Tıpkı o zamanlar Sam Hose'un adının gazeteleri doldurduğu gibi günümüz medyası da şu isimleri taşıyor: JMR: Oscar Grant. | TED | فكما أن اسم سام هوس شغل الصحف في ذلك الوقت، فوسائل الإعلام اليوم تتحدث عن: ج م ر: اوسكار غرانت. |
Ve siz, Bay Grant nezleye yakalanmadan önce üzerinize bir şeyler giyinin. | Open Subtitles | و أنت سيد غرانت ضع عليك بعض الملابس قبل أن يصيبك البرد |
Merak etmeyin, hafta sonunu çocuklarla geçirebilmesi için programını boşalttım bile Bayan Grant. | Open Subtitles | لا تقلقي سيدة غرانت. لقد تأكدت أن يكون فارغاً ليقضي وقته مع أولاده. |
Böldüğüm için üzgünüm, ama Grant Kalesi genel alarm verdi efendim. | Open Subtitles | أنا آسف للمقاطعة، لكن حصن جرانت يومض بتوجيه إنذار عام، سيدي |
Görevdeyken ters giden bir şeyler olursa, Grant'ın paha biçilmez olduğunu anlarsınız. | Open Subtitles | ستجد جرانت نافع جدا لو حدث اى شئ خاطئ و انتم بالداخل |
Bayan Grant, size bunları yapmadığımı söylemek için çok ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | السيدة غرانت, أردت فقط ان اقول لكم ان هذا لم يحدث |
Bu işten sorumlu olan senatörün adına bkın. Fitzgerald Grant II? | Open Subtitles | انظر ما اسم السيناتور الذي رأس هذه اللجنة فيتزجيرالد غرانت الثاني؟ |
Sen her zaman Senatör Grant'in hayalkırıklığı olan çocuğu olacaksın, Fitz. | Open Subtitles | سوف تظل دائمًا ابن السيناتور غرانت الذي خيّب أمله يا فيتز |
Yani Grant ile profosyönel olması arasındaki tek engel oydu. | Open Subtitles | لذا, فإنها كانت الشيء الوحيد الذي يقف بين إدانة غرانت |
Mellie, ben hayatımı ona ve sana Grant davasına adadım. | Open Subtitles | ميلي أنا كرست حياتي له ، لك إلى قضية غرانت |
Başkanlıktan alınma dedikodularından sonra Başkan Grant'ten gelen ilk açıklamayı dinledik. | Open Subtitles | لقد سمعنا للتو كلمات الرئيس غرانت الأولى منذ نهاية جلسات الاستماع |
- İşte latteniz Bayan Grant. Selam Adam. - Selam. | Open Subtitles | هذا هو الحليب الخاص بكِ سيدة غرانت مرحبا ادم مرحبا |
Yapardım ama Bayan Grant benden hemen köşe yazılarının birer örneklerini istiyor. | Open Subtitles | حسنا، أود، السيدة غرانت تريد مني إثبات عمودها في اسرع وقت ممكن |
Bay Grant'e söyleyin şirketimi istiyorsa, beni de öldürmesi gerek. | Open Subtitles | أخبر سيد غرانت إذا أراد شركتي سيكون عليه قتلي كذلك |
Önemli olan şu ki Grant bu gece orada olacak, ve O'nu kurtarmalıyım. | Open Subtitles | وهذه النقطة هي، ستعمل غرانت أن يكون هناك هذه الليلة، ولقد فلدي انقاذه. |
Grant'in de söyleyecegi gibi "Bir sürü cevap, hepsi mantikli." | Open Subtitles | كم كان سيقول جرانت كثير من الاجابات , وكلهم معقولين |
Scott Gregorio, Mr. Grant'ın "home run" rekorunu kırmaya çok yakın. | Open Subtitles | سكوت جريجوريو جداً قريب من الكسر سجل إكمالِ دورة السّيدِ جرانت. |
Ansen, Grant, insanları geri çekin! 50 metre geri çekin! | Open Subtitles | انسن جرانت اريده هؤلاء ان يتراجعوا ابعدهم مسافة 50 ياردة |
Grant, öncelikle bunun çok yaygın bir sorun olduğunu kabullenmelisin. | Open Subtitles | جرانت, يجب ان تعرف ان هذه مشكلة مشتركة بالنسبة للرجال |
Brady, Grant Taylor'ın harika koçluk becerilerinin bir örneği daha. | Open Subtitles | حسنا، برادي، مثال آخر رائع من قدرات جرانت تايلور الرائعة |
ve Jerry Grant'ın ölümünü annenin üzerine yıktı, aşılamaz bir engel yarattı böylece bir daha asla Başkan'la birlikte olamayacaktın. | Open Subtitles | و بعدها لامَ والدتك على مقتل جيري قرانت ليخلق حاجز يستحيل انهائه بحيث لا يمكنكٍ البقاء مع الرئيس مرة اخرى |
Çünkü Grant için çalışmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | لأنني سأضطر للعمل لغرانت |
Burada Kathy White'ın Grant'e para verdiğine dair herhangi bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا دليل هنا على أن كاثي وايت أعطت أي نقود لقرانت إطلاقا |