Baban seni buraya ilk getirdiğinde, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | عندما أحضرك والدك إلى هنا أخبرني بكل شيء |
biz mesajlaşıyorduk ve o bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد كنا نتبادل الرسائل, ولقد أخبرني بكل شيء. |
Amy, kapıyı aç. Burada yaşadığını biliyorum. Oz bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | إيمي، إفتحي الباب أعرف أنكِ تعيشين هنا، آوز أخبرني كل شيء |
Konuşuyor zaten, hatırladığı her şeyi anlattı bana yani hiçbir şeyi. | Open Subtitles | لا ، إنها تكلمت أخبرتني بكل شيء تتذكره أيّ لا شيء |
Tatsız sessizliğini kesebilirsin. Desiree bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | يمكنك توفير كل الجمل الدبلوماسية لقد أخبرتني ديزيريه بكل شئ |
Birkaç gece önce, Juliet bana gelip, her şeyi anlattı. | Open Subtitles | من بضع ليال مضت ...أتتني (جولييت) و أخبرتني بكلّ شيء |
Doktor Belvedere, dün akşam bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | د." بيلفادير" أخبرني بكل شيء ليلة البارحة |
Sasha bana her şeyi anlattı ve kendimi aptal gibi hissettim. | Open Subtitles | ساشا أخبرني بكل شيء وأنا أشعر أني حمقاء |
Özel ajan Wagner bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | العميل الخاص واجنر أخبرني بكل شيء |
Uzun, sıradan piç kurusu Tom bana her şeyi anlattı! | Open Subtitles | الطويل العشوائي اللقيط توم أخبرني كل شيء |
Arkadaşın Al, şu senin Tombs ve gemisi hakkında her şeyi anlattı. | Open Subtitles | صديقك أخبرني كل شيء عن الكابتن والسفينة |
Bu küçük şirin şey Isabelle olmalı. Baban bana, senin hakkından her şeyi anlattı. | Open Subtitles | و هذه الصغيره يجب ان تكون " إيزابيل "ـ أباكً أخبرني كل شيء عنكِ |
Ablan her şeyi anlattı, ben de bir anlaşma yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | أختك أخبرتني بكل شيء ولذا قررت عقد صفقة معك |
Sara Nikki hakkında bilmem gereken her şeyi anlattı sevdiği kitaplar ve yemekler sevdiği müzikler, bunu gibi şeyler işte onu elde etmek kolaydı. | Open Subtitles | سارة أخبرتني بكل شيء احتجت أن أعرفه بشأن نيكي كتبها و أطعمتها المفضلة نوع الموسيقى التي تحبها ، وكل شيء |
Hayır, kızgın falan değil. Sana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لا، إنها ليست غاضبة لكنها أخبرتك فعلاً بكل شئ |
Evet, baban bana her şeyi anlattı ama neden o kadar çok paranın tek bir şirkete yatırıldığını anlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، نعم. والدكِ أخبرني بكل شئ عن ذلك لكن لايمكنني أن أفهم لِما الكثير جداً من المال وضِع في شركة واحدة |
Tamam, Chloe benimle konuştu. Bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد تحدّثت معي (كلوي)، أخبرتني بكلّ شيء |
Brian bana resimdeki kızla ilgili her şeyi anlattı. | Open Subtitles | براين اخبرني كل ما يعرفه عن المرأه التي بالصوره ، ساره |
Yardım etmem için bana sığındı. Bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد أتى إلي طلباً للمساعدة ولقد أخبرني عن كل شيء |
Polis bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | الشرطة أخبرتني كل شيء |
Ortağın Keith her şeyi anlattı. | Open Subtitles | " تومي " شريكك " كيث " أخبرنا بكل شيء |
Meclis üyesi de tehlikeyi sezince her şeyi anlattı. | Open Subtitles | عندما شاهد المستشار الكتابة على الحائط أخبرنا كل شيء |
Vampir çocuk bana geldi, hayatı için yalvarıyordu. Mara'yla olan ilişkisiyle ilgili her şeyi anlattı. | Open Subtitles | جائني (مصّاص دماء) مُتوسلاً لحياته، و أخبرني كلّ شيء عن علاقته بـ (مارا). |
Doktorla konuştum, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | تحدّثتُ إلى الطبيبة. وقالت لي كل شيء. |
Öğretmen, ona aklında ne olduğunu sorunca ona her şeyi anlattı. | Open Subtitles | و عندما سألته عما يدور في عقله أخبرها كل شيء |
- Biliyorum, Olivia her şeyi anlattı. | Open Subtitles | أعْرفُ، أوليفيا أخبرتْني كُلّ شيءَ. |
Dr Vega bana her şeyi anlattı. Bunu nasıl yapabildin? | Open Subtitles | . الدكتور فيجا أخبرنى بكل شىء كيف فعلت هذا ؟ |