Ve benim babana, elimi tutup her şeyin yolunda olduğunu söylemesine ihtiyacım var... | Open Subtitles | وأنا أحتاج أباك حينها كي يمسك يدي ويقول لي أن كل شيء بخير |
her şeyin yolunda olduğunu söylerim. Ve o gider. Sonra siz de gidersiniz. | Open Subtitles | أستطيع اخبارها بأن كل شيء بخير ومن بعدها ستذهب ومن ثم تستطيعون الذهاب |
Buraya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için beni çağırdın. | Open Subtitles | لقد جلبتيني كي تخبريني أن كل شيء على ما يرام |
Hayır ama bize her şeyin yolunda olduğuna dair teminat verdiler. | Open Subtitles | لا، ولكنهم أكدوا لنا أن كل شيء على ما يرام |
Bana her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Bana yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنى ان كل شيء على مايرام لقد كذب على |
Sadece bir iletişim sorunu olduğunu ve yukarıda her şeyin yolunda olduğunu umuyorum. | Open Subtitles | أأمل أن تكون فقط مشكلة في الاتصالات وأن يكون كل شئ بخير هناك |
Sadece her şeyin yolunda gittiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت فقط لأقول لك ان كل شئ على ما يرام |
Evin içinde her şeyin yolunda olduğunu ondan duymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أسمع منه أن كل شيء بخير داخل المنزل |
Gözlerinizin içine bakarak her şeyin yolunda olduğunu size söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن من خلال عينيك يمكنني القول ان كل شيء بخير |
Onunla ne zaman konuşmaya çalışsam, her şeyin yolunda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | عندما أحاول التحدث معه يقول أن كل شيء بخير |
Doktor her şeyin yolunda olduğunu söyledi fakat dinlenmelisin. | Open Subtitles | الدكتورة قالت بأن كل شيء بخير لكنك بحاجة للراحة |
Sanırım her şeyin yolunda olduğunu öğrensek iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد أنها فكرة صائبة أن نتأكد أن كل شيء على ما يرام |
Sadece her şeyin yolunda olup olmadığı konusunda endişeleniyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أتساءل إن كان كل شيء على ما يرام |
Kameraların neden bozulduğunu bilmediğini ama her şeyin yolunda olduğunu söyle. | Open Subtitles | ,أخبره أنك لا تعرف سبب عطل الكاميرا ولكن كل شيء على ما يرام |
Onlara senin iyi olduğunu, her şeyin yolunda olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أُخبرهم أن كل شيء على ما يرام أنك على ما يرام، أنك رائع |
Bir uğrayıp her şeyin yolunda olup olmadığına bakmak istedim. | Open Subtitles | اردت فقط ان اتوقف واتاكد ان كل شيء على مايرام |
Geçen haftalarda toplantılara katılmadığını fark ettim ben de her şeyin yolunda olup olmadığını görmek için bir bakayım istedim. | Open Subtitles | الندوات في الأسابيع القليلة الفائتة وأردت فقط أن أطمئن عليك لآرى ان كان كل شئ بخير |
Sen ise bana her şeyin yolunda olduğunu söyledin. | Open Subtitles | و أنت جلست هناك و أخبرتنى أن كل شئ على ما يرام ؟ |
ve iletişim sistemiz bozulduğuna göre, her şeyin yolunda olduğunu onlara söyleyemeyeceğiz. | Open Subtitles | و اتصالاتنا مقطوعة لذا لا يمكننا حتى أخبارهم أن كل شيء جيد |
Pekala, sadece her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنٌ. كنت أتأكّد وحسب أن كل شيء على ما يُرام. خذي حذركِ. |
Takım elbisen ve ellerin tertemiz olduğu sürece aynaya bakıp her şeyin yolunda olduğunu söylemek doğrultusunda kendini kandırdın. | Open Subtitles | بدأت تؤمن بأنّه طالما حِلّتك نقيّة ويداك نظيفتان فسيمكنك النظر للمرآة وإخبار نفسك بأن كلّ شيء على ما يرام. |
her şeyin yolunda olduğuna sevindim. | Open Subtitles | أنا في غاية السعادة أنّ الأمور على ما يرام |
İyi. her şeyin yolunda olduğuna emin misin? | Open Subtitles | جيد ، هل انت متأكد ان كل شىء بخير |
O her şeyin yolunda olduğunu ve hüsnü kuruntuluk yaptığımı söylüyor. | Open Subtitles | يفظن أن كل شيئ على ما يرام وذلك ما يخيفني |
Yani evet. ama iki hafta önce bana her şeyin yolunda olduğunu ve... | Open Subtitles | أعني، نعم، ولكن أخبرني قبل أسبوعين أنّ كلّ شيء بخير |
Hiçbir zaman sorun olmadı çünkü ne olursa olsun uyandığımda sen baş ucumda oluyorsun ve ben de her şeyin yolunda olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | كان لا بأس بالأمر دائماً، لأنّ بغضّ النظر عمّا كان، لكنتُ سأستيقظ، وأنت ستكون هناك، وسأعرف أنّ كلّ شيءٍ على ما يُرام. |
Diğerleri tamamladılar bile, ve bende her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | الاَخرون جميعهم انتهوا بالفعل وأردت أن أتأكد أن كل شيءٍ على ما يرام |
her şeyin yolunda olmasına sevindim. | Open Subtitles | و لم أتمكن من الوصول إليه حسناً، أنا سعيدة أن |