İçeri gir, arkadan başka çıkış var mı bak. | Open Subtitles | ادخل الكنيسة وتأكد من عدم وجود مخرج خلفي |
Bütün yapmak istediğin onlara anahtarı fırlatıp "Kapıyı aç, içeri gir. " demektir. | Open Subtitles | و كل ما تريد فعله حينها هو أن تعطيه المفتاح و من ثم تقول له , افتح الباب و ادخل |
Tamam. İçeri gir, kapıyı kapa ve çok sessiz ol. | Open Subtitles | حسناً، ادخلي إلى هناك وأغلقي الباب والتزمي الهدوء |
Ben benzini pompalayacağım. İçeri gir ve incelemeye değer mi bir bak. | Open Subtitles | سوف املئ الخزان , أدخل وأفحص الدجاج اذا كان يستحق دفع النقود |
İçeri gir. Bir içki koy kendine. Kendini evinde gibi hisset. | Open Subtitles | رائع، لم أكن أعرف أنك سائقة دراجة نارية تفضلي، أدخلي ... |
İçeri gir ve ısın. | Open Subtitles | اذهب للداخل وابقى دافئاً ابقوا معاً ,هل تذكر؟ |
Bütün yapmak istediğin onlara anahtarı fırlatıp "Kapıyı aç, içeri gir." demektir. | Open Subtitles | و كل ما تريد فعله حينها هو أن تعطيه المفتاح و من ثم تقول له , افتح الباب و ادخل |
Bu konuda endişelenme. İçeri gir ve işlerini bitir. | Open Subtitles | لا تقلق حول هذا ، ادخل الان و اجهز عليهم |
Sen içeri gir, ben yandaki bölmeyi tutar, taşıyıcıyı ateşlerim. | Open Subtitles | أنت ادخل إلى هناك و سننتظره هنا و سأصطاده حينها بالوعاء ليعود للجحيم |
İçeri gir, dostum. Bakalım neler alabiliriz. | Open Subtitles | ادخل يا صديقي لنرى ما الذي نستطيع انتزاعه |
İçeri gir, kapıyı kitle. Devriye arabası göndereceğim. | Open Subtitles | ادخل وأقفل الباب، وسأرسل سيّارة دوريّة، اذهب |
Nora, içeri gir, onlara öpüşüp barışmalarını ve -sonrada dışarı gelmelerini söyle. -Dışarı? | Open Subtitles | نورا ادخلي بالداخل وإجعليهم يقبلون بعضهم ويضعون المكياج الهدايا بالخارج ايها الناس |
Peki, şimdi içeri gir, kapıyı kilitle, ben de şu adamı bulayım. | Open Subtitles | حسناً , ادخلي المنزل و اقفلي الأبواب سأذهبللبحثعنه. |
Tamam, içeri gir, kendine gel. | Open Subtitles | حسناً، وهو كذلك، ادخلي فحسب، لننتهي من هذا سريعاً. |
Şimdi hemen içeri gir ve ona burada olduğumuzu söyle yoksa ben kendim söyleyeceğim. | Open Subtitles | هل ستدخلين هناك وتخبريه أننا هنا أو أدخل أنا وأخبره بنفسي؟ |
Evet ama "İçeri gir" vb. birşey deyinceye kadar bekleyemez misin? | Open Subtitles | نعم ولكن ألا تستطيع الإنتظار حتى أقول أدخل أو ماشابه |
İçeri gir ve kapıyı kilitle. Birazdan gelirim. | Open Subtitles | أدخلي و أقفلي الأبواب سأعود بعد دقيقة، إتفقنا ؟ |
İçeri gir, kaybolmasın diye tüfeği ben alıyorum. | Open Subtitles | "اذهب للداخل. سآخذ البندقية في حالة نسيانك " |
Alaycı tavırların çekiciliğine uymuyor ama içeri gir. | Open Subtitles | لن أقول أنّ التهكّم يزيدك جاذبية، لكن، تفضل بالدخول رجاء. |
Tanrı aşkına, 16, içeri gir ve kimse var mı bir bak. | Open Subtitles | بحق الله يا 16 إذهب للداخل وإنظر لو كان هناك أحد |
Konuşmadan önce bunu kullan. Şimdi içeri gir. | Open Subtitles | استخدميه قبل أن تتحدثي والآن إدخلي |
- Sıradaki müşterim, tam zamanında. İçeri gir. | Open Subtitles | عميلي التــالي ، في الوقت تمامــاً ، تفضلي بالدخول |
İçeri gir. Birleşmiş Milletler için kansere çare bul. | Open Subtitles | عد للداخل , قم بمعالجة السرطان للأمم المتحدة |
Sen içeri gir. Televizyonu aç. | Open Subtitles | أنت إذهب إلى الداخل وحسب قم بتشغيل التلفزيون |
İçeri gir ve üstüne bir şeyler al. Hemen gidelim. | Open Subtitles | إدخل البيت وألقي على نفسك بعض الملابس و دعنا نذهب إلى السيارة |
Sen oğlanları al, içeri gir. Toplanmalarına yardım et. | Open Subtitles | اذهبي للداخل وساعدي الاولاد في جمع العتاد |
Eyvah. İçeri gir! Kendini öldürteceksin! | Open Subtitles | يا إلهي عُد للداخل , ستتسبب في مقتل نفسك |
Hayır, hayır, yapma! İçeri gir ve mayonu giy. | Open Subtitles | حسنٌ، لا، لا، لا عودي للداخل وارتدي ملابس السباحة |