Scarlett, benim kadar senin de Ashley için bu kadar endişelenmen ne kadar da tatlı bir davranış. | Open Subtitles | هذا لطف منك يا سكارليت أن تقلقي على آشلي بهذا الشكل من أجلي |
endişelenmen gereken zaman bunları sevmediğim zamandır. | Open Subtitles | عليكِ أن تقلقي عندما أقول أنني لا أحب هذه الاشياء |
Senin endişelenmen gereken tek şey onu bugünkü yatırımcılar toplantısından uzak tutmak. | Open Subtitles | لا شيء يدعو إلى القلق سوى إبعاده عن اجتماع المستثمرين اليوم، اتفقنا؟ |
Dinle. endişelenmen gereken tek şey, sağ eli. Tamam mı? | Open Subtitles | انصتي، كل ما عليك القلق بشأنه هو يده اليمنى، اتفقنا؟ |
endişelenmen gereken bir şey olsa, bizden önce haberin olurdu zaten. | Open Subtitles | لو كان هناك ما تقلق بشأنه لكنت ستعرف قبل أي منا |
Ama planın ters giderse endişelenmen gereken kişi hızcı dostumuz olmayacak. | Open Subtitles | لكن إن فشلت خطتك، فليس صديقنا المتسارع من ستضطر للقلق منه. |
Her neyse, endişelenmen gereken çok daha büyük şeyler var. | Open Subtitles | على أي حال أمامك أمور أكبر من هذا لتقلق عليها |
Bu çocuk için endişelenmen gerçekten çok harika ama o artık Hükümetin elinde, Ona iyi bakacaklardır. | Open Subtitles | انه جميل ان تقلقي بخصوص الفتي , ولكنه في الاصلاحية الان سيتم العناية به |
Anlaşmalar, ajanlar, reklamlar için endişelenmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | ستعملين لحسابي لا يجب أن تقلقي بشأن الترتيبات أو الوكلاء أو وكلاء الدعاية أو أي شيء |
Hayatınızın geri kalanı hakkında endişelenmen için biraz erken. | Open Subtitles | أعتقد بأنه من المبكر جداً ان تقلقي بشأن حياتك الباقية |
Yani, kimi gönderdiğine bu kadar endişelenmen gerektiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لذلك,لا اعتقد أنه يجب أن تكوني في غاية القلق على من ترسلين |
Sadece sen ve sağlığından endişe etmen. Ama endişelenmen gereken başka şeyler var Martin. | Open Subtitles | لكن انت خائف على صحتك وهناك اشياء اخرى عليك القلق عليها |
Hikâyeler ve yalanlar için endişelenmen gerekmesin. | Open Subtitles | ويمكنك الكفّ عن القلق حيال الأكاذيب والتضليل |
Ben endişelenmiyorum. Ama senin endişelenmen lazım. | Open Subtitles | .لستُ قلقا ً بشأنه أنت يجب أن تقلق بشأنه |
Belki de birazcık daha endişelenmen gereken bir konu vardır. | Open Subtitles | لكن ربما هنالك شيء أخر يمكنك أن تقلق بشأنه |
Ne sattığım ve kime sattığım en son endişelenmen gereken şey... | Open Subtitles | إن ما أبيعه و لمن سأبيعه هو آخر شيء عليك أن تقلق بشأنه |
Annen konusunda, benim için endişelenmen çok saçma. | Open Subtitles | إستمع، كبعيد كأمّك قلقة، هو مضحك لك للقلق عنيّ. |
Böyle olmasan endişelenmen gerekirdi. | Open Subtitles | لو انكم لم تذهبوا هنا سيكون لك سبب للقلق |
Eh, sanırım sadece, eğer onlar da cevap vermeye başlarsa.. ..endişelenmen gerekir. | Open Subtitles | اعتقد أنه لاداعي للقلق إلا إذا كانت ترد عليك |
Hayır, senin endişelenmen gereken bir şey yok, Başmüfettiş. | Open Subtitles | كلاّ، لا شيء لتقلق نفسك به رئيس المفتشين |
Şu sıralar işinin başından aşkın olduğunu biliyorum benim için endişelenmen gereksiz. | Open Subtitles | انا اعلم انك تقومين بأعمال كثيرة الان,ولكن لا داعى لأن تقلقى على |
Fakat, endişelenmen gereken insan ben değilim. | Open Subtitles | لكن, لست أنا من عليك أن تقلق حياله |
Belki de artık benim için endişelenmen hoşuma gitmiyordur. | Open Subtitles | حسنا، ربما لا أحبّ فكرة قلقك عنّي بعد الآن |
Onun için endişelenmen gerekmeyecek. O benim sorumluluğum olacak. | Open Subtitles | لا ينبغى علينا أن نقلق بشأنها ستكونمسؤوليتى. |
Sahne arkasında midemin bulanacağından ve insanların şüpheleneceğinden endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | . . و لن تقلق لو أنني تقيأت خلف الكواليس و و جعل الناس يتشككون |
endişelenmen gereken şey, pasaklı biri olmaya başlaman. | Open Subtitles | مايجِبُ عليك أن تقلق منه هو كيف تكون قذراً |