En zor anında bile senin yanında durabilmek adına elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | حتى عندما كان عالقاً بين صخرة ومكان صلب فعل ما بوسعه ليدعمكِ |
Bu Baba elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بأن يخبر زوجتي و طفلتي بأن أبيها فعل ما استطاع فعله |
Beni, hala sevdiğine ikna etmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما بوسعها لتقنعنى انها مازالت تقع فى حبى |
Finalistler elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | كلا الفريقين النهائيين قدّما ما لديهما. |
Bir ilkokul öğretmeni olarak annem, iyi okuma becerilerine sahip olduğumdan emin olmak için elinden geleni yaptı. | TED | كمعلمة في المدرسة الابتدائية، فعلت أمي ما بوسعها لتتأكد أن لدي مهارات جيّدة في القراءة. |
Elinden geleni yaptı ama Marilyn'in gerçek sorunlarını gördü ve onu ayakta tutmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما هو ممكن لكن عندما علم المشاكل الحقيقية التي كانت تعاني منها مارلين و حاول جعلها تعمل فحسب |
Bu adadan ayrılmamızı engellemek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذل كلّ ما بوسعه ليمنعنا من مغادرة هذه الجزيرة |
"Ama o, 15 raunt boyunca elinden geleni yaptı... " | Open Subtitles | خلال 15 جولة أعطى كل ما عنده ... |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |
Kimliğini saklamak için elinden geleni yaptı, biliyorsun. | Open Subtitles | . لقد فعل ما بوسعه ، ليخفي هويته ، كما تعلمين |
Bu olmasın diye bana düzgün bir hayat verebilmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل ما بوسعه ليمنحني نوع الحياة الذي يمنع حدوث ذلك. |
Ted kızı etkilemek için elinden geleni yaptı ama her zamanki gibi kızın canına tak ettirdi. | Open Subtitles | لذا ، (تيد) فعل ما بوسعه ليبهرها، لكنكالعادة.. أصابها بالضجر الشديد |
Onu yakalamamız için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | فعلت كل ما يمكن لتحديد ما يصل اليه. |
Gölgenin öptüğü Anna elinde geleni yaptı ama bazen şeytanın karanlığı Aziz Vladimir'in içine sızıp beden ve akıl sağlığıyla oynuyordu. | Open Subtitles | معانقة الظل (آنا) فعلت كل ما بوسعها لكن في بعض الأيام ظلام الشرير تسرب إلى (سانت فلاديمير) مما أوهن صحته وعقله |
Annem elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | هى فعلت كل ما تستطيع فعله |
Finalistler elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | كلا الفريقين النهائيين قدّما ما لديهما. |
Elinden geleni yaptı ama müdür yardımcısı gerçekten bizim olayın içindeydi. | Open Subtitles | ....... لقد بذلت ما بوسعها , لكن نائب الرئيس كان المسؤول عن قضيتنا |
Elinden geleni yaptı, değil mi? Momoko-chan... | Open Subtitles | موموكو-تشان قد حاولت حقًّا بذل ما بوسعها |
Senden gizlemek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل كل شىء حتى لا يشعرك بهذا |
Bu adadan ayrılmamızı engellemek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | -فعل كلّ ما بوسعه لمنعنا من مغادرة هذه ... |
"Ama o, 15 raunt boyunca elinden geleni yaptı... " | Open Subtitles | خلال 15 جولة أعطى كل ما عنده ... |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |