"içgüdüleri" - Traduction Turc en Arabe

    • غرائز
        
    • غريزة
        
    • الغرائز
        
    • غرائزه
        
    • الغريزة
        
    • غريزته
        
    • حدس
        
    • غرائزهم
        
    • غريزتك
        
    • غريزتها
        
    • غريزتهم
        
    • الغريزه
        
    • فتاة صالحة وحدسها
        
    • غرائزها
        
    • غريزه
        
    Yani, ideal bir aday gibi görünüyor güçlü, alfa erkeği, koruyucu içgüdüleri var. Open Subtitles أعني ، انه يبدو ... مرشحا مثالياً قوي رجل شجاع غرائز حماية جيدة
    Umarım kendini koruma içgüdüleri duruyordur da kaçmaya çalışır, yoluna çıkan herkese ateş etmek yerine. Open Subtitles لنأمل أنّ لديه بعض غرائز الحفاظ على النفس باقية ويحاول التسلل إلى الخارج، بدلاً من فتح النار على أيّ شخص يأتي في طريقه.
    Annelik içgüdüleri yüzünden anne kurt ile bir problem yaşanmayacağını biliyordum ama babaları Rama'dan pek emin değildim. Open Subtitles كنت أعلم أنه لا يوجد مشكلة بالنسبة للأم والحمد الله على وجود غريزة الأمومة ولكنني لم أكن واثقاً بشأن الأب راما
    65 milyon yıllık içgüdüleri yok edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تكبت غريزة معدية عمرها 65 مليون سنة
    Genel amaçlı kullanılabilir ya da insanlardaki hayvansı içgüdüleri yok edebilmek için. Open Subtitles لصالح التقدم العام وكبح جماح الغرائز الحيوانية فى الرجال . والناس عموماً
    Ona şimdi vuracak olursak... bütün sokak içgüdüleri tekrar ortaya çıkar. Open Subtitles لو ضغطنا على الرجل الآن، فسنعزز جميع غرائزه المتوحشة للأبد.
    Merak etmeyin, içgüdüleri her zaman devreye girer. Open Subtitles ماذا تفعل؟ لا تقلقي، فدائماً ما تغلب الغريزة
    Onun içgüdüleri çağdaş kadının 20. yüzyıldaki ihtiyaçlarını karşılayacak ve dünyaya rahatlığın da göz alıcı olabileceğini gösterecek şekildeydi. Open Subtitles دفعته غريزته لتلبية حاجات.. المرأة المعاصرة إبتدع أزياء ..
    - Hayır, hâlâ iyi içgüdüleri olduğunu gösterir. Open Subtitles كلا، فقط دليلٌ على إنّه مازال لديه غرائز جيدة
    Diğer hayvan türleriyle paylaştığımız bütünleşik içgüdüleri... Open Subtitles غرائز الترابط الوثيق التي نتشاركها مع أنواعٍ أخرى.
    Onların koruma içgüdüleri sanki imdadımıza yetişti.. Open Subtitles أنه يبدو كما لو أنها لديها غرائز الحماية واستخدمتهم
    Genetik donanımları ve içgüdüleri yetersiz, milyonlarca yıldır bu böyle. Open Subtitles بملايين السنوات من غريزة برمجة هندسة الجينات
    Erkekler göz göze geldiklerinde bile kavga içgüdüleri vardır. Open Subtitles ..الرجال لديهم غريزة للقتال حتى لو تقابلت اعينهم
    Güvensizlik anlarında Cicim'in içgüdüleri onu Maksim'in tanıdık sularına sürüklüyordu. Open Subtitles وفى اوقات انعدام الأمان غريزة , شيرى كانت تعود مثل الحمام الزاجل الى الانحرافات المألوفة فى ماكسيم
    Bizim de atalarımız avcıydı. Fakat pek çoğumuz bu içgüdüleri kaybettik. Open Subtitles أجدادنا القدامى كانوا صيادين أيضاً, لكن أغلبنا فقدوا هذه الغرائز.
    Güçlü içgüdüleri onları yumurtlamak ve gelecek nesli döllemek için geri getirir Open Subtitles الغرائز قويّة جعلتهم يعودون لوضع وتخصيب البيض للجيل القادم.
    onun içgüdüleri hakkındaki konuşmasını ondan duyabilirdin. Open Subtitles كان ينبغي أن تسمعه عندما كان يتكلّم عن غرائزه
    Uçurumun aşağısında, anneleri, ona katılmaları için sesleniyor ve içgüdüleri gitmeleri için zorluyor. Open Subtitles في قاع المنحدر، تدعوها والدتها لتنضمّ إليها وتدفعها الغريزة لاتباعها
    Öğlen sıcağında, içgüdüleri ona, denemeye devam etmesini söylüyor. Open Subtitles في حرارة منتصف اليوم الحارقة تجبره غريزته على الاستمرار في المحاولة
    İnsanların içgüdüleri ile ilgili.Sen insanların göremediklerini onlara gösterebiliyorsun. Open Subtitles حدس حول الناس لكي تجعلهم يرون أشياء غير مدركين لها
    Eminim ki bu hayvanlar bir araya gelip toplandıklarında içgüdüleri onları kaçınılmaz son için uyarıyordur. Open Subtitles ل واثق أنه عندما و ساقوا هذه الحيوانات , غرائزهم تحذيرهم المصير النهائي.
    Senin içindeki iyi insan içgüdüleri o bebeğin ve annesinin hayatını kurtardı. Open Subtitles غريزتك البشرية الجيدة أنقذت حياة الطفل، وأمها كذلك.
    İçgüdüleri ona bir gizemi çözdüğünü söylüyordu ama aslında yaptığı şey bağımlı olduğu şeyden bir doz almaktı. TED أخبرتها غريزتها بأنها تحاول حل الغموض، لكن ما كانت تفعله في الواقع كان الحصول على جرعتها.
    İçgüdüleri onlara, dünyadaki ilk dakikalarında ne yapmaları gerektiğini söylüyor. Open Subtitles ترشدهم غريزتهم بما يتوجب عليهم فعله في أول دقيقة يعيشونها
    O çok iyiydi. Sadece atışı değil, içgüdüleri de çok iyiydi. Open Subtitles أداءه متميز, ليس بسبب الدقه إنها الغريزه
    -Daha öğreniyor. Ama iyi içgüdüleri var. Open Subtitles ماتزال تتعلم عملها الميداني لكن غرائزها جيدة
    Hayatta kalma içgüdüleri ile her şey mümkün olabilir. Open Subtitles حسنا, مع غريزه البقاء كل شئ ممكن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus