Sahip olmayacaktım eğer Hiss Chambers hakkında bildiklerini yalan söylemeseydi. | Open Subtitles | ما كنتُ لأهزمهم لولا أن (هيس) كذب بشأن معرفته لـ(تشيمبرز) |
Molotov Truman'la ve Alger Hiss'in amiri, Dışişleri Bakanı Stettinius'la görüştü. | Open Subtitles | قابل (مولتوف) كل من (ترومان) ووزير خارجيته (ستاتينياس)، الرئيس المباشر لـ (ألجير هيس) |
Hiss yalan söylüyor.Hiss çok üzgün olduğunu açıkladı... | Open Subtitles | -السيد (هيس) يكذب ادعى (هيس) أنه قد تم الإيقاع به من قِبل (نكسون) و(ج. |
Hiss' e bunlar hakkında birşeyler bilip bilmediğini sordum | Open Subtitles | سألت (هيس) إن كان قد التقى بـ(تشيمبرز) من قبل |
İki duruşmadan sonra Hiss casusluktan değil , yalan yere yemin etmekten suçlu bulundu. | Open Subtitles | بعد محاكمتين، أُدين (هيس) بالحنث بالقسم لا بالجاسوسية |
Bu çocuklar komünistler tarafından yönlendiriliyorlar,. Chambers ve Hiss gibi. | Open Subtitles | لقد تلاعب الشيوعيون بهؤلاء الفتيان، مثل (تشيمبرز) و(هيس) |
İyi,onlar Hiss'i sevdi bu Ellsberg karakterini sevdikleri gibi. | Open Subtitles | كانوا يحبون (هيس) كما يحبون (إلزبرغ) هذا الآن |
Kanıtladığımız anahtar şey bu Hiss bir yalancıydı. | Open Subtitles | مثل أوراق البنتاغون المسألة الأساسية هو أننا أثبتنا أن (هيس) كاذب |
Pekala, Henry, senin yolundan gideceğiz. Bu Ellsberg'e çarp Hiss'e yaptığımız aynı yöntemle. | Open Subtitles | حسن يا (هنري)، سنتبع طريقتك سنحطم (إلزبرغ) هذا كما حطمنا (هيس) |
İyi, iyi, asla sorun, Alger Hiss aynı kahrolası şeyi söyledi, ve Rosenbergs da. | Open Subtitles | هذه هي الحال دائماً (آلجر هيس) كانت لديه الحالة نفسها |
1946'da ortaya çıkarılan bir Sovyet Casus şebekesi, soruşturmayı yürütenleri savaş zamanı dış politika danışmanlığı yapan Alger Hiss'e yönlendirdi. | Open Subtitles | تم الكشف عن شبكة تجسس سوفيتية سنة 1946 (قادت المتفشين إلى (ألجر هيس الذي كان يشغل منصب مستشار الشؤون الخارجية وقت الحرب |
Richard Nixon, hırslı genç bir Cumhuriyetçi, Hiss'in yalan söylediğine emindi. | Open Subtitles | (ريتشارد نيكسون) شاب جمهوري طموح كان مقتنعًا بأنّ (هيس) يكذب |
Hiç kimse Alger Hiss'e inanmadı beni kabul eden bir komünistti. | Open Subtitles | لم يصدق أحد أن (هيس) شيوعي إلا أنا |
Bir süre daha ayakta kalır mısınız Bay Hiss? | Open Subtitles | الآن، أعطني دقيقة من فضلك (سيد (هيس |
Hiss kibarca ülkesine ihanet ettiğini inkar etti. | Open Subtitles | أنكر (هيس) تمامًا أنه خان بلاده |
...neden McCarthy, Alger Hiss'in hainlikten suçlu bulunduğunu söylediğinde onu düzeltmedin? | Open Subtitles | (لماذالمتصححمعلومات(مكارثي... حين قال بأن (ألجير هيس) كان مداناً بالخيانة؟ |
16 yıl boyunca, Hiss davasından bu yana, çok eğlendiniz. | Open Subtitles | طيلة 16 عاماً، منذ قضية (هيس) |
Bay Hiss is ayalan söylüyor. | Open Subtitles | -السيد (هيس) يكذب |
Bay. Hiss yalan söylüyor. | Open Subtitles | -السيد (هيس) يكذب |
Alger Hiss'i hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر (آلجر هيس) |