"durumumuz" - Traduction Turc en Arabe

    • وضعنا
        
    • موقفنا
        
    • حالتنا
        
    • موقعنا
        
    • في وضع حرج
        
    • نبلي
        
    • نحن في وضع
        
    Babamın evi terk etmesinden hemen sonra Finansal durumumuz parçalanmıştı. TED سوء وضعنا المالي بعد رحيل أبي من حياتنا.
    Eğer işe yararsa, finansal durumumuz bir anda düzlüğe çıkacak. Open Subtitles إذا نجح، فسيتغير وضعنا المادي بين ليلة وضحاها
    İşin arkasında onun olduğunu biliyoruz, bizim durumumuz bin beter. Open Subtitles وبما أنّنا نعلم الآن أنّه وراء هذا، فإنّ وضعنا أسوأ بكثير
    Bizim durumumuz ne olacak, dost mu düşman mı? Open Subtitles حسنا انا استغرب ماذا سيكون موقفنا ،اعداء أجانب
    Bu korumalar bizim durumumuz hakkında diğerlerini uyaracaklar ve bizi avlayacaklar. Open Subtitles أولئك الحرّاس سيحذرون الآخرين عن موقفنا سيقومون بمطاردتنا
    Verdiğimiz nefes ve içerisindeki uçucu organik bileşenler fizyolojik durumumuz hakkında çok büyük miktarda bilgi taşıyor. TED نَفسنا وخليط المركبات المتطايرة الذي نخرجه في عملية الزفير، يحمل كمّ معلومات هائل عن حالتنا الجسدية.
    İşin arkasında onun olduğunu biliyoruz, bizim durumumuz bin beter. Open Subtitles وبما أنّنا نعلم الآن أنّه وراء هذا، فإنّ وضعنا أسوأ بكثير
    Ama zemindeki durumumuz Daha yaratıcı olmamızı gerektiriyor. Open Subtitles أمزح كما تريد، ولكن وضعنا على الأرض يتطلب منّا أن تكون خلاقاً للغاية
    Bak, durumumuz kusursuz olmaktan çok uzak biliyorum ama sakın bana "Notebook filmi" durumu yaşatma, şu ara olmaz. Open Subtitles انظر، انا اعرف ان وضعنا بعيد عن المثالية لكن لا تخاطبنى بأسلوب مثالى ، ليس الان
    Bizim durumumuz ideal değil ama evet, birlikte çok mutluyuz. Open Subtitles وضعنا بالكاد مثالي، لكن.. نعم، نحنُ سعداء جداً معاً
    Şimdiki durumumuz hakkında ne biliyorsan artık fikrimi değiştirmeyeceğim. Open Subtitles قبل أن نبدأ حتى أنه مهما كانت المعلومات أو التبصر الذي تملكه على وضعنا الحالي
    Cevaplamak zor ama hissettiğim korkuyu hatırlıyorum çünkü durumumuz kötüydü. Open Subtitles ولكن أتذكر الشعور بالخوف، لأن وضعنا كان سيئا جداً
    Yoldaşlar, durumumuz belli reaktör boğulmuş durumda, tamamen aküye bağımlıyız ve oksijenimiz tükeniyor. Open Subtitles يا رفاق، أنتم تعرفون وضعنا.. لقد غرق المفاعل.. إننا نعتمد كلياً على طاقة البطاريات..
    Seni durumumuz hakkında tekrar düşünmeye, ve kıtadaki konser turunda bana eşlik etmeni istiyorum. Open Subtitles أتمكن من إقناع لك، لإعادة النظر في وضعنا ويرافقني في جولة موسيقية في القارة
    Bir Shin Bet devleti haline geldiğimizi söyleyemem fakat şüphesiz ki Filistinlilerle mevcut durumumuz,.. Open Subtitles لن أقول أن انها أصبحت دولة شاباك ولكن لا شك، موقفنا الحالي مع الفلسطينيين
    Bak, söylediklerimi yapman gerek çünkü durumumuz çok daha kötü hale geldi. Open Subtitles انظري , اريدك ان تفعلي ما اقول عندما اقوله لان موقفنا اصبح اسوء بكثير
    Beyler sınırlı kaynaklar ve kışın yaklaşmasıyla, durumumuz kötüye gidecek. Open Subtitles ياسادة، بالمؤن المحدودة وإقتراب الشتاء، سيضعف موقفنا.
    durumumuz dağdaki göle benziyor: yüzüyoruz, ama herkes kendi köşesinden başlıyor. Open Subtitles حالتنا كبحيرة في جبل و كلانا يحاول السباحة و كلانا بدأ من ضفة مختلفة
    Şu an durumumuz iyi ama biz daha ufakken, çok sıkıntı çektik. Open Subtitles أقصد ، أن حالتنا الآن جيدة و لكن عندما كنا صغاراً فقد مررنا بحياة عسيرة للغاية
    durumumuz düzelene kadar Don. Open Subtitles كلانا سيعمل الى أن تتحسن حالتنا الاقتصادية
    Acil ve olası bir tecrit durumumuz var. Pozisyonumuz -- Open Subtitles لدينا طوارئ و ربما حالة حجر صحى ... موقعنا هو
    Yine de, durumumuz vahim. Open Subtitles بالرغم مّما قلته فنحن في وضع حرج
    durumumuz gayet iyi. Hiç duydunuz mu? Open Subtitles ونحن نبلي بلاءً حسناً, هل سمعتم عنها؟
    Evet, burada durumumuz çok kötü, tamam mı? Open Subtitles أجل، نحن في وضع حرج هنا، حسناً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus