"ettim" - Traduction Turc en Arabe

    • قمت
        
    • كنتُ
        
    • لقد كنت
        
    • وقد
        
    • لقد فعلت
        
    • قدمت
        
    • كُنْتُ
        
    • قُمت
        
    • جعلني
        
    • جعلت
        
    • بالفضول
        
    • أفسدت
        
    • كُنت
        
    • لقد قمتُ
        
    • أخفقت
        
    Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! Open Subtitles قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات
    Birkaç telefon ettim ama babanla ilgili net bir cevap alamadım. Open Subtitles قمت بعدة إتصالات لكنني لم أحصل على جواب مباشر حول والدك
    Merak ettim de, çevresel etki araştırmasını Chapman Korusu'nda yaptırdın mı? Open Subtitles اشعر بالفضول هل قمت بدراسة الآثر البيئي في غابة تشابمان بعد؟
    Hayır, özür dilemesi gereken biri varsa o da benim. Aptallık ettim. Open Subtitles لا، إن كان على أحدهم أن يعتذر فهو أنا، فلقد كنتُ غبيًّا
    Öyle uzun zamandır böyle hitap ettim ki, kimse başka bir isimle tanımıyor. Open Subtitles لقد كنت أناديها بهذا الإسم منذ فترة طويلة لا أحد يناديها بإسم آخر.
    Bu olay beni büyülemişti. Sonrasında merak ettim: herhangi birisi Diana imajını gercekten basit bir şekilde ve fiziksel olarak silebilir miydi? TED وقد أذهلتني هذه الظاهرة و لذلك تساءلت هل من الممكن ان يقوم اي احد بمسح صورة ديانا بطريقة وحشية و حسية ؟
    Benden biraz olsun soğumaları için birkaç işi geç bile teslim ettim. Open Subtitles كما أني قمت بتسليم تعيينات في وقت متأخر حتى يكرهونني قليلاً بالطبع
    Peşime takılan var mı diye arkamı en az beş kez kontrol ettim. Open Subtitles لقد قمت بالذهاب والاياب , تقريبا خمس مرات لاتاكد ان لا احد يُلاحقني
    Bahçeye kadar takip ettim sonra bir taş bulup vurdum. Open Subtitles قمت باللحاق بها الى الحديقة و وجدت حجراً وضربتها به.
    Denediğim her ter attıran spor egzersizinden sonra fark ettim ki inanılmaz ruh hâli ve enerji yükselmesi yaşıyorum. TED ولكنني لاحظت أنّه بعد كل جلسة تمارين متعبة قمت بها، تملّكني مزاجٌ رائع وتعززت طاقتي.
    Ve bunu yaptım. Dinî kıyafetlerimi giydim. Kutsal camiye gittim. Duamı ettim, namazımı kıldım. Tüm dinî vecibeleri yerine getirdim. TED وقد قمت بذلك .. وارتديت رداء الاحرام وزرت المسجد الحرام وصليت فيه وقمت بأداء كل الشعائر
    Son 12 yılda 76 ülkeyi ziyaret ettim. TED قمت بزيارة 76 بلد في السنوات الاثني عشرة الماضية
    Acaba sizin adamlarınız mı onu oraya koydu diye merak ettim. Open Subtitles لذا كنتُ اتسائل، إن كان ربما رجالك هم من وضعوه هناك
    Sanırım babamın seni benden daha çok seveceğini sandığımda biraz çıldırdım, ama fark ettim ki ikimizi de seviyor. Open Subtitles لقد كنتُ نوعا ما مرتعبة من ان ابي يُحبكِ اكثر مما يحبني، ولكني ادركت الان انه يحُبنَا نحن الاثنين
    Ama beni yenmeye çalışma, çünkü ben seni test ettim ve zayıflıklarını biliyorum. Open Subtitles ولكن لا تحاولي أن تهزميني ,لقد كنت أختبرك وأنا أعرف كل نقاط ضعفك
    Seni unutmak için çok uzun bir süre mücadele ettim. Open Subtitles لقد كنت تحاول الحصول على أسفل لك لوقت طويل الدموية
    Kabul ettim. Başka seçeneğim yoktu. Hakkımda çok şey biliyordu. Open Subtitles وقد وافقت, لم يكن لدىّ اختيار فقد عرف عنى الكثير
    Evet, kontrol ettim. 92. ve York'da ikinci bir mülkü var. Open Subtitles نعم ، لقد فعلت ذلك ، لديه منزل ثاني في نيويورك
    Ve ben de yardım ettim, çünkü birisi yapmak zorundaydı. Open Subtitles لذا قدمت المساعدة لأنه كان على أحدهم أن يفعل ذلك
    Çok meşguldüm de, banka işlerimi ihmal ettim. Open Subtitles لقد كُنْتُ مشغولُ جداً لذا لم استطع ترتيب أعمالي المصرفيةُ.
    Ölmesini tercih ettiğim o küçük, cılız insanı bile kurtarmasına yardım ettim. Open Subtitles لقد قُمت حتى بمٌساعدة إنسانته البشرية الضعيفة والهزيلة والتي أفضل كثيراً موتها
    O yaşlı, bitik ucubeyi görünce, benim de zamanımın yaklaştığını fark ettim. Open Subtitles النظر إلى ذلك العجوز الخرف جعلني الاحظ أنا لست شاب بمقتبل الحياة
    İşimi hep sevdim, değer verdim ve elimden alabilecek herkesi terk ettim. Open Subtitles لقد أحببت عملي و اعتزيت به و جعلت الآخرين ينبذون التعلق به
    ve sana bu ışığı yakanın kim olduğunu merak ettim. Open Subtitles وكنت أشعر بالفضول حول من قد سمحت لهم بالبقاء هناك
    Ben, başka biriyle birlikte olacak diye işleri berbat ettim. Open Subtitles لقد أفسدت حتى إمكانية , بين بأن يواعد شخص آخر
    Diyelim ki yardım ettim, korunmak mı istiyorsunuz yoksa intikam mı? Open Subtitles لو كُنت أستطيع المساعدة ،هل كُنت ستسعي وراء الحماية أم الإنتقام؟
    Bazı gözetlemeler yaptım. Onları rapor da ettim. Ama elimde somut deliller yoktu. Open Subtitles لقد قمتُ ببعضِ المراقبة و الإستطلاع أيضاً .لكنني لم أحصل على دليل دقيق
    Randevuyu kaçırdığım için özür dilerim. Pek çok şeyi berbat ettim. Open Subtitles أنا أسف بأنني أخلفت الموعد لقد أخفقت كثيراً على عده مستويات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus