| Matbaacı bi arkadaş olarak kalsın istersen ve Perşembe günleri çağıran. | Open Subtitles | دعنا فقط نتركه انه صديق يعمل في النشر ويتصل ايام الخميس |
| Başkaları gibi, doğum günleri ve partiler için yanıp tutuşmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكترث كما يفعل الناس بكل أعياد الميلاد والحفلات. |
| Fakat yakın bir gelecekte, arabaların birbirleriyle konuştuğu günleri de göreceğiz. | TED | لكن قريب سوف نرى الايام التي تتحدث فيها السيارات لبعضها البعض |
| Fark ettin mi bilmiyorum ama artık çarşamba günleri kimse su yatırmıyor. | Open Subtitles | لا أعرف إن لاحظتِ، لكن لم يعد الناس يضعون إيداعاتٍ أيّام الأربعاء. |
| Çıktığım kızların, onlardan daha az güzel olan arkadaşlarını sana ayarladığım günleri düşünsene. | Open Subtitles | فكّرْ بشأن كُلّ الأوقات التي وَضعتُك فوق بتواريخِي أقل أصدقاء جميلون. ذلك حقيقيُ. |
| ...ve Zachary'e içiyorum, umarım hapishanedeki günleri uzun sürmez. | Open Subtitles | واقدمه لزاكاري .قد تكون أيامه في السجن قصيرة |
| Bana, senin evde yaşadığını günleri hatırlatıyor. | Open Subtitles | إنه يُذكرني بالأيام التي كنت تعيش معي فيها بالمنزل |
| Paytak paytak yürümeye başladığımda bugünler, salata günleri gibi görünecek. | Open Subtitles | هذه ايام السلطة قبل ان ابدأ في التداعي حول الجميع |
| Artık eski parlak günleri geride kalmıştı ve o kendini... | Open Subtitles | كان نجماً رياضياً. لكن الان ايام شهرتة اصبحت من الماضى |
| Eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
| Eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
| Evet, ama haftanın diğer günleri de oldukça iyi ateş eder. | Open Subtitles | و هو يطلق طلقات جيدة كما فعل في الايام السابقة ايضا |
| Hey, George, radar gelmeden önceki güzel günleri hatırlıyorsun dimi? Kovalardık onları dimi? | Open Subtitles | جورج هل تتذكر الايام الخوالى قبل ان يخترعوا الرادار؟ |
| Benim de eskiden arkadaşlarım vardı. Pazar günleri futbol izlerdik. | Open Subtitles | كان لديّ أصدقاء، كنّا نشاهد مباريات كرة القدم أيّام الأحد. |
| Düzenli bir hayat sürmek gerçekten güzel. Ama eski günleri inan çok özlüyorum. | Open Subtitles | وشأن الإستقرار هذا يجعلني أشتاق إلى أيّام العزّ. |
| Eski günleri yâd etmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون لتذكر الأوقات الجميلة، هذا ما سنفعله. |
| Senin dünyaya gelmenle, onun mutlu günleri sona erdi. | Open Subtitles | أيامه الأكثر سعادة إنتهت عندما بَدأتْ أيامكَ |
| Orada olmanın ona eski güzel günleri hatırlattığını söylüyordu. | Open Subtitles | قالت أنّ كونها هناك قد ذكّرها بالأيام الخوالي. |
| Bak,Salı ve Perşembe günleri büyücülük eğitimin var, ve dersi asmıyacaksın. | Open Subtitles | أنظري، لديكِ دروس بالسحر يومي الثلاثاء والخميس ولن تتخلفي عن حضورهم. |
| Yaşlı adamdan özür diledim. Herkesin kötü günleri olabilir. | Open Subtitles | اعتذرت إلى الرجل العجوز يمرّ الجميع بيوم عصيب، تباً |
| Pazar günleri annem, babam ve babamın metresiyle yediğimiz akşam yemeklerini hatırlattı bana. | Open Subtitles | هذا يذكرني بالموقف المربك أثناء العشاء في أيام الأحد مع أمي وأبي وعشيقته |
| Kan şekerim düştüğünde sürtük gibi olduğum günleri özlememi sağlıyor bu. | Open Subtitles | نوعاً ما يجعلني أشتاق لأيام انخفاض سكر الدم يجعلني حقودة قليلاً |
| O günleri çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا حقّاً أحببتُ تلك الأيّام أنا ، أنا أشعر كالخدم |
| Sana geçirdiğin günleri işaretlemen için tebeşir getireceğim. Şimdi ilacını al. | Open Subtitles | سأحضر لك بعض الطبشور لوضع علامات للأيام الآن تناول الدواء |
| Pazartesi günleri söylediğimiz gibi önümüzde koca bir hafta var. | Open Subtitles | هذا مثل في يوم الاثنين تقولين أن لديكِ الأسبوع بكامله. |
| Günler haftaları kovaladı. Haftalar ayları kovaladı. Aylar ise başa dönüp günleri kovaladı. | Open Subtitles | تحولت الأيام لأسابيع والأسابيع لأشهر والأشهر عادت لتكون أياماً |