülümser; ben de ona "Yerde nasıl hayvanlar gibi düzüşmüştük, değil mi?" derim. | Open Subtitles | والآن هي تبتسم عندما تراني مرحباً، مرحباً وأقول لها أتذكرين عندما تضاجعنا كالحيوانات على الأرض؟ |
Bana beş dakika yeter, sonra "Git başımdan, uykum var." derim. | Open Subtitles | كل ما أريده هو من خمس دقائق لأقول : إليك عني أنا نائم |
Hayallerini gerçekleştirebilen insanlara zengin derim. | Open Subtitles | أدعو الناس غنية عندما تكون قادرة على تلبية متطلبات من خيالهم. |
- İşte smokin diye buna derim ben! Kiraladım. | Open Subtitles | أراهن بأنه حصل على علاوة أخرى هذه التي أسميها بدلة رسمية |