ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce girişim gerçekleşiyor. | TED | وهناك مئات المبادرات في كل عام في محاولة لتحسين التعليم. |
Ya bu, bu insanları korumak için yapılan ümitsiz bir girişim ise? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ هذا كَانتَ محاولة مستميتة لإبْقاء على هؤلاء الناسِ ؟ |
Bu yeni girişim için, Hirshhorn'un çağdaş, değiştirilebilir bir yapısı olması adına genişlemesi veya bir alanı bünyesine alması gerekti. | TED | ومن أجل هذه المبادرة الجديدة، سيتعين على متحف الهيرشورن أن يتوسع أو ان يستحوذ على موقع لمبنى معاصر وقابل للانتشار. |
İkinci girişim de yerli bir girişimdi; fakat şu an uluslararası uyuşturucu kontrol rejimini iyileştirecek | TED | المبادرة الثانية كانت محلية أيضاً، ولكن اليوم هناك حركة عالمية لإصلاح النظام الدولي لمراقبة المخدرات. |
Babasının yönetiminde bir ömür boyu çalışma ve katılım Anna'yı bu girişim için hazırladı. | TED | عمر من الدراسة والمشاركة في حكومة والدها أعدت آنا لهذا المشروع. |
bu gerçekten bir ticari girişim pazarın çok zorlu bir kesimini içeriyor. | TED | انها فعلا مشروع تجاري. والذي يتناول جزء صعب من السوق. |
Hayır, dinle, oğlum eğer girişim'in kurbanı olsaydın, şimdiye kadar bilirdik, tamam mı? | Open Subtitles | لا، إستمع إليّ، يابني. إن كنت أنت هدف (المُبادرة)، كنا سنعلم ذلك حسناً؟ |
Biz bir başka girişim var durumda kim olduğunu anlamaya var. | Open Subtitles | يجب أن نعرف من هو في حال كان هناك محاولة أخرى |
Bunun treni durdurmak için yapılan bir girişim olduğunu anlıyoruz. | Open Subtitles | بِتنا نفهم الآن أن هذا نوعٌ من محاولة إيقاف القطار |
Ama her girişim işleri daha da kötüleştirdi. | TED | لكن انتهت كل محاولة في جعل الأمور أسوأ. |
Her bir girişim diğerinden önemli derecede farklıydı. | TED | كل محاولة كانت مختلفة للغاية عن الأخرى. |
Belli ki beni tuzağa düşürmek için ilkel bir girişim. | Open Subtitles | بالطبع هي محاولة قديمة لتلفيق التهمة علي |
Bu girişim basit bir fikre dayanıyor: Paylaştığımız şeyler, bizi ayıran şeylerden çok daha güçlüdür. | TED | ترتكز هذه المبادرة حول فكرة بسيطة: بأن النقاط المشتركة هي أقوى من النقاط التي تُفرقنا. |
Şimdi, Öğrenen Nesil'i gerçekleştirmek için sıradaki girişim finansman. Bunu kim karşılayacak? | TED | الآن، كانت المبادرة الثانية للوصول إلى الجيل المتعلم هي التمويل. من الذي سيموّل هذه الجهود؟ |
Hiçbir girişim yok. İraden sıfır. | Open Subtitles | أنت لا تمتلك روح المبادرة كما أنك لا تتمتع بأي ارادة |
Belediye Başkanı Wilson, saati değiştirmek için bir girişim başlattı. | Open Subtitles | العمدة ويلسون قام برعاية المبادرة لإستبدال الساعة. |
ABD şirketlerinin yüzde 38'i kadınlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen girişim fonunun sadece yüzde 2'sini alıyorlar. | TED | رغم أن النساء وجدوا 38٪ من الشركات الإمريكية إلا أنهم يحصلون على 2٪ من تمويل المشروع. |
Tüm bu girişim yaşlılığa bir tutsaklık. | Open Subtitles | هذا المشروع بإكمله مضر و مؤدي إلى الشيخوخة |
Eğer bu da yararsız bir girişim olursa, biri kafasını kaybedecek. | Open Subtitles | شخص ما لن يكون عنده رأس إذا كان هذا مشروع خائب آخر. |
Hint aksanı olan bir müşteri temsilcisi, bizim denizaşırı çağrı merkezleri kullanan büyük bir girişim olduğumuz izlenimi uyandıracaktır. | Open Subtitles | عامل خدمة بيانات بلكنة هندية سيخلق اعتقاداً أننا مشروع واسع يستخدم عملاء هاتفيّ من خارج البلاد |
girişim ve hatırı sayılır işleri kenara çekildiğine göre azaltıma gitmek şirket için en iyisi. | Open Subtitles | حسناً، بعد خروج (المُبادرة)، وأعمالهم الهائلة من الصورة. فتقليل حجم أعمالنا سيكون لصالح الشركة. |
Güney ABD'deki ateş karıncalarını yok etmeye yönelik bir girişim, | TED | فإحدى محاولات القضاء على نمل النار في جنوب الولايات المتحدة، |
Silikon Vadisi piyasalar suçlanmalı diyor, özellikle girişim sermayedarlarının girişimcilere sundukları teşvikler. | TED | وتقول فالي سليكون ان الاسواق هي السبب , ولا سيما الحوافز التي أصحاب رؤوس الأموال يقدموها لأصحاب المشاريع. |
Pekâlâ. Büyük Hollywood girişim geliyor işte. | Open Subtitles | حسنا , إنظري إلى دخلة هوليود خاصتي |
Jüriyi galeyana getirmek ve müvekkiline anlayış göstermesini sağlamak için yapılmak istenen bariz bir girişim sadece. | Open Subtitles | سيدي القاضي إنها إحدى المحاولات المكشوفة لتأجيج مشاعر هيئة المحلفين |
Senin Thorpe girişim için doğru olanı yapman gerek. | Open Subtitles | عليك القيام بما يكون " في مصلحة شركات " ثورب انتربرايزز |
Fury sessizce yeni bir girişim başlattı. | Open Subtitles | فيوري) على وشك إطلاق مبادرة جديدة) |