"dinledi" - Traduction Turc en Arabe

    • استمع
        
    • يستمع
        
    • سمع
        
    • إستمع
        
    • أنصت
        
    • استمعت
        
    • ينصت
        
    • أصغى
        
    • استمعوا
        
    • أستمعت
        
    • سمعني
        
    • سمعها
        
    Yerel liderlerle oturup onları dinledi. TED ولذلك قام بالإجتماع مع المسؤولين المحليين، و استمع إليهم.
    Belki de sonunda düzeldim, belki de, artık umrumda değil, belki de, Tanrı sonunda dualarımı dinledi. TED ربما أخيرا أصلحني، ربما لم أعد أهتم، ربما استمع الإله أخيرا لصلواتي.
    Ekibe "hava koruması" verdi ve prensiplerine saygı gösterdiklerinden emin olmak için dinledi. TED أعطى للفريق غطاء جوي، و كان يستمع ليضمن انهم حافظوا على مبادئهم.
    "Yo napot, Bela!" Tezsler, 97 yaşında ölmesinden kısa bir süre önce, benim insanlığın kötülüğü üzerine verdiğim bir konuşmayı dinledi. TED ليس كثيرا قبل وفاة السيد تسزلر في عمر الـ97 سمع مني باستمرار الحديث عن ظلم الانسان
    Ne ayda yürüyen bir adam gördü ne Mp3 çalarda Lil' Kim dinledi ne de bahçıvan, aşçı, evin hanımı kanepede üçlü serisini izledi o adam. Open Subtitles الذي ما رأى مشي رجل على القمر أو إستمع إلى ليل ' كيم على إم بي 3 لاعب أو راقب فشل الفشل الإختراق الثلاثي الكوكا مضغ
    Beni dinledi önemli çıkarılması Aynı bir denizaltı gönderildi Open Subtitles أنصت لي إنه إستخراج مهم جداً أرسل غواصه لعينه
    En azından beni her zamankinden çok dinledi. Open Subtitles على الأقل استمعت لي أكثر من المعتاد كل مرة
    "Molotov tüm raporları ve önerileri dinledi, Open Subtitles استمع مولوتوف إلى جميع ،التقارير والمقترحات
    Şöhretinin durumu ona bu gücü veriyordu, öyle ki uydurma gibi görünen kuantum atlamalarından nefret ettiğini söylediğinde insanlar onu dinledi. Open Subtitles شهرته أعطته القوة لذلك عندما قال أنه يكره أفكاراً كقفزات الكم و التي تبدو أنها مجرد تخمينات استمع الناس له
    Çenem düşmüştü, beni nazikçe dinledi ve geç vakitte taksiye bindirdi. Open Subtitles لقد استمع الي وأنا أفرغ كل شيء ولاحقا وضعني في سيارة أجرة
    Televizyondaki ilk yayınını beraber seyredelim diye annemi davet etmiştim. 30 saniye boyunca 20 milyon insan benim müziğimi dinledi. Open Subtitles , دعوت إمي للمشاهدة لـ30 ثانية ، 20 مليون شخص كان يستمع إلى موسيقاي. وفيالنهايةقالت:
    Bekçi başı ve kral arasında geçen konuşmayı büyük bir dikkatle dinledi. Open Subtitles انه يستمع الى المحادثة بإنتباه بين رئيس الحرس والملك
    Manhattan'dan Los Angeles'a kadar onu dinledi. Open Subtitles و قد جلس يستمع له دون توقف طوال طريقنا من منهاتن إلى لوس أنجيلوس
    Hastalıktan etkilenen insanların perişanlık ve çaresizliklerini dinledi. TED سمع عن دمار و يأس الأشخاص المتضررين من هذا المرض.
    İnsanların hükmünü dinledi... ve bir kurdun sessiz gülüşüyle... gülümsedi. Open Subtitles لقد سمع تشاور الرجال وضحك ضحكة الذئب الهادئة
    Majestelerinin delegasyonu, Güney Avrupa delegasyonunu büyük bir sabırla dinledi. Open Subtitles وفد صاحبة الجلالة إستمع بصبرِ ..... إلى الحوار الأوروبى الجنوبى
    Diyelim ki seni dinledi. Yine de ona vurur muydun? Open Subtitles دعنا نفترض بأنّه إستمع إليك فهـل سـتظل تضربـه؟
    Sahiden de durup beni dinledi ve yarım bir tebessüm ettiğinden de oldukça eminim. Open Subtitles وفي الواقع استمع لي و أنصت وأنا متأكد بأنه منحني ابتسامة صفراء
    Bu rüzgârın sesini insanoğlu yüzyıllarca dinledi. Open Subtitles هذه هى الرياح، التى طالما استمعت لها البشرية على مدى قرون
    Ne yazık ki Bay Kent KvF görevlisini değil beni dinledi. Ve oğulları öldü. Open Subtitles لقد سمع كلامي و لم ينصت للرجل المسئول عن المفاوضات
    Beni dinledi ve sonra tekrar, Open Subtitles :أصغى اليّ ثم قال "ما الذي يمكنني فعله لك"
    Bu adamlar seni Noel arifesinde dinledi ve çok yakında buna pişman olacaklar. Open Subtitles هؤلاء من استمعوا لك فى عشية عيد الميلاد سيأسفون على ذلك قريباً جداً
    "Rory ile tanıştın mı?" Sonunda konuştum ve dinledi beni. Open Subtitles هل قابلتي روري "؟ وبعد ذلك أخيرا " أنا تكلمت وهي أستمعت
    Beni dinledi, ve peşlerine düşecek. Open Subtitles لقد سمعني ، و سيلاحقهم
    Ya konuşmamızı dinledi ya karısının telefonunu izledi ya da karısını takip etti. Open Subtitles ربّما سمعها وهي تتحدّث إليّ أو أنّه تتبّع هاتفها أو تتبْها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus