Yani sizi vurması bir çeşit ergen ilgi çağrısı mıydı? | Open Subtitles | ما تقوله هو أن مراهق أطلق النار عليك ليجذب انتباهك؟ |
Her ergen gibi beğenilmek ve kabul edilmek istiyor. | TED | و كأي مراهق تريد أن تكون محبوبة و مقبولة. |
Sana inanmayı seçersem ve gerçekten yardım etmek istiyorsan bu ergen cüceler, her şeyi mahvetmeden önce yeni bir planla gel. | Open Subtitles | اذا اخترت ان اصدقك وانكِ تريدي فعلاّ المساعده اذن أأتنى بخطة جديدة قبل ان يقوم هولاء المراهقين الملاعين بتدمير كل شئ |
O zaman ben de senin hastalıklı ergen filmlerine gelmiyorum. | Open Subtitles | إذًا انتهيت من مشاهدة أفلام المراهقين البؤساء التي تفضلينها أيضًا. |
Normalde ergen rüyalarına çok fazla anlam yüklemem ama bu oldukça açıklayıcı görünüyor. | Open Subtitles | عادةً، لا أُعوّل كثيراً على أحلام المراهقة, ولكن هذا الحُلم بالتحديد مقلق جداً |
Ama dışarıya gidip o ergen çocuktan evliliğimizin devamlılığı için ayrılman gerekiyor. | Open Subtitles | ولكنني أحتاجك لأن تذهب إلي الخارج وتنفصل عن ذلك المراهق لأجل زواجنا |
Bu konuda açık fikirliyim ama evde ergen oğullarım var. | Open Subtitles | أنا متفتحة العقل ، ولكن لديّ صبية مراهقين في البيت |
İç ve dış dudakların düzeltilmesi anlamına gelen labioplasti, ergen kızlar arasında en hızlı büyüyen estetik ameliyatı. | TED | شفاه الفرج هو تهذيب شكل الشفرين الداخلين والخارجين، وهو الأسرع نموًا للعمليات التجميلية بين الفتيات المراهقات. |
Eğer ergen bir köpeğin beynine sahipseniz, doğaya karşı gelemezsiniz. | TED | لا تستطيع المنافسة مع البيئة، لو كان لديك عقل كلب مراهق. |
Tek gördüğünüz ergen bir çocuğun Woz adındaki kankasıyla garajda işe koyulduğu. | TED | كل ما ترونه هو مراهق بدأ في كراجه♪♫♪ لم يكن لديه سوى رفيقه واز.♪♫♪ |
İki notayı bile bilmeyen bir ergen nasıl çatı katında oturabiliyor? Son albümü beş milyon sattı. | Open Subtitles | كيف مراهق معتقل بالكاد يعرف العزف على وترين يحصل على سطح ؟ |
Tipik ergen. Hayatının en güzel yıılarını tembellik ederek harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت مراهق نموذجي عش حياتك و استلق في مكانك |
Bir okyanus dolusu ergen buraya ders almaya geliyor... ancak asla yüzme öğrenmiyor... zil çaldığındaysa Kızıl Deniz gibi ayrılıyorlar. | TED | محيطات من المراهقين يأتون لتلقي الدروس ولكن لم يتعلموا أبدا كيفية العوم, جزء كالبحر الأحمر عندما يدق الجرس. |
Her zamanki ergen sataşmaları bırakıp direk konuya gireceğim. | Open Subtitles | سوف اتجاوز ملاوعة المراهقين التقليدية وادخل مباشرة لصلب الموضوع |
Aynen senin dediğin gibi olmuş. Charlie'yi o araziye götürmüş. Bazı ergen çocuklar gelirler. | Open Subtitles | كانت طريقة لإخراجه مثلما قلت, لقد أخرج تشارلي إلى الحقل, بعض الأولاد المراهقين مروا هناك |
Ve eğer o ergen eskrimci ne kadar güzel bir kadın olacağını görebilseydi asıl kız kardeşinin onu kıskanması gerektiğini bilirdi. | Open Subtitles | وإن كانت تلك المراهقة الصغيرة تستطيع رؤية أي امرأة جميلة أصبحت.. لكانت ستعلم أن من تجب أن تكون غيورة هي أختها |
Bir anne ve ergen kızı için çok fazla stil, moda, ölçü. | Open Subtitles | لمجرد أم وابنتها في سن المراهقة ،هناك العديد من الأنواع المواسم، والأحجام |
şapkal sevimli bir ergen olmak ne kadar garip gelse de, hayal kırıklığına uğramış bir tasarımcı olmak ondan çok daha kötü bir şey olduğunu anlarsınız. | TED | كخراقة المراهق الأبله، أسوأ بكثير من أن تكون مصمم محبط. |
Biliyorsunuz, o bir ergen. Ben, kendim 4 tane çocuk yetiştirdim. | Open Subtitles | كما تعلمين , انه مراهق لقد ربيت أربعة مراهقين |
14 ila 17 yaş arası ergen kızların yarısından daha azının hiç mastürbasyon yapmamış olmaları şaşırtıcı değil. | TED | لا عجب أن أقل من نصف الفتيات المراهقات بين عمر 14 إلى 17 لم يمارسن الإستمناء على الإطلاق. |
Evet, mutluluğumu sağlayan en büyük şey 150 yaşında bir ergen olmak. | Open Subtitles | أجل , أن تكون مراهقاً بعمر الـ 150 يجعلنيبقمّةالسعادة. |
12 ile 17 yaş arası resmi ergen tehlike dönemidir. | Open Subtitles | من اثنى عشر حتى السابعة عشر العمر الرسمي الخطر للمراهقين |
Tek başına baktığı üç ergen çocuğu var. | Open Subtitles | - يالها من امرأة أنها تربي ثلاثة مراهقون بمفردها |
Yani düşük rütbeli, güçsüz bir ergen dişi açlıktan ölmek istemiyorsa ne yapabilir? | Open Subtitles | فما الذي ينبغي أن تفعله اليافعة الوضيعة الضعيفة لو أرادت ألا تتضوّر جوعًا؟ |
Binlerce insan bunun gibi videolar yolluyor, çoğunlukla ergen kızlar bu yönteme başvuruyor. | TED | الآلاف من الناس ينشرون فيديوهات كهذا، معظمهم فيتات مراهقات يتواصلون بهذه الطريقة |
Hamile bir ergen anne olmak neşeli, hoş bir komedi gibi gelebilir, biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه يبدو ممتع بأن تكوني أم مراهقه في المستقبل |
Eski bir ergen hamile olarak, kız olmanın daha zor olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كفتاة مُراهقة سابقة، كُنت سأقول إنهُ أصعب بكثير كونِك فتاة |
- Tony ergen gibi davrandığı için dırdır ediyor kadın. | Open Subtitles | إنّها تتذمّر لأنّها ما زال يتصرّف كمراهق |
Tipik bir ergen gibi davranmak için tam vaktini seçtin. | Open Subtitles | رائع, أنتِ تختارين وقتاً ملائماً جداً لتتصرفي كمراهقة مثالية |