Senin gibi birini hiç görmedim. Bir kahraman olduğunu göremiyor musun? | Open Subtitles | لأنني لم اقابل ابدا احدا مثلك أنت بطل الا ترى ذلك؟ |
Her şey Robbie Mueller ile alakalı. Bunu göremiyor musun? | Open Subtitles | لا ترى هذا لديه كل شيء لتفعل مع روبي مولر؟ |
Ama ışık ışınını göremiyor olmanız çok tuhaf, sadece size çarpanı görebiliyorsunuz. | TED | ولكن من الغريب أنك لن يمكنك رؤية شعاع الضوء ، يمكنك ان ترى فقط ما يسقط عليه. |
Bunu olağanüstü buluyorum, yani ışığı göremiyor olmamızı, veya karanlığı göremiyor olmamızı. | TED | أجد ذلك غير عادي ، عدم القدرة على رؤية الضوء ، عدم القدرة على رؤية الظلام. |
Kendini 30 katlı bir binadan atıyorsun! Yaptığın bu trajik hatayı göremiyor musun? | Open Subtitles | ترمين نفسك من بناية بإرتفاع 30طابق ألا ترين الخطأ المأساوي الذي فعلته ؟ |
Bunlar jedi, göremiyor musunuz? | Open Subtitles | الا ترون انهم من الجيداي؟ لقد تم انقاذنا |
Gözünün önünde olanları göremiyor olman seni ne akılsız ne de cahil yapar, sadece insan olduğunu gösterir. | TED | إذا كنت لا ترى ما هو أمامك، فأنت لست غبياً ولا جاهلاً، بل أنت إنسان. |
O altınlardan başka bir şey göremiyor, duyamıyor, bilmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لايمكن أن ترى لا يمكن أن تسمع أنت لا تريد أن تعرف أى شيء ولكن هذا الذهب |
İyi de şimdi, meşgul olduğumu göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن ترى بأني مشغول؟ لماذا أتيت وأزعجتنا؟ |
Bunun benim için ne kadar sıkıcı olduğunu göremiyor musun, tatlım? | Open Subtitles | ألا ترى كم هذا ممل بالنسبة لي، يا عزيزي؟ |
Tüm bu para ona ne yaptı göremiyor musun? | Open Subtitles | ألآ ترى أن رغبتها فى الحصول على هذا المال كله يغيرها ؟ |
Gözlerimizeki lens saydamdır, ama bu çocuğun kensi opak, bu nedenle etrafı göremiyor. | TED | عدسة العين الطبيعية شفافة و لكن في حالة هذا الطفل,العدسة أصبحت معتمة و بالتالي لا يستطيع رؤية العالم. |
Ne yazık ki, vefat etti ve bugün benim ve çocuklarımın gördüğü başarıyı göremiyor. | TED | ومن المؤسف أنه توفي ولا يمكنه رؤية النجاح مثلما نراه أنا وأولادي اليوم. |
Kolum kadar uzun o listeyi göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك رؤية القائمة التي بطول ذراعي ؟ |
Bunun sadece zihninin sana oynadığı bir oyun olduğunu göremiyor musun? | Open Subtitles | اللعنة . ألا ترين ان كل هذا في عقلك فقط ؟ |
Hâlâ göremiyor musun; | Open Subtitles | ألا يمكنكِ أن ترين أنه الشيطان ؟ .. هو الذي أغواكِ |
İnsanlar ne kadar bilge olsa da içlerindeki gerçek değerleri göremiyor. | Open Subtitles | بقدر ما هم البشر متطورون إلا أنكم لا ترون القيمة الحقيقية في الناس |
Kafasını görebiliyorum, ama o beni göremiyor. | Open Subtitles | أستطيعُ رؤيته، لكن الرأس لا يستطيعُ رؤيتي. |
Fakat neden göremiyor? | Open Subtitles | درجه الخاصه بنيجي لا يمكنها الرؤية خلال هذا |
Tamam, biz onları onlar da bizi göremiyor ve onları güvenli mesafeden vuramıyoruz. | Open Subtitles | إذًا لا يمكنهم رؤيتنا ولا يُمكننا رؤيتهم، ولا سبيل لنقصفهم من مسافة آمنة. |
Belki beni göremiyor, ama bir şeyler hissetti. | Open Subtitles | ربما هو لم يستطع ان يراني لكن هو شعر بشيئ ما |
Onlar bizi göremiyor, bu doğru. Ama biz de onları göremiyoruz. | Open Subtitles | هم لا يستطيعون رؤيتنا ولكن نحن أيضاً لانستطيع رؤيتهم |
Beyler, beyler lütfen, orada birbirine aşık olmaya çalışan iki insanın olduğunu göremiyor musunuz? | Open Subtitles | رجاءاً لا تستطيعون ان تروا ان هناك شخصان يحاولان ان يقعا في الحب؟ |
Yani kamera artık göremiyor mu? | Open Subtitles | إذاً لا يمكن للكاميرا أن ترَ مرة اخرى؟ |
♪ Wan'er, köprüye ♪ Carmen kör olmuş ♪ göremiyor ♪ bu şımarık beyaz kız senin en iyisi olduğunu düşünüyor ♪ ♪ kalplerinde yerim var birinci sınıf kabin ile ♪ | Open Subtitles | ♪ وانيير إلى الجسر ♪ ♪ كارمن عمياء بززياده♪ ♪هي لاتستطيع أن ترى ♪ |
"Güneş kendisi bile cenneti göremiyor." Sence anlamı nedir? | Open Subtitles | الشمس ذاتها لا تسطع الا اذا صفت السماء ماذا تفهمى من هذا؟ |
Yabancıların nasıl davrandığını göremiyor musun ? | Open Subtitles | هو لا يَرى كَيف يعاملنا الأجانب هنا ؟ |
Ama onlara hediye bırakmıyor onları uyandırıyor ve o çocuklar Noel'i asla göremiyor. | Open Subtitles | ولكن بدل أن يعطيهم هديه يوقظهم من النوم و اكثر الأولاد شطانه لا يرى عيد الميلاد مره اخرى |